Bu nasıl bir hükümet, bu nasıl bir devlet politikasıdır ki, bir kaç kendini bilmez, istediği zaman teröristler hakkında "bunlar bizim kardeşimizdir" diye açıklama yapıp, istedikleri zaman kollarını sallaya sallaya "hadi biz gidiyoruz" deyip teröristlerin yanlarına rahatlıkla gidebiliyor. Bu nasıl bir iştir ki, birileri kalkıp koskoca Türk ordusunun karşısına, teröristlerin de önlerine geçip "kardeşlerimize dokunmayın" diyebiliyor. Onlara canlı kalkan olabiliyor. Bu nasıl bir otorite, bu nasıl bir düzen ki bir ülkede herkes kendisinin terörist olduğunu, teröristlere destek verdiğini alenen ve istediği gibi dile getirebiliyor; terör adına istediğini söyleyip istediği beyanatı verebiliyor; onun da ötesinde, teröristlere her türlü maddi manevi yardımı sağlayan dernek ve kuruluşlar hayatlarını rahatlıkla idame ettirebiliyor.Önceki gece Habur Sınır Kapısı'ndan hiçbir engelle karşılaşmadan, hatta gitmeden öncede "Biz gidiyoruz. Kandil Dağı'ndaki özgürlük savaşçısı kardeşlerimize canlı kalkan olacağız" deyip birileriyle dalga geçerek Irak'a giden 25 kişilik gruptan ve onlara destek veren derneklerle kuruluşlardan söz ediyorum.Bir grup Diyarbakır'dan Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne geliyor, burada DEHAP'lı yöneticilerce düğün havasında karşılanıyor ve gece misafir edildikten sonra Irak'a, Türk askerine kurşun sıkmak üzere kuşanmak amacıyla Kandil Dağı'na gönderiliyor. Peki bu insanlar bu işi tek başlarına ve irtibatsız mı yapıyor?Tabi ki hayır. Bu insanlar geçen ay yine aynı yere, Kandil Dağı'na gitmiş olan 222 kişinin yanına, onların tabiriyle canlı kalkanların yanına gidiyor buradaki işbirlikçileri vasıtasıyla. Sözde maç ise onların istek ve dileklerini Türkiye'deki yetkililere iletmek!Son grubun gitmesiyle de sayı 247'yi buluyor.Evet tam 247 kişi elini kolunu sallaya sallaya Habur Sınır Kapısı'ndan geçerek -ne kadar da canlı kalkan olmaya gidiyoruz deseler de- gerçekte PKK saflarına teröristlere katılmak üzere dağlara çıkıyor ve bizim hükümet yetkilileri de bu olayı melül melül seyrediyor.Bu ülkede hiç mi inisiyatif alacak bir yetkili yok, bu ülkede hiç mi bu oyunu görecek basiretli bir hükümet mensubu yok, bu kadar basit, bu kadar ucuz mu!..Biz "haklı" olduğumuz davada bize kurşun sıkanlara arka çıkanları neredeyse el sallayarak uğurluyoruz kendi cephelerine. Bu mudur demokrasi, bu mudur adalet dedikleri şey!Ve bu grupları da birçok dernek ve kuruluş destekliyor göz göre göre: DEHAP, Göç-Der, ESP, Emekçi Kadınlar Birliği, Barış Anneleri İnsiyatifi, Yakay-Der, Tuhad, SDP, SGD, Antikapitalist Demokratik Kadın Hareketi...Teröristlere karşı yapılan operasyonların durdurulması için canlı kalkanlara destek verdiklerini söyleyen bu grupların amacı da epey manidar: "Barış ve kardeşliğin sağlanması."Neyin barışı, neyin kardeşliği, hangi ülkeden bahsediyorsun sen. Ya da şöyle soralım: "Seni bu ülkede savaşa iten bir güç mü var ki barış getireceğim diye Türk askerine kurşun sıkıyorsun?"Safsata, tamamen safsata.AB'ye girme uğruna bir ülkenin bölünüp parçalanmasından başka nedir ki bu!
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006