Bu yazıda size ilginç şeyler anlatmayı tasarlıyorum. Fakat işin ilginç tarafı bu şeyler hepimizin bildiği şeyler; ancak onların bilindik olması değersiz olmalarını gerektirmiyor. Her zaman olduğu gibi yine öznemiz insan ve onun, Rabbi ile ilişkisi. Hiç düşündünüz mü insanın diğer insanlarla iyi ilişkiler kurması Rabbi ile de iyi geçinmesini beraberinde getiriyor.
Yani bizim Hak katında iyi bir kul olmamız kendimizi, öfke, hırs, kıskançlık, gıybet gibi insanlarla birebir ilişkilerimizde yaşadığımız olumsuzlardan kurtarmamıza bağlı, işte bu bize çok ilginç geliyor. Yani Allah'a ne kadar çok ibadet ederseniz edin eğer diliniz ile komşularınıza eziyet veriyorsanız haliniz kötü. Bu hadis-i şerifi çoğumuz duymuşuzdur. Ayrıca İslam güzel ahlaktır, misafirine ikram eden Allah'a ikram etmiş gibidir, yine Müslüman kardeşini hakir görmek, şer bakımından kişiye yeter gibi hadis-i şerifler bu ilginç gerçeği vurgulamaktadır.
İnsan imandan sonra diğer insanlarla ne kadar iyi geçinirse Rabbi ile olan ilişkisi de o derece olumlu ve güzel olmaktadır.
Ebu Zer (r.a)'dan rivayetle Resuli Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Kim can u gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunluktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.
İşte insanın ahlakını güzelleştirirken geldiği çok önemli duraklardan biri "haline razı olmak". İnsanı yersiz öfkeden, kıskançlıktan, elem ve kederden uzak tutacak bir anahtar.
Bu anahtar ile hangi kapılar açılmaz ki şükür kapısı, merhamet kapısı, hüsn-ü zan kapısı, hüsnü niyet kapısı...
Ne mutlu yeryüzünde O'ndan razı olmuş bir şekilde yürüyenlere.
Ebi Ümame (r.a)'den, Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
"Allah-ü Teala yumuşaklığı, hoş muameleyi sever ve ondan hoşlanır, sertlik ve şiddetliliğe yapmadığı yardımı ona yapar."
Yine bir hadisi şerifle devam edelim. İbn-i Ömer (ra)dan: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder, ne de onu yalnız bırakır. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da o kimsenin ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da o kimsenin kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah-ü Teala da onun ayıplarını örter."
Hadisleri de okuduktan sonra, bize de söyleyecek pek bir şey kalmadı. Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra yapacağımız en iyi şey en yakınımızdakinden başlayarak hüsn-ü niyetle davranışlarımıza yön vermemizdir.
Yani bizim Hak katında iyi bir kul olmamız kendimizi, öfke, hırs, kıskançlık, gıybet gibi insanlarla birebir ilişkilerimizde yaşadığımız olumsuzlardan kurtarmamıza bağlı, işte bu bize çok ilginç geliyor. Yani Allah'a ne kadar çok ibadet ederseniz edin eğer diliniz ile komşularınıza eziyet veriyorsanız haliniz kötü. Bu hadis-i şerifi çoğumuz duymuşuzdur. Ayrıca İslam güzel ahlaktır, misafirine ikram eden Allah'a ikram etmiş gibidir, yine Müslüman kardeşini hakir görmek, şer bakımından kişiye yeter gibi hadis-i şerifler bu ilginç gerçeği vurgulamaktadır.
İnsan imandan sonra diğer insanlarla ne kadar iyi geçinirse Rabbi ile olan ilişkisi de o derece olumlu ve güzel olmaktadır.
Ebu Zer (r.a)'dan rivayetle Resuli Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Kim can u gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunluktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.
İşte insanın ahlakını güzelleştirirken geldiği çok önemli duraklardan biri "haline razı olmak". İnsanı yersiz öfkeden, kıskançlıktan, elem ve kederden uzak tutacak bir anahtar.
Bu anahtar ile hangi kapılar açılmaz ki şükür kapısı, merhamet kapısı, hüsn-ü zan kapısı, hüsnü niyet kapısı...
Ne mutlu yeryüzünde O'ndan razı olmuş bir şekilde yürüyenlere.
Ebi Ümame (r.a)'den, Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
"Allah-ü Teala yumuşaklığı, hoş muameleyi sever ve ondan hoşlanır, sertlik ve şiddetliliğe yapmadığı yardımı ona yapar."
Yine bir hadisi şerifle devam edelim. İbn-i Ömer (ra)dan: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder, ne de onu yalnız bırakır. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da o kimsenin ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da o kimsenin kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah-ü Teala da onun ayıplarını örter."
Hadisleri de okuduktan sonra, bize de söyleyecek pek bir şey kalmadı. Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra yapacağımız en iyi şey en yakınımızdakinden başlayarak hüsn-ü niyetle davranışlarımıza yön vermemizdir.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022