HDP'ye karşı 'ak' ses mitingi

Ve Pazar günü de İstanbul Yenikapı'da bir miting düzenlendi. Adı "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses"Miting alanına baktım! Konuşanlara baktım! Konuştuklarına baktım ve kim, kime karşı ve kimin sesi kime karşı dedim kendi, kendime!Ortada resmen bir seçim mitingi vardı. Hem de Sayın Cumhurbaşkanının katıldığı, konuşma yaptığı miting.  Sayın Başbakan konuşuyor; "Biz 13 yıldır sayın cumhurbaşkanımızın öncülüğüyle başlayan Ak Parti iktidarları döneminde tek bir şey hedefledik. Yürekleri, gönülleri, nefesleri birleştirmek?"Bu sözler başarısızlığın, bitmişliğin itirafıdır. Geldiğimiz noktada ne yürekler, ne gönüller ve ne de nefesler birleşti. Tam aksine hınç dolduruldu, öfke dolduruldu, ayrışma dolduruldu. Nasıl mı?  Dün bu devletin, milletin terör yani PKK sorunu vardı. "Bu ülkede PKK değil Kürt sorunu vardır" diyerek ve 13 yılda terörü bir halk hareketi, bir hak arama hareketi haline getiren AKP iktidarlarıdır. Çok ağır olmuyor mu, diyeceksiniz! Yok. Kendileri itiraf ediyor zaten. "PKK ile göreşen arkadaşı ben görevlendirdim. Sıkıntısı olan bana söylesin" denmiyor muydu? Habur'u, KCK davalarını, İmralı'yı ve çözüm sürecini düşünün. Ve cevap verin; PKK'yı terör örgütü olmaktan çıkarıp, bir halk hareketi haline getiren kimdir?  Ben, "şehitler üzerinden siyaset yapma" boyutuna geçmek istiyorum. Ahlaksızlıktı, dimi. Öyle diyordu sayın yetkililer.   Hafta içi yapılan açıklamalarda TSK'nın, PKK'ya karşı 290 operasyon talebinin reddedildiğini Sayın Davutoğlu ve ekibi açıkladı. Medyada, zamanın iş içleri bakanı Efkan Ala'nın bölge valileri, emniyet yetkilileri ve jandarmayla yaptığı toplantılarda, "Dağda 100 kişilik bir terörist birliği görseniz bile dokunmayacaksınız." talimatı verdiği iddia yer aldı. Bülent Arınç'ın, "askerimize el sallayarak geçip, gidiyorlardı" cümlesini hatırlıyorsunuz zaten. Ben, sayılara dönmek istiyorum. Katledilen asker sayımız bir, iki veya üç olunca pek önemsemez ama 7, 8, 10 ve üzeri onluca infial haline gelen bir millet olduk, dimi. Şimdi bu mantıktaki insanımızın anlaması için basit bir işlem yapalım; 290 operasyona "hayır" denilmiş. Farz edelim ki, bu operasyonlar yapılmış olsaydı ve 150'sinde PKK ile sıcak çatışmaya girilmiş ve her çatışmada 10 terörist öldürülmüş olsaydı, toplamda 1.500 terörist öldürülmüş olurdu. Bin beş yüz militanını kaybeden örgüt askere, polise saldırabilir miydi? Yollara bomba koyabilir miydi? Şehirlerarası yollarda kimlik kontrolü yapabilir miydi? İlçelerde özerklik ilan ettirebilir miydi?Tabi "olsaydı, olmasaydı" üzerinden mantık yürütülür mü, siyaset yapılır mı? Diyeceksiniz. Kardeşim! 13 yıldır bu mantıkla ülkemiz yönetilmiyor mu? Şu olmasaydı büyümemiz şu kadar olurdu, şöyle olmasaydı ihracatımız şu kadar olurdu, böyle denmeseydi dolar bu kadar çıkmazdı, şunu yapmasalardı faiz böyle olmazdı vs. cümleleri korulmuyor mu? 13 yıldır, Saddam olmasaydı, Esad gitseydi, sisi gelmeseydi, Kaddafi bıraksaydı cümlelerle dış siyaset yapılmıyor mu?Hatta PKK verdiği sözleri tutsaydı bu kan akmazdı, diyen bu siyasi irade değil mi?Yenikapı'ya dönersek! Yenikapı'daki miting teröre hayır, mitingi değildi. HDP'ye hayır, mitingiydiğ. AKP'nin önümüzdeki seçimler için bütün hedefi HDP'yi baraj altında bırakmak. Bunun için HDP artık hain, gayri milli, terörist. Sahi! Kürsüye çıkan devletin tepeleri "Öcalan'dan" neden hiç bahsetmediler? Yoksa bir sıkıntıları mı var?Artık kendin için, ailen için, itikadın için, ülken için, devletin için, milletin için sende hesap yap. Senin üzerine hesabı olanları değil seni nasıl insanca yaşatabilirim, diye hesap yapan plan, proje oluşturan ve dünyanın kabul ettiği bir model ortaya koyanı gör. Görmezsen yarın kendini de göremeyeceksin?