Hoca Atatürk’ü gizleyemezsiniz-II

(dünden devam…)

Uluslararası arenada adından söz ettirme:

Mustafa Kemal askeri, siyasi ve vicdani icraatlarıyla dünya çapında takdir görmüştür. Dünya barışına katkısı, Türkiye'yi uluslararası saygın bir konuma getirmesi, verdiği bağımsızlık mücadelesiyle tüm dünyaya örnek olmuştur. Birçok önemli isimden övgüler almıştır ve vefatı yalnızca Türk milleti için değil bütün insanlık için büyük bir teessür kaynağı olmuştur.

Sayın Baş uluslararası alanda onlarca ödüle layık görülmüştür. Birkaçına değinmek gerekirse:

- 1994-Yılın Adamı Sertifikası: Dünya çapında seçkin ve saygıdeğer insanların biyografileri noktasında dünyanın belli başlı ve önde gelen kuruluşlarından biri olan Amerikan Biyografi Enstitüsü bu vesile ilan etmektedir ki, Prof. Dr. Haydar Baş, bugüne kadar elde etmiş olduğu başarılar ve gerek meslektaşları gerek toplum nezdinde ortaya koymuş olduğu asil örnek şahsiyetinden dolayı 1994 Yılın Adamı olarak seçilmiştir).

- Dünya Barışına, İnsan Haklarına ve Ekonomiye Hizmetlerinden Ötürü Verilen Saygın Liderlik Ödülü.

- 1994-Zirvede Kim Kimdir Ödülü. 

- Uluslararası Liyakat Topluluğu, Excellantia (Mükemmel Şahsiyet) Ödülü: Bu ödül sadece bulunmuş oldukları ülkelerde Uluslararası Biyografi Merkezi'ni, örnek yaşamları, şahsiyetleri ve sosyal ilişkileri ile temsil edebilecek ve temsil etmeye yetkili şahıslara verilen bir liyakat madalyasıdır).

En son onuncusu 27 Mayıs 2018'de Bursa'da düzenlenen Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongrelerine 400'ü aşkın bilim adamı katılmıştır. 100'e yakın ülke MEM'den ve Sosyal Devlet-Milli Devlet projelerinden faydalanmıştır. Modelin matematiğinden ve Haydar Baş'ın Avrupa Birliği'nin dağılacağına dair öngörüsünden etkilenen bilim adamları tebliğlerinde Sayın Baş'ın dehasından övgüyle bahsetmişlerdir. Haydar Baş ekonomi hakkındaki görüşleriyle Nobel'e aday gösterilmiştir.

Bu iki eşsiz liderin vasıflarını saymakla bitiremeyiz belki ama sadece bunlarla bile ne kadar değerli olduklarını anlayabiliyoruz. Ortak özelliklerinden biri de ortaya atılan asılsız iddialar oldu. Maalesef kaynağı İngiliz ve Yunan istihbaratından gelen iftiralarla Ata'mız nasıl karalandıysa aynı şekilde değerli ilim ve fikir adamı Prof. Dr. Haydar Baş da karalanmaya çalışılıyor. Önce gizlemeye çalıştılar, başaramadıklarını anlayınca çamur atmaya başladılar. Tıpkı Mustafa Kemal gibi aile hayatına, itikadına, iş hayatına kadar iftiralara boğuldu. Aynı zamanda bir tüccar olan Haydar Baş'ın ticari davası bile bugün karalama kampanyasına dönüştürüldü. Projelerini gerçekleştiremeyeceğine insanlar inandırılmaya çalışıldı. Lozan yalanı uyduruldu. Enflasyon bahanesiyle senyoraj hakkımızı kullanma düşüncesine bahaneler uyduruldu.

Kendilerinin enflasyonu şahane şekilde önlemelerine şahit olduk! Sebebi nedir biliyor musunuz? Korkuyorlar. Olur da bu millet uyanır diye, Haydar Baş sevilir diye ödleri patlıyor. Nafile! Korktukları başlarına geliyor. Haydar Baş 15 Aralık Cumartesi günü İstanbul'da sosyal medya takipçileriyle bir araya geldi. Sayın Baş'ın fikirlerini takip edenler onunla tanışmak istediler ve şahane bir programla istediklerine ulaştılar. Aynı gece 1200 CHP'li BTP'ye geçti. Murat Çabas'ın 20 Aralık tarihli yazısında bahsettiği gibi katılımcılar Haydar Baş hakkında 'gönlümüzün sultanı, başımızın tacı' diyerek sevgilerini gösterdiler.

İstedikleri kadar engellemeye çalışsınlar Türk milleti Hoca Atatürk'e sahip çıkacaktır. O'nun çözümleriyle refaha erecektir. Prof. Dr. Haydar Baş siyasete 'Emr-i bi'l ma'ruf nehy-i ani'l-münker' mantığıyla başlamıştır. Siyaset hayatından öncesini de alırsak 35 yıldır bunun mücadelesini vermiştir. Verdiği mücadelenin karşılığını Allah'ın izniyle alacaktır. Gandhi'nin dediği gibi, "Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, sonra seninle dövüşürler ve sonra sen kazanırsın." Prof. Dr. Haydar Baş'ın önderliğinde kazandığımız günlere çıkmak dileğiyle…