Hipokondriyazis: Sağlık anksiyetesi bozukluğu
Sürekli "ya hastaysam" korkusuyla yaşamak, hayatınızı nasıl etkiliyor? Bilimsel kanıt olmasa da zihninizi esir alan bu endişe, hipokondriyazis olabilir
09.06.2025 18:30:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Hipokondriyazis, günümüzde sağlık anksiyetesi bozukluğu olarak adlandırılan, bireyin ciddi bir hastalığı olduğuna dair sürekli ve aşırı endişe duyması durumudur. Bu endişe, herhangi bir tıbbi kanıt olmamasına rağmen, hatta yapılan testlerin sonuçları olumsuz çıksa bile devam eder. Kişi, normal bedensel duyumları (hafif bir ağrı, kaşıntı, yorgunluk gibi) bile ciddi bir hastalığın belirtisi olarak yorumlama eğilimindedir.
NEDENLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Hipokondriyazisin tek bir nedeni olmamakla birlikte, genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı düşünülür:
• Biyolojik Faktörler: Beyindeki nörotransmitter dengesizlikleri (örneğin serotonin düzeyleri) anksiyete bozukluklarına yatkınlığı artırabilir.
• Genetik Yatkınlık: Ailede anksiyete bozukluğu veya somatoform bozukluk öyküsü olan bireylerde hipokondriyazis riski daha yüksek olabilir.
• Psikolojik Faktörler:
Stres ve Travma: Yoğun stres dönemleri veya geçmişteki travmatik deneyimler (örneğin, çocuklukta ciddi bir hastalık geçirme veya aileden birinin ciddi bir hastalığa yakalanması) tetikleyici olabilir.
Kaygıya Yatkınlık: Genel anksiyete düzeyi yüksek olan veya panik atak geçmişi olan kişilerde daha sık görülür.
Bilişsel Çarpıtmalar: Bireyin bedensel duyumları felaketleştirme eğilimi, sağlıkla ilgili yanlış inançlar ve aşırı odaklanma durumu.
Mükemmeliyetçilik ve Kontrol İhtiyacı: Sağlıkları üzerinde aşırı kontrol kurma çabası ve en ufak bir belirsizliğe tahammülsüzlük.
• Sosyal ve Çevresel Faktörler:
Sağlık Bilgisine Aşırı Maruz Kalma: İnternet ve medya aracılığıyla hastalıklarla ilgili bilgilere (özellikle yanlış veya abartılı bilgilere) aşırı maruz kalma.
Öğrenilmiş Davranışlar: Çevreden hastalıklarla ilgili aşırı endişe duymayı öğrenme.

BELİRTİLERİ VE TANI KRİTERLERİ
Hipokondriyazis teşhisi, bireyin belirtilerinin en az altı aydır devam etmesi ve günlük işlevselliğini önemli ölçüde etkilemesiyle konulur. Başlıca belirtileri şunlardır:
• Hastalıkla Aşırı Meşguliyet: Bireyin ciddi bir hastalığı olduğuna dair sürekli bir meşguliyet hali.
• Yorumlama Hataları: Normal bedensel duyumları veya hafif semptomları (kalp atışı, terleme, gaz, baş ağrısı gibi) ciddi bir hastalığın belirtisi olarak yanlış yorumlama.
• Tıbbi Güvencenin Kısa Süreli Etkisi: Yapılan tıbbi testler ve doktorların "sağlıklısınız" demesi, kişiyi sadece kısa bir süre rahatlatır; endişe kısa sürede geri döner.
• Sürekli Sağlık Kontrolü: Vücudunu sürekli kontrol etme (vücudunda çıkan benleri inceleme, nabzını sayma, boğazını kontrol etme gibi).
• Aşırı Doktora Gitme veya Doktordan Kaçınma: Kimileri sürekli farklı doktorlara başvururken (doktor doktor gezme), kimileri de kötü bir haber almaktan korktuğu için doktordan tamamen kaçınabilir.
• Hastalık Bilgisine Aşırı Odaklanma: Hastalıklarla ilgili internette araştırma yapma, sağlık programları izleme, sağlık makaleleri okuma gibi davranışlarla aşırı zaman geçirme.
• Günlük Yaşamı Etkileme: Bu endişelerin okul, iş, sosyal ilişkiler gibi alanlarda belirgin bir bozulmaya yol açması.
