Zulüm bugün her kesimin çokça kullandığı bir kelime. Fail ise insandır. Yani bir yerde zulüm varsa orada zalim de vardır.
Olayları tahlil ederken 'zulüm ne demek' ve 'zalim kimdir', sorularının cevaplarını bilmemiz lazımdır. Gelin beraber bakalım:
Zulüm, kelime olarak "haksızlık, adaletsizlik, bir şeyi yerinden başka bir yere koymak" gibi anlamlara gelir.
Terim olarak ise, bir kişinin başkasına veya kendisine karşı yaptığı her türlü haksız, adaletsiz davranış, eziyet, işkence, zarar verme, hakkını gasp etme gibi fiilleri kapsıyor.
Zulüm, sadece fiziksel şiddetle sınırlı değildir. Sözle, davranışla, hatta düşünceyle bile zulüm edilebilir. Bir kişinin malına, canına, namusuna, onuruna, duygularına, düşüncelerine yapılan her türlü saldırı zulüm olarak kabul edilir.
Bunları gerçekleştirenler ise zalimdir.
İnancımız ne diyor?
Birçok ayeti kerimede zulüm ve zalimler kınandığı gibi acı akıbetleri de haber veriliyor. İmam ehline ise 'zalimlere meyletmeyin' (destek olmayın, alkışlamayın, yanlarında bulunmayın) uyarısı yapılıyor. Neden? Onlardan olmayalım, diye.
Peygamberim Efendimiz (s.a.av) zulmü 3 sınıfa ayırarak şöyle buyurmuştur:
Resul-i Ekrem (sav)'in buyuruyor ki: "Zulüm üç türlüdür. Bir zulüm vardır ki, Allah, onu affetmez. Bir zulüm vardır ki, Allah, onu affeder. Bir zulüm vardır ki, Allah, onun hesabını bu dünyada sorar.
Allah-u Teâlâ'nın (c.c) affetmediği zulüm şirktir. Çünkü Allah, "Şirk büyük bir zulümdür" (Lokman Suresi:13) buyurmuştur.
Allah-u Teala'nın (c.c) affedeceği zulüm, kulların kendi, nefislerine karşı işlediği zulümdür. Rableri ile kendi aralarındaki işlerde yaptıkları hatalardır.
Allah'ın hiç bırakmayıp, mutlaka hesabını soracağı zulüm ise kulların, birbirlerine karşı işledikleri cürümlerdir. Allah, bunların hesabını sorar ve zalimleri cezalandırır." (İbn-i Kesir- Tefsiru'l Kur'an'il Aziym- Beyrut: 1969, 1 Sh: 508)
İmam Ali (a.s) ne diyor?
Peygamberimizin vasisi, halifesi, ilim şehrinin kapısı İmam Ali Efendimiz de, halifeliği döneminde bir hutbesinde şöyle buyuruyor:
Resulullah (s.a.a) "Bir kulun dili doğrulmadıkça kalbi, kalbi doğrulmadıkça da imanı doğrulmaz." buyurmuştur.
Kim, Müslümanların kanlarından ve mallarından eli temiz ve ırzlarından dili salim olarak yüce Allah'a ulaşabilirse, bunu yapsın…
Münezzeh olan Allah hiç kimseye Kur'an'ın benzeri bir şeyle öğüt vermemiştir. Çünkü O, 'Allah'ın sağlam ipi" emin sebebidir. Gönüllerin baharı, bilginin kaynakları ondadır.
Özellikle de öğüt alanların gittiği, unutan ve unutkan gözükenlerin ise kaldığı bu durumda ondan başka hiç bir şey gönülleri aydınlatamaz
Bir hayır gördüğünüz zaman onu alıp, yardımınızla destekleyin; kötü bir şey gördüğünüzde de sakınıp, gidin.
Resulullah (s.a.a): "Ey Âdemoğlu! Hayırla amel et, şerri terk et; o zaman, cömert olur ve orta yolu bulursun." buyurmuştur.
Bilin ki zulüm üç kısımdır
Bilin ki zulüm üç kısımdır: Bağışlanmayan zulüm, (cezası) terk edilmeyen zulüm ve bir de bağışlanan ve sorulmayan zulüm.
