Her şeyimizi yitirmeden önce

Biriz?Biz bir aileyiz.Biz Türk milletiyiz!Babamız-anamız farklıdır? Ancak Hz. Peygamber'in buyurduğu gibi, hepimiz Adem'in çocuklarıyız.Beden kalıbımız, yapımız, seviyemiz, kabiliyetimiz farklıdır.İhtiyaçlarımız, temayüllerimiz, arzularımız, ihtiraslarımız, nefislerimiz farklıdır.Soyumuz-sopumuz farklıdır.Partilerimiz, derneklerimiz, cemiyet ve cemaatlerimiz farklıdır.Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Boşnak, Manav, Arap, Acem vs? şeklinde soylarımız, boylarımız, aşiret ve halklarımız farklıdır.Lakin biz biriz? Türk milletiyiz.Aynı vatanın, aynı toprağın, aynı yerin, aynı gök kubbenin çocuklarıyız.Aynı tarihin, aynı mazinin, aynı günün ve aynı geleceğin çocuklarıyız.Aynı akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; aynı Kurtuluş savaşının, aynı Milli Mücadele'nin çocuklarıyız hepimiz? Çanakkale'de hep birlikte öldük, birlikte dirildik ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduk.Aynı Başkumandan Gazi M. Kemal'in askerleri, aynı Başöğretmen M. Kemal Atatürk'ün öğrencileriyiz.Aynı Ehl-i Beyt ve Hacı Bektaş nefesinin yaranları, talipleri ve talebeleriyiz.Ayını ruhun, aynı imanın, aynı İslam'ın, aynı medeniyetin çocuklarıyız.Hepimizin ruhuna sinmiş tekbirler, aminler? Dinde-imanda hiç bezi yok dediklerimiz bile, öyle bir an oluyor ki, "Aman Allahım" diye refleks veriyor. Farkında olmadan ruhuna nakşolmuş Allah sevgisi açığa çıkıyor.Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, '80 ihtilalindeki cezaevi hatıralarını anlatırken, zaman zaman devrimci bir arkadaşını yad ederek, ona, "Sen istesen de gâvur olamazsın, Nuri, sende o yüz yok? Aynaya baksana, yüzüne baksana, tam bir Müslüman yüzü var sende" dediğini anlatır. Onun da cevaben "Bu Müslümanlar senin gibi olsaydı hocam, bizi birbirimize düşüremezler, bizi bu kodeslere tıkamazlardı" dediğini aktarır. Atatürkçü Düşünce derneği başkanı olan bu insanla, o günden sonra ağabey-kardeş olduklarını söyler sayın Baş.Altın çamura düşmekle mangır olamaz, bu millet Müslümandır, demişti Prof. Dr. Baş.Mangıra dönüşemeyiz!Her birimizin dilinde pelesenktir Besmelemiz? Evden çıkarken, işe giderken, ofisimizi-dükkanımızı-derneğimizi açarken Bismillah deriz, yahut Bismillahirrahmanirrahim.Sigara içmediği halde ortamdan "duman altı" olanlar gibi, "İslam altı" olmuşuz", "ezan altı" olmuşuz, "sala altı" olmuşuz her birimiz!O kadar biriz, o derece iç içeyiz, tek aile ve tek milletiz ki, toplumun en altından veya en üstünden, köyünden yahut kentinden, ovasından yahut dağından bir yangaz veya bir beyinsiz en ufak bir yanlış yaptığında hepimizin yüreği dağlanıyor, zararını hepimiz çekiyoruz, faturasını hepimiz ödüyoruz.Ayıkmamız, ayıktırmamız, acilen ve derhal kendimize gelmemiz gerekiyor.Prof. Dr. Baş'ın yüreği, gayreti ve imanı bu; bu inançla bizi, hepimizi, devlet ve milletimizi ayıktırmaya çalıştı. Kulak asmadık. ne oldu?Olan hepimize oldu, hepimize oluyor.Canımız-ciğerimiz yanıyor.Onurumuz, insanlığımız, İslamlığımız, bağımsızlığımız, vatanımız, her şeyimiz göz göre göre yok olup gidiyor.O halde hiçbirimizin, bildiği gibi harcasın, dilediği gibi hortumlasın, istediği gibi peşkeş çeksin, bölsün, parçalasın? Bildiği gibi devran sürsün diyemeyiz.Ne olacak canım, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, herkes bildiği gibi yapsın deme lüksümüz yok.Bu yanlışlarımızın cezasını çocuk-çocuğumuzun canlarıyla ödüyoruz. Birliğimiz, Vatanımız ve devletimiz elimizden gidiyor; faturamızı böyle ödüyoruz.Birliğini, imanını, devletini ve tek millet olma nimetini yitiren, onuru ve namusu dahil her şeyini yitirir? Benden söylemesi.