• Gerçek Bir Hastalıkla Açıklanamama: Endişenin, gerçekten var olan bir tıbbi durumla veya başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaması.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Hipokondriyazis, etkili tedavi yöntemleriyle yönetilebilen bir rahatsızlıktır. Tedavide genellikle psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi birlikte kullanılır.
1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Hipokondriyazis tedavisinde en etkili yöntem olarak kabul edilir. BDT, bireyin sağlıkla ilgili yanlış inançlarını ve felaketleştirici düşünce kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olur. Terapist, kişinin bedensel duyumları doğru yorumlamasını, aşırı kontrol davranışlarını azaltmasını ve kaygıyla başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlar. Ayrıca, kişinin güvenli görülen davranışlarını (sürekli doktora gitme, internetten araştırma yapma) azaltmaya odaklanır.
2. İlaç Tedavisi: Genellikle antidepresanlar (özellikle SSRI'lar - Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) anksiyeteyi ve obsesif düşünceleri azaltmaya yardımcı olabilir. İlaç tedavisi genellikle psikoterapiye destekleyici olarak kullanılır ve bir psikiyatrist tarafından reçete edilmelidir.
3. Psikoeğitim: Bireyin ve ailesinin hipokondriyazis hakkında bilgilendirilmesi, bu durumun anlaşılmasına ve yönetilmesine yardımcı olur.
4. Destek Grupları: Benzer deneyimleri olan diğer insanlarla bir araya gelmek, bireyin yalnızlık hissini azaltmasına ve başa çıkma stratejilerini paylaşmasına olanak tanır.
5. Farkındalık (Mindfulness) Temelli Yaklaşımlar: Kişinin bedensel duyumlarına yargılamadan dikkat etmeyi öğrenmesi, kaygıyı azaltmada yardımcı olabilir.

DESTEKLEYİCİ YAKLAŞIMLAR
• Düzenli Yaşam: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, genel ruh sağlığını iyileştirerek kaygı düzeylerini düşürebilir.
• Stres Yönetimi: Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri gibi teknikler, stresle başa çıkmada yardımcı olabilir.
• Sağlık Bilgisine Sınırlı Erişim: İnternetten aşırı hastalık araştırması yapmaktan kaçınmak ve sadece güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek önemlidir.
• Yakın Çevre Desteği: Aile ve arkadaşların anlayışı ve desteği, tedavi sürecinde büyük önem taşır.
Hipokondriyazis, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilen bir rahatsızlık olsa da, doğru tedavi ve destekle bireylerin sağlık endişelerini yönetmeleri ve daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri mümkündür. Eğer sizde veya tanıdığınız birinde bu belirtiler varsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek almaktan çekinmeyin.
NEDENLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Hipokondriyazisin tek bir nedeni olmamakla birlikte, genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı düşünülür:
• Biyolojik Faktörler: Beyindeki nörotransmitter dengesizlikleri (örneğin serotonin düzeyleri) anksiyete bozukluklarına yatkınlığı artırabilir.
• Genetik Yatkınlık: Ailede anksiyete bozukluğu veya somatoform bozukluk öyküsü olan bireylerde hipokondriyazis riski daha yüksek olabilir.
• Psikolojik Faktörler:
Stres ve Travma: Yoğun stres dönemleri veya geçmişteki travmatik deneyimler (örneğin, çocuklukta ciddi bir hastalık geçirme veya aileden birinin ciddi bir hastalığa yakalanması) tetikleyici olabilir.
Kaygıya Yatkınlık: Genel anksiyete düzeyi yüksek olan veya panik atak geçmişi olan kişilerde daha sık görülür.
Bilişsel Çarpıtmalar: Bireyin bedensel duyumları felaketleştirme eğilimi, sağlıkla ilgili yanlış inançlar ve aşırı odaklanma durumu.
Mükemmeliyetçilik ve Kontrol İhtiyacı: Sağlıkları üzerinde aşırı kontrol kurma çabası ve en ufak bir belirsizliğe tahammülsüzlük.
• Sosyal ve Çevresel Faktörler:
Sağlık Bilgisine Aşırı Maruz Kalma: İnternet ve medya aracılığıyla hastalıklarla ilgili bilgilere (özellikle yanlış veya abartılı bilgilere) aşırı maruz kalma.
Öğrenilmiş Davranışlar: Çevreden hastalıklarla ilgili aşırı endişe duymayı öğrenme.

