logo
19 NİSAN 2024

Hicaz isyanı - IX -

10.12.2010 00:00:00
General Bremon gezisi bitince 6 Mayıs 1917'de hemen Cidde'ye gelir. O, ayni gün Şerif Hüseyin ile görüşür. Şerif ona Arapların İngiliz ve Fransız vesayeti altında olduğunu, herkesin önünde Bağlaşıkların adının anıldığı, gerçektense girişilen savaşta (Hicaz İsyanı) yalnız bu iki devletin kendi vasileri olduklarını söyler, Fransa'yı över, İngilizlerin yazdıkları mektuplarında nazik olmadıkların ifade eder. Şerif Hüseyin burada Arap kurnazlığı ile İngiliz ve Fransızları birbirine düşürerek bir yerlere varmak istiyordu. Çünkü o iki devletin Osmanlı Asya'sını kendi aralarında yaptıkları gizli anlaşmalarla paylaşıldığını bilmiyordu. 1917 Nisanından itibaren Cidde'deki İngiliz, Fransız temsilcileri arasındaki siyasi sürtüşmeyi ve Şerif Hüseyin'in yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi yapmak istediği arabozuculuğu önlemek için 18 Mayıs 1917 günü Cidde'ye İngiliz diplomat Sör Mark Sayks ile Fransız diplomat Jorj Pikot gelir. Bu İki diplomat 1916 Nisanına kadar Osmanlı Asya'sının paylaşım programını hazırlayan yetkililerdir. Onları Cidde'ye geliş amaçları şöyledir: Rus sosyalistlerinin gizli antlaşmaları açıklamaları halinde doğabilecek siyasi krizi önlememeye çalışacaklardır. Bunun için Cidde de başlamış olan İngiliz ve Fransız temsilcileri arasındaki tartışmayı önlemektir. Alacakları diğer önlem de Şerif Hüseyin'e ve oğullarına İngiltere ve Fransa'nın amaçlarını anlatmak. Ayrıca 1916 Gizli antlaşmaları açıklanmadan, Şerif ve oğulları ile Arap dünyasındaki Emir, Şeyh ve İmanlara İngiltere ve Fransa Hükümetlerinin koyduğu siyasi ve hukuki ilkelere göre ülkelerini yönetebileceklerini anlatmaktır. Diplomatların, Cidde'de Emirlerle yaptıkları çalışma sona erince, El-Veche dönen Emir Faysal oradaki Fransız kuvvetleri birlik komutanına şunları söyler: "Babam ve beni tamamen tatmin etmiş olan uluslararası anlaşmalardan çok memnun oldum. Baba oğul, Araplara karşı gösterdiği sevimli ilgi dolayısıyla Fransa'ya müteşekkiriz."   Yalnız Suriyeli Emirler diplomatların çalışmalarından huzursuz olurlar. Onlara göre bu huzursuzluğun kaynağı büyük Şerif Hüseyin'e teslim mi ediliyoruz endişesidir. İngilizler, birincisi 26 Martta, ikincisi ise 17-20 Nisan 1917 günlerinde Gazze'de Türklere karşı iki önemli saldırıda bulunurlar. Fakat her iki saldırıda başarısızlıkla sonuçlanır. Fakat İngiliz ordusunun iki vuruşmada da yenilmesine rağmen İngiltere Dışişleri Bakanı Balfur,1917 Kasım ayı içerisinde İngiliz Meclisine Filistin'de Yahudiler için bir Ulusal Yurt kurulması için bir beyanname verir. Bu beyanname Suriye Arabistan Emirlerinin tümünü birden harekete geçirir. Fakat Osmanlı'ya isyan hareketi desteklenirken, Müslüman kardeşliği çiğnenirken İngilizlere, Filistin vuruşmalarında deste veririler. Hicaz olayları gelişirken, Rusya'da Kerenski'nin diktasına karşı Bolşevikler geçici bir ihtilal komitesi kurarlar. Bu örgütün gayreti ile 7 Kasım 1917 de Lenin'in önderliğinde Bolşevikler iktidarı ele geçirirler. Kasım 1917 de de Lenin, arkadaşları ile beraber kendi Başkanlığına ilk Bolşevik hükümetini kurar. Hükümetin ilk işi Rusya halklarını açlık ve sefaletten kurtarmak için bir barış siyasası izler. Çünkü savaş ekonomisi ile halkların ekonomik isteklerini yerine getiremezdi. Savaşın sona ermesi ve barışa gidilebilmesi için vuruşan tarafların hepsi de emperyalist amaçlarından vazgeçmeleri icap ediyordu. Bu da ancak savaş sonunda uygulanması düşünülen gizli anlaşmaların açıklanmasıdır.  Bu nedenle Lenin ve hükümeti, 1916 Nisanında İngiltere, Fransa ve Rusya hükümetlerinin imzalamış olduğu gizli anlaşmaları 23-24 Kasım 1917 günü, basın yolu ile dünya kamuoyuna açıklar. Bu gizli anlaşmaların açıklanması sonucunda Osmanlı Asyası topraklarının İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından paylaşılması ve Türklerin Anadolu'dan çıkarılması vardı. Bu gizli anlaşmaları öğrenen Şerif Hüseyin ve diğer Arap emirleri ilk anda İngiltere ve Fransa'ya karşı aşırı kızgınlık gösterirler. Bu kızgınlık ile asarlar keserler ve biçerler. Fakat söylenen sözler sadece söylenmiş olur. Çünkü Irak Arabistan ve Suriye Arapları işgal kuvvetlerine karşı silahlı bir eyleme geçemezler. İngiltere ve Fransa'nın belirlediği siyasi, hukuki, askeri ve ekonomik ilkeler doğrultusunda ülkelerini yer altı ve yerüstü kaynaklarını teslim ederek emirler, şeyhler ve imamlar dışındaki Arap halkı boğaz tokluğuna çalışmaya devam eder. Yapılan yollar, açılan petrol kuyuları ve tüm ekonomik işletmeler Arap halkı için değil emperyalist devletlerin ve sermaye sahiplerinin yaşantısı içindir. Son zamanlarda Irak halkı Saddam önderliğinde karşı durmak istemişse de Amerikan ordusu Irak'ı işgal ederek Arap halkını ezerek Irak topraklarını, yer altı ve yerüstü bütün kaynaklarını sermayenin emperyalist amaçlarına göre çalıştırmaktadır. Yalnız Anadolu Türk Halkı Mustafa Kemal'in önderliğinde bağımsızlık savaşını vererek Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur. Ekonomik bağımsızlığını da, Osmanlı zamanında Emperyalist Devletlerin ülkemizde kurdukları P.T.T, İstanbul Radyo evi, demiryolları ve yabancı sermayenin kurduğu işletmeleri satın alarak ulusal bir ekonomi politikası ile tam bağımsız bir devlet olmuştur. Fakat bu gün Küresel Sermaye modası ile ülkemizin yer altı ve yerüstü kaynakları, Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri yapılmış olan bütün ekonomik işletmeler yabancı sermayeye satılarak Türk halkı da boğaz tokluğuna gayri insani bir yaşama zorlanmaktadır.
 
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.