Önce uygun bir fıkra.
Bazı hatıralar iz bırakır, kolay unutulmaz.
Bunlardan biri askerlik ise bir diğeri de gurbettir.
Adam Almanya'da uzun süre gurbet yapmış.
Köy kahvesinde bir söz açılsa, "ben Almanya'da iken..." diye konuşmaya uygun hatırasını anlatmaya başlar.
Bugün çok güzel güneş vardı dendi mi, hemen atılır; "Ben Almanya'da iken, bir güneş vurdu ki..."
"Of be! Amma da yoruldum" dese biri, bizimki; "Hiç unutmam bir gün Almanya'da bir yoruldum, bir yoruldum..."
Köylüleri "illellah" demiş adamın bu huyundan.
Karar almışlar, bundan böyle, Hüseyin Ağa ben Almanya'dayken deyeceği an sözü değiştireceğiz.
Toplanmış köylü, sohbet muhabbet deminde.
İçlerinden biri "Bugün arkadaşlarla bir araya geldik" der demez Hüseyin Ağa atıldı; "Biz de Almanya'da..." henüz deyebildi ki, lafını kesmişler. Bir iki derken istediğini anlatmaya bir türlü fırsat bulamayan Hüseyin Ağa, sıkıntıdan bayılıvermiş.
Köylüyü almış bir telaş.
"Biz ne yaptık, keşke yapmasaydık, öldüreceğiz adamı." Uzun bir uğraşı sonucu ayıkmış Hüseyin Ağa.
Köylü "Geçmiş olsun Hüseyin Ağa, ne oldu sana böyle" der demez, Hüseyin Ağa fırsatı yakalar; "Ziyanı yok, ziyanı yok, ben Almanya'da da bayılmıştım..." der.
Bu fıkrayı nasıl isterseniz okuyabilirsiniz.
İstediğiniz yerde de kullanabilirsiniz.
Şimdi ben sizlere bir röportajı sunuyorum.
Dikkatlice okuyun. Sonra da gergef dokuyun.
- Sayın Tayyip bey %36 oy almış bir partinin Genel Başkanı olarak 100 günlük iktidarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Efendim ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken...
- Sayın Başkan ben size İstanbul Belediyesi'ni sormadım. Benim sorum şu; "100 günlük süre içinde hiçbir iyileştirme yok, bu konuda ne diyeceksiniz?"
- Efendim benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım zamanında...
- Allah Allah! Beyefendi ben size İstanbul'u sormadım. Ankara'yı sordum. 100 günde akar-yakıta 14 kere zam yapılır mı hiç?
- Şimdi efendim, ben var ya, ben. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra...
- Fesubhanellah! İstanbul Belediye Başkanı olduktan sonrasını bırak, AKP Genel Başkanı olduktan sonrasına gel! Yeni yeni vergiler koydunuz. Vatandaş ne yapacak bundan sonra?
- Bakınız! Lütfen bakınız! Ya şimdi bakınız, ya daha sonra bakınız. Ama mutlaka bakınız. Ben İstanbul'a Başkan oldum...
-Ya Rabbim aklıma mukayyet ol. Sayın Genel Başkan! Millet 57. hükümeti aramaya başladı. Bu böyle mi olacaktı?
- Ben o vakitler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım...
- Of of, of be Başkan of!
-Hah işte ben o İstanbul Büyükşehir Başkanı olduğum zamanlar canım sıkıldı mı, çıkıyordum belediye binasının en üst katına, açıyordum pencereyi, Haliç'e doğru şöyle derinden bir "of be kardeşim of" çekerdim Topkapı surları inlerdi. Övünmek gibi olmasın biraz da Kasımpaşalılık var hani.
Bazı hatıralar iz bırakır, kolay unutulmaz.
Bunlardan biri askerlik ise bir diğeri de gurbettir.
Adam Almanya'da uzun süre gurbet yapmış.
Köy kahvesinde bir söz açılsa, "ben Almanya'da iken..." diye konuşmaya uygun hatırasını anlatmaya başlar.
Bugün çok güzel güneş vardı dendi mi, hemen atılır; "Ben Almanya'da iken, bir güneş vurdu ki..."
"Of be! Amma da yoruldum" dese biri, bizimki; "Hiç unutmam bir gün Almanya'da bir yoruldum, bir yoruldum..."
Köylüleri "illellah" demiş adamın bu huyundan.
Karar almışlar, bundan böyle, Hüseyin Ağa ben Almanya'dayken deyeceği an sözü değiştireceğiz.
Toplanmış köylü, sohbet muhabbet deminde.
İçlerinden biri "Bugün arkadaşlarla bir araya geldik" der demez Hüseyin Ağa atıldı; "Biz de Almanya'da..." henüz deyebildi ki, lafını kesmişler. Bir iki derken istediğini anlatmaya bir türlü fırsat bulamayan Hüseyin Ağa, sıkıntıdan bayılıvermiş.
Köylüyü almış bir telaş.
"Biz ne yaptık, keşke yapmasaydık, öldüreceğiz adamı." Uzun bir uğraşı sonucu ayıkmış Hüseyin Ağa.
Köylü "Geçmiş olsun Hüseyin Ağa, ne oldu sana böyle" der demez, Hüseyin Ağa fırsatı yakalar; "Ziyanı yok, ziyanı yok, ben Almanya'da da bayılmıştım..." der.
Bu fıkrayı nasıl isterseniz okuyabilirsiniz.
İstediğiniz yerde de kullanabilirsiniz.
Şimdi ben sizlere bir röportajı sunuyorum.
Dikkatlice okuyun. Sonra da gergef dokuyun.
- Sayın Tayyip bey %36 oy almış bir partinin Genel Başkanı olarak 100 günlük iktidarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Efendim ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken...
- Sayın Başkan ben size İstanbul Belediyesi'ni sormadım. Benim sorum şu; "100 günlük süre içinde hiçbir iyileştirme yok, bu konuda ne diyeceksiniz?"
- Efendim benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım zamanında...
- Allah Allah! Beyefendi ben size İstanbul'u sormadım. Ankara'yı sordum. 100 günde akar-yakıta 14 kere zam yapılır mı hiç?
- Şimdi efendim, ben var ya, ben. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra...
- Fesubhanellah! İstanbul Belediye Başkanı olduktan sonrasını bırak, AKP Genel Başkanı olduktan sonrasına gel! Yeni yeni vergiler koydunuz. Vatandaş ne yapacak bundan sonra?
- Bakınız! Lütfen bakınız! Ya şimdi bakınız, ya daha sonra bakınız. Ama mutlaka bakınız. Ben İstanbul'a Başkan oldum...
-Ya Rabbim aklıma mukayyet ol. Sayın Genel Başkan! Millet 57. hükümeti aramaya başladı. Bu böyle mi olacaktı?
- Ben o vakitler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım...
- Of of, of be Başkan of!
-Hah işte ben o İstanbul Büyükşehir Başkanı olduğum zamanlar canım sıkıldı mı, çıkıyordum belediye binasının en üst katına, açıyordum pencereyi, Haliç'e doğru şöyle derinden bir "of be kardeşim of" çekerdim Topkapı surları inlerdi. Övünmek gibi olmasın biraz da Kasımpaşalılık var hani.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024