BELİRTİLERİ VE TANI KRİTERLERİ
Hipokondriyazis teşhisi, bireyin belirtilerinin en az altı aydır devam etmesi ve günlük işlevselliğini önemli ölçüde etkilemesiyle konulur. Başlıca belirtileri şunlardır:
• Hastalıkla Aşırı Meşguliyet: Bireyin ciddi bir hastalığı olduğuna dair sürekli bir meşguliyet hali.
• Yorumlama Hataları: Normal bedensel duyumları veya hafif semptomları (kalp atışı, terleme, gaz, baş ağrısı gibi) ciddi bir hastalığın belirtisi olarak yanlış yorumlama.
• Tıbbi Güvencenin Kısa Süreli Etkisi: Yapılan tıbbi testler ve doktorların "sağlıklısınız" demesi, kişiyi sadece kısa bir süre rahatlatır; endişe kısa sürede geri döner.
• Sürekli Sağlık Kontrolü: Vücudunu sürekli kontrol etme (vücudunda çıkan benleri inceleme, nabzını sayma, boğazını kontrol etme gibi).
• Aşırı Doktora Gitme veya Doktordan Kaçınma: Kimileri sürekli farklı doktorlara başvururken (doktor doktor gezme), kimileri de kötü bir haber almaktan korktuğu için doktordan tamamen kaçınabilir.
• Hastalık Bilgisine Aşırı Odaklanma: Hastalıklarla ilgili internette araştırma yapma, sağlık programları izleme, sağlık makaleleri okuma gibi davranışlarla aşırı zaman geçirme.
• Günlük Yaşamı Etkileme: Bu endişelerin okul, iş, sosyal ilişkiler gibi alanlarda belirgin bir bozulmaya yol açması.
• Gerçek Bir Hastalıkla Açıklanamama: Endişenin, gerçekten var olan bir tıbbi durumla veya başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaması.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Hipokondriyazis, etkili tedavi yöntemleriyle yönetilebilen bir rahatsızlıktır. Tedavide genellikle psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi birlikte kullanılır.
1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Hipokondriyazis tedavisinde en etkili yöntem olarak kabul edilir. BDT, bireyin sağlıkla ilgili yanlış inançlarını ve felaketleştirici düşünce kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olur. Terapist, kişinin bedensel duyumları doğru yorumlamasını, aşırı kontrol davranışlarını azaltmasını ve kaygıyla başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlar. Ayrıca, kişinin güvenli görülen davranışlarını (sürekli doktora gitme, internetten araştırma yapma) azaltmaya odaklanır.
2. İlaç Tedavisi: Genellikle antidepresanlar (özellikle SSRI'lar - Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) anksiyeteyi ve obsesif düşünceleri azaltmaya yardımcı olabilir. İlaç tedavisi genellikle psikoterapiye destekleyici olarak kullanılır ve bir psikiyatrist tarafından reçete edilmelidir.
3. Psikoeğitim: Bireyin ve ailesinin hipokondriyazis hakkında bilgilendirilmesi, bu durumun anlaşılmasına ve yönetilmesine yardımcı olur.
4. Destek Grupları: Benzer deneyimleri olan diğer insanlarla bir araya gelmek, bireyin yalnızlık hissini azaltmasına ve başa çıkma stratejilerini paylaşmasına olanak tanır.
5. Farkındalık (Mindfulness) Temelli Yaklaşımlar: Kişinin bedensel duyumlarına yargılamadan dikkat etmeyi öğrenmesi, kaygıyı azaltmada yardımcı olabilir.

DESTEKLEYİCİ YAKLAŞIMLAR
• Düzenli Yaşam: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, genel ruh sağlığını iyileştirerek kaygı düzeylerini düşürebilir.
• Stres Yönetimi: Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri gibi teknikler, stresle başa çıkmada yardımcı olabilir.
• Sağlık Bilgisine Sınırlı Erişim: İnternetten aşırı hastalık araştırması yapmaktan kaçınmak ve sadece güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek önemlidir.
• Yakın Çevre Desteği: Aile ve arkadaşların anlayışı ve desteği, tedavi sürecinde büyük önem taşır.
Hipokondriyazis, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilen bir rahatsızlık olsa da, doğru tedavi ve destekle bireylerin sağlık endişelerini yönetmeleri ve daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri mümkündür. Eğer sizde veya tanıdığınız birinde bu belirtiler varsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek almaktan çekinmeyin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.