Bağışlanmayan zulüm, Allah'a şirk koşmaktır. Yüce Allah: "Allah kendisine şirk koşulmasını kesinlikle bağışlamaz"(Nisa: 48) buyurmuştur.
Bağışlanan zulüm, bazı küçük günahlarla kulun, kendisine yaptıklarıdır.
Terk edilmeyip cezalandırılan zulüm ise, kulların birbirine zulmüdür. Burada kısas çok şiddetlidir; bıçakla yaralamak veya kamçıyla vurmak gibi değildir. Bunlar, onun yanında ne kadar küçük kalır! Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin."
Zalime 'zalim' demek
Hz. Muhammed (s.a.a.v) buyuruyor: 'Ümmetimin, zalime 'sen zalimsin' demekten çekindiğini gördüğün zaman, muhakkak ki onların düzelmesinden umut kesilmiştir. (Ahmed İbni Hanbel - Abdullah İbni Ömer'den)
"Kim, zalim olduğunu bildiği halde ona yardım etmek için bir zalimle beraber yürürse, muhakkak ki o, İslam'dan çıkmıştır. (Taberânî - Mu'cem-ul Kebir)
Size saldıracaklar
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim, onları dost edinirse, şüphesiz o, onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide 51)
"Allah'ın ayetlerini az bir dünya menfaati karşılığında sattılar da insanları, O'nun yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları gerçekten ne kötüdür!" (Tevbe: 9)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu:
"Hayır," buyurdular. "Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız.
Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah`ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular.
"Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin, Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra yardım da görmezsiniz." (Hûd: 113)
"Bir millet, kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah, onların durumlarını değiştirmez. Allah bir millet için kötülük dilediği zaman, artık onu geri çevirecek bir kuvvet yoktur. Onlar için Allah'tan başka bir veli (yardımcı) da yoktur." (Ra'd: 11)
Ya Rabbi! Zaaftan ve onları dost edinmekten Sana sığınırız. Bizi, Sana dost olmuşlardan kıl.
Olayları tahlil ederken 'zulüm ne demek' ve 'zalim kimdir', sorularının cevaplarını bilmemiz lazımdır. Gelin beraber bakalım:
Zulüm, kelime olarak "haksızlık, adaletsizlik, bir şeyi yerinden başka bir yere koymak" gibi anlamlara gelir.
Terim olarak ise, bir kişinin başkasına veya kendisine karşı yaptığı her türlü haksız, adaletsiz davranış, eziyet, işkence, zarar verme, hakkını gasp etme gibi fiilleri kapsıyor.
Zulüm, sadece fiziksel şiddetle sınırlı değildir. Sözle, davranışla, hatta düşünceyle bile zulüm edilebilir. Bir kişinin malına, canına, namusuna, onuruna, duygularına, düşüncelerine yapılan her türlü saldırı zulüm olarak kabul edilir.
Bunları gerçekleştirenler ise zalimdir.
İnancımız ne diyor?
Birçok ayeti kerimede zulüm ve zalimler kınandığı gibi acı akıbetleri de haber veriliyor. İmam ehline ise 'zalimlere meyletmeyin' (destek olmayın, alkışlamayın, yanlarında bulunmayın) uyarısı yapılıyor. Neden? Onlardan olmayalım, diye.
Peygamberim Efendimiz (s.a.av) zulmü 3 sınıfa ayırarak şöyle buyurmuştur:
Resul-i Ekrem (sav)'in buyuruyor ki: "Zulüm üç türlüdür. Bir zulüm vardır ki, Allah, onu affetmez. Bir zulüm vardır ki, Allah, onu affeder. Bir zulüm vardır ki, Allah, onun hesabını bu dünyada sorar.
Allah-u Teâlâ'nın (c.c) affetmediği zulüm şirktir. Çünkü Allah, "Şirk büyük bir zulümdür" (Lokman Suresi:13) buyurmuştur.
Allah-u Teala'nın (c.c) affedeceği zulüm, kulların kendi, nefislerine karşı işlediği zulümdür. Rableri ile kendi aralarındaki işlerde yaptıkları hatalardır.
