Filenin sultanları sloganı nasıl ortaya çıktı?
Herş şey 2003 yılında Ankara'da düzenlenen Avrupa Şampiyonasıyla başladı
20.06.2025 11:21:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Spor yalnızca sayıların ve skorların dünyası değildir. Bazen bir kelime, bir slogan, bir tezahürat; bir milletin kalbinde yer edinen kolektif bir hafızanın kıvılcımı olur.
Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı'nın "Filenin Sultanları" adıyla anılması da işte tam böyle bir hikâyenin ürünü. Bu isim, sadece bir unvan değil; azmin, zarafetin ve gücün simgesi hâline gelen bir yolculuğun başlangıç noktasıdır.
2003 yılı... Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası'na hazırlanırken gözler bu genç ve iddialı takımın üzerindeydi. Henüz dünya çapında ses getirmemiş, ancak içten içe bir potansiyeli barındıran bir kadroydu bu. İşte tam da bu dönemde, Hürriyet gazetesi spor muhabiri Celal Demirbilek'in vizyoner bir fikri gündeme geldi: Takım oyuncularını Osmanlı sultanı kıyafetleriyle görüntülemek. Bu fotoğraf hem nostaljik bir kimlik kazandırdı hem de kadın voleybolunun zarif ama kararlı duruşunu yansıttı.
Ancak "Filenin Sultanları" adının ülke çapında yankı bulması, bir başka sesle anlam kazandı: TRT spikeri Mustafa Yener. 2003 Avrupa Şampiyonası'nda maçları anlatırken bu ifadeyi kullanması, adeta sloganın ateşini yaktı. Tribünlerde yankılanan tezahüratlar, ekran başındaki izleyicilerin heyecanı ve medyanın ilgisiyle bu tanım giderek benimsendi. "Filenin Sultanları" artık sadece bir tanım değildi; milli takımı anlatan bir kimliğe dönüşmüştü.
Yıllar içinde bu isim, takımın sahadaki başarısıyla daha da büyüdü. Her galibiyet, her alın teri, bu unvanın altını kalın harflerle çizdi. "Filenin Sultanları", Türk kadınının gücünü, özgüvenini ve cesaretini temsil eden bir sembol oldu. Özellikle genç kızlara ilham veren bir örneğe dönüştü. Artık bu takım sadece maç kazanmıyor; bir neslin hayallerine liderlik ediyor.
Bugün "Filenin Sultanları" dendiğinde akla sadece bir voleybol takımı değil, tarih yazan kadınlar geliyor. Ve bu hikâyenin en güzel tarafı şu: Her yeni maç, bu sloganın ruhuna bir satır daha ekliyor.
Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı'nın "Filenin Sultanları" adıyla anılması da işte tam böyle bir hikâyenin ürünü. Bu isim, sadece bir unvan değil; azmin, zarafetin ve gücün simgesi hâline gelen bir yolculuğun başlangıç noktasıdır.
2003 yılı... Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası'na hazırlanırken gözler bu genç ve iddialı takımın üzerindeydi. Henüz dünya çapında ses getirmemiş, ancak içten içe bir potansiyeli barındıran bir kadroydu bu. İşte tam da bu dönemde, Hürriyet gazetesi spor muhabiri Celal Demirbilek'in vizyoner bir fikri gündeme geldi: Takım oyuncularını Osmanlı sultanı kıyafetleriyle görüntülemek. Bu fotoğraf hem nostaljik bir kimlik kazandırdı hem de kadın voleybolunun zarif ama kararlı duruşunu yansıttı.
Ancak "Filenin Sultanları" adının ülke çapında yankı bulması, bir başka sesle anlam kazandı: TRT spikeri Mustafa Yener. 2003 Avrupa Şampiyonası'nda maçları anlatırken bu ifadeyi kullanması, adeta sloganın ateşini yaktı. Tribünlerde yankılanan tezahüratlar, ekran başındaki izleyicilerin heyecanı ve medyanın ilgisiyle bu tanım giderek benimsendi. "Filenin Sultanları" artık sadece bir tanım değildi; milli takımı anlatan bir kimliğe dönüşmüştü.
Yıllar içinde bu isim, takımın sahadaki başarısıyla daha da büyüdü. Her galibiyet, her alın teri, bu unvanın altını kalın harflerle çizdi. "Filenin Sultanları", Türk kadınının gücünü, özgüvenini ve cesaretini temsil eden bir sembol oldu. Özellikle genç kızlara ilham veren bir örneğe dönüştü. Artık bu takım sadece maç kazanmıyor; bir neslin hayallerine liderlik ediyor.
Bugün "Filenin Sultanları" dendiğinde akla sadece bir voleybol takımı değil, tarih yazan kadınlar geliyor. Ve bu hikâyenin en güzel tarafı şu: Her yeni maç, bu sloganın ruhuna bir satır daha ekliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.