İnsanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren hayatın karmaşası, imtihanların ağırlığı ve nefsin bitmeyen arzuları arasında doğru yolu bulmak için çaba sarf eder. Kimi huzuru malda arar, kimi makamda, kimi de geçici zevklerde… Fakat hakiki huzurun nerede bulunduğunu bizlere en güzel şekilde tarif eden, Âlemlere Rahmet Peygamber Efendimiz'dir (s.a.v.). O, bizlere yalnızca dua etmeyi öğretmemiş; aynı zamanda hayatın merkezinde bulunması gereken öncelikleri de belirlemiştir.
Bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:
"Allah'ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği isterim." (Müslim, Zikir 72)
Bu dua, aslında bir müminin yaşam kılavuzudur.
Önce hidayet, yani Allah'ın razı olduğu yolu bulmak ve Müslüman olarak yaşamak…
Sonra takva, haramdan sakınmak ve hayatı Allah korkusu ile şekillendirmek…
Ardından iffet, nefsin taşkınlıklarından korunmak, iradeyi hâkim kılmak…
Ve nihayet gönül zenginliği, kalpteki huzurun, kanaatin ve tevekkülün en güzel tezahürü…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yine bir hadisinde, tercihlerimizde takvayı öncelememizi emreder:
"Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yemin eden, sonra da zıddını takvaya daha uygun bulan kimse takvaya yönelsin." (Müslim, Eymân 15)
Bugün birçok insan iç huzurunun olmadığından, hayatın labirentlerinde kaybolduğundan şikâyet ediyor. Oysa kurtuluşun yolu bellidir. Rabbimiz ve Resulü, insanlığa rehberlik etmek için apaçık bir yol göstermiştir. Veda Hutbesi'nde Peygamber Efendimiz'in çağrısı nettir:
"Size iki emanet bırakıyorum; onlara sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız: Allah'ın kitabı Kur'an ve Ehl-i Beytim."
Bu mesaj, bütün insanlık için ebedi bir uyarıdır. Huzuru, adaleti, bereketi ve kurtuluşu arayan herkes bu iki emanete sarıldıkça yolunu kaybetmez.
Kur'ân-ı Kerim de aynı gerçeği şu ayette teyit eder:
"Gücünüz yettiğince Allah'tan korkun; dinleyin, itaat edin ve kendi hayrınıza olarak infak edin. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar felaha erenlerdir." (Teğâbün 64/16)
Sonuç olarak, huzurlu bir hayatın kapısı malda, makamda, şöhrette değil; hidayette, takvada, iffette ve gönül zenginliğindedir. Bu dört temel değeri hayatının merkezine alan kişi hem dünyada hem ahirette saadeti bulur. Rabbim bizlere bu yol haritasını anlayıp yaşayan kullarından olmayı nasip eylesin. Âmin.
Bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:
"Allah'ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği isterim." (Müslim, Zikir 72)
Bu dua, aslında bir müminin yaşam kılavuzudur.
Önce hidayet, yani Allah'ın razı olduğu yolu bulmak ve Müslüman olarak yaşamak…
Sonra takva, haramdan sakınmak ve hayatı Allah korkusu ile şekillendirmek…
Ardından iffet, nefsin taşkınlıklarından korunmak, iradeyi hâkim kılmak…
Ve nihayet gönül zenginliği, kalpteki huzurun, kanaatin ve tevekkülün en güzel tezahürü…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yine bir hadisinde, tercihlerimizde takvayı öncelememizi emreder:
"Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yemin eden, sonra da zıddını takvaya daha uygun bulan kimse takvaya yönelsin." (Müslim, Eymân 15)
Bugün birçok insan iç huzurunun olmadığından, hayatın labirentlerinde kaybolduğundan şikâyet ediyor. Oysa kurtuluşun yolu bellidir. Rabbimiz ve Resulü, insanlığa rehberlik etmek için apaçık bir yol göstermiştir. Veda Hutbesi'nde Peygamber Efendimiz'in çağrısı nettir:
"Size iki emanet bırakıyorum; onlara sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız: Allah'ın kitabı Kur'an ve Ehl-i Beytim."
Bu mesaj, bütün insanlık için ebedi bir uyarıdır. Huzuru, adaleti, bereketi ve kurtuluşu arayan herkes bu iki emanete sarıldıkça yolunu kaybetmez.
Kur'ân-ı Kerim de aynı gerçeği şu ayette teyit eder:
"Gücünüz yettiğince Allah'tan korkun; dinleyin, itaat edin ve kendi hayrınıza olarak infak edin. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar felaha erenlerdir." (Teğâbün 64/16)
Sonuç olarak, huzurlu bir hayatın kapısı malda, makamda, şöhrette değil; hidayette, takvada, iffette ve gönül zenginliğindedir. Bu dört temel değeri hayatının merkezine alan kişi hem dünyada hem ahirette saadeti bulur. Rabbim bizlere bu yol haritasını anlayıp yaşayan kullarından olmayı nasip eylesin. Âmin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- Açılım süreci ve Milli İrade tartışmaları derinleşiyor / 28.11.2025
- Nüfus artmıyor, tehlike kapımızda / 27.11.2025
- Öğretmenler Günü’nü kutlamakla sorunlar çözülmüyor / 26.11.2025
- İnsanlığın en derin savaşı nefis mücadelesidir / 25.11.2025
- Sosyal adalet yerlerde sürünüyor / 24.11.2025
- Tükenmeyen hazine kanaattir / 23.11.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- Açılım süreci ve Milli İrade tartışmaları derinleşiyor / 28.11.2025
- Nüfus artmıyor, tehlike kapımızda / 27.11.2025
- Öğretmenler Günü’nü kutlamakla sorunlar çözülmüyor / 26.11.2025
- İnsanlığın en derin savaşı nefis mücadelesidir / 25.11.2025
- Sosyal adalet yerlerde sürünüyor / 24.11.2025
- Tükenmeyen hazine kanaattir / 23.11.2025


















































