Allah'ın hiç bırakmayıp, mutlaka hesabını soracağı zulüm ise kulların, birbirlerine karşı işledikleri cürümlerdir. Allah, bunların hesabını sorar ve zalimleri cezalandırır." (İbn-i Kesir- Tefsiru'l Kur'an'il Aziym- Beyrut: 1969, 1 Sh: 508)
İmam Ali (a.s) ne diyor?
Peygamberimizin vasisi, halifesi, ilim şehrinin kapısı İmam Ali Efendimiz de, halifeliği döneminde bir hutbesinde şöyle buyuruyor:
Resulullah (s.a.a) "Bir kulun dili doğrulmadıkça kalbi, kalbi doğrulmadıkça da imanı doğrulmaz." buyurmuştur.
Kim, Müslümanların kanlarından ve mallarından eli temiz ve ırzlarından dili salim olarak yüce Allah'a ulaşabilirse, bunu yapsın…
Münezzeh olan Allah hiç kimseye Kur'an'ın benzeri bir şeyle öğüt vermemiştir. Çünkü O, 'Allah'ın sağlam ipi" emin sebebidir. Gönüllerin baharı, bilginin kaynakları ondadır.
Özellikle de öğüt alanların gittiği, unutan ve unutkan gözükenlerin ise kaldığı bu durumda ondan başka hiç bir şey gönülleri aydınlatamaz
Bir hayır gördüğünüz zaman onu alıp, yardımınızla destekleyin; kötü bir şey gördüğünüzde de sakınıp, gidin.
Resulullah (s.a.a): "Ey Âdemoğlu! Hayırla amel et, şerri terk et; o zaman, cömert olur ve orta yolu bulursun." buyurmuştur.
Bilin ki zulüm üç kısımdır
Bilin ki zulüm üç kısımdır: Bağışlanmayan zulüm, (cezası) terk edilmeyen zulüm ve bir de bağışlanan ve sorulmayan zulüm.
Bağışlanmayan zulüm, Allah'a şirk koşmaktır. Yüce Allah: "Allah kendisine şirk koşulmasını kesinlikle bağışlamaz"(Nisa: 48) buyurmuştur.
Bağışlanan zulüm, bazı küçük günahlarla kulun, kendisine yaptıklarıdır.
Terk edilmeyip cezalandırılan zulüm ise, kulların birbirine zulmüdür. Burada kısas çok şiddetlidir; bıçakla yaralamak veya kamçıyla vurmak gibi değildir. Bunlar, onun yanında ne kadar küçük kalır! Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin."
Zalime 'zalim' demek
Hz. Muhammed (s.a.a.v) buyuruyor: 'Ümmetimin, zalime 'sen zalimsin' demekten çekindiğini gördüğün zaman, muhakkak ki onların düzelmesinden umut kesilmiştir. (Ahmed İbni Hanbel - Abdullah İbni Ömer'den)
"Kim, zalim olduğunu bildiği halde ona yardım etmek için bir zalimle beraber yürürse, muhakkak ki o, İslam'dan çıkmıştır. (Taberânî - Mu'cem-ul Kebir)
Size saldıracaklar
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim, onları dost edinirse, şüphesiz o, onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide 51)
"Allah'ın ayetlerini az bir dünya menfaati karşılığında sattılar da insanları, O'nun yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları gerçekten ne kötüdür!" (Tevbe: 9)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu:
"Hayır," buyurdular. "Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız.
Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah`ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular.
"Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin, Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra yardım da görmezsiniz." (Hûd: 113)
"Bir millet, kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah, onların durumlarını değiştirmez. Allah bir millet için kötülük dilediği zaman, artık onu geri çevirecek bir kuvvet yoktur. Onlar için Allah'tan başka bir veli (yardımcı) da yoktur." (Ra'd: 11)
Ya Rabbi! Zaaftan ve onları dost edinmekten Sana sığınırız. Bizi, Sana dost olmuşlardan kıl.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- MOSSAD’ın Afganlı ajanları ve Türkiye / 18.06.2025
- İran, İsrail ve biz / 16.06.2025
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- MOSSAD’ın Afganlı ajanları ve Türkiye / 18.06.2025
- İran, İsrail ve biz / 16.06.2025
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025