Hüsnü! Tahrir'i duy. Türkiye'de, Tahrir olmayacak!

Hüsnü Mübarek % 85'le iktidardaydı ve Tahrir Meydan'ı bir anda doldu. Asker, polis müdahale etti. Yüzlerce kişi katledildi. Erdoğan'ın ise parmakları kapalı, yumruğu ise havadaydı. Grup konuşmasında, Hüsnü Mübarek'e çağrıda bulunarak; Tahrir Meydanını dolduran halkın haykırışına, insani taleplerine kulak vermesini, istiyordu. AKP grubu alkışlarla yıkılıyor.Yer yine Mısır. Tahrir Meydanı yine dolu? Ama halk bu sefer Mübarek'e değil Mursi'ye sesini yükseltmiş. Çünkü Mübarek kafeslenmiş, koltuğa Mursi getirilmişti. Yine katliam, yine kan ve gözyaşı. Erdoğan, Mursi'ye, Tahrir'i dolduranların sesine kulak ver, çağrısı yapmadı. Çünkü bizzat kendisi meydana inenlerin sesine kulak vermemişti. (Gezi Olayları)Trabzon'da yaptığı konuşmada ise düşünenler için "bu hangi Erdoğan" sorusunu bir daha sordurttu?       Mübarek'e, Tahrir'in sesine kulak ver, diyen Erdoğan bu sefer; "İnşallah bizim ülkemizin meydanları ikinci Tahrir olmayacak. Adeviyye olacak, Rabia olacak, Mansuriye olacak, İskenderiye olacak. Demokrasinin egemen olduğu meydanlar olacak" dedi.Birincisi, hayırdır! Ülkemizde iktidara karşı bir halk hareketi mi var? Varsa bu dilinizden düşürmediğiniz demokrasinin bir yansıması değil midir? Sonra halkın tepkisini çekecek icraatlarınız mı oldu ki, böyle bir çıkışta bulunuyorsunuz?İkincisi, Mısır'a bakarak, milletimizi ayrıştırmaya yönelik böyle bir açıklamanın nasıl bir izahı olabilir? Atıyorum; Taksim'e çıkanlar "kötü". Kazlıçeşme'ye gelenler "iyi" mi kabul edilecek?Seçimlerin yaklaştığı bu günlerde Erdoğan ve arkadaşlarının naklen gözyaşlarını sıkça izleyeceğiz. Bu gözyaşlarının yanında anketler, duygu soslu cümleler ve manevi söylemler olacak. Zaten yayınlarda başladı. Sayın Erdoğan, Gezi fobisini üstünden hala atamamış gözüküyor. Çünkü Erdoğan, Gezi olayları sırasında ilk kez "bizimde hatalarımız olmuş olabilir" itirafında bulundu. Televizyonlarda ise "Aziz Milletim" yerine "Yüce Türk Milleti" ifadesiyle konuşmalar yaptı. Ama Trabzon'da yaptığı konuşmada yine "bu hangi Erdoğan" sorusunu sorduttu. Çünkü Erdoğan'ın yıllardır dilinden düşürmediği ama bir türlüde açıklamadığı; Önümüzü kesmek istiyorlar, bölgede güçlü Türkiye istemiyorlar, vb. söylemlerde bulundu. Kim, sizin önünüzü kesmek istiyor? Güçlü Türkiye'nin önündeki engel kim?Erdoğan diyor ki; "Bütün bu gelişmeler aslında güçlü bir Türkiye'nin, demokrasinin egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun en güzel örneğini veren Türkiye'yi hazmedemeyenlerin ne yazık ki projeleridir. Fakat bütün bu projeler nasıl Gezi'de geri teptiyse, bilesiniz ki yine geri tepecek. İşte Trabzon'a, Gezi gelebildi mi? Giresun'a Ordu'ya gelebildi mi, Samsun'a gelebildi mi, Rize'ye gelebildi mi? Neden? Çünkü aklıselimin yolu tektir. Sorarlar insana nedir derdiniz, ne yapılmadı?"Ne yapılmadı?  Yukarıda anket, demiştim ya! Şimdi Gallup'un yaptığı son anketin sonuçlarına bir bakalım, sonra Erdoğan'ın çizdiği Türkiye profiline dönelim. Böylece sadece ekonomik açıdan ne yapılmadığının, cevabını bulalım?Gallup'un (çeşitli konular hakkında kamuoyunun görüşlerini, örnekleme yöntemiyle belirlemek amacıyla istatistikçi ve gazeteci G. Gallup tarafından ABD'de kurulan bir araştırma kuruluşu) 2013 yılına ilişkin verilerin ortaya konduğu araştırmaya göre Türkiye'de insanların yüzde 33'ü fakirlikle mücadele ediyor.2012 yılına bakıldığında yüzde 18 olan bu oranın, 1 yıl içerisinde neredeyse iki katına çıktığı göze çarpıyor.2012 yılında yüzde 17 olan ekonomik güçlük çekenlerin, 2013 yılına gelindiğinde büyük bir artışla yüzde 40 seviyelerine çıktığı belirtiliyor.Araştırmaya göre hükümet karşıtı "güçlük çekenlerin" oranı yüzde 25'ten 41'e çıkarken, destekçilerin oranı yüzde 12'den yüzde 30'a yükseldi.2012 yılında kişilerin yüzde 40'ı finansal zorluklarla mücadele ederken, bu oranın 2013 yılında yüzde 60'a çıkmış. (inagist.com/all/370.590.654.633.496.576/ Gallup'un son Türkiye anketi başlığıyla)Başbakan ne diyor; "? 10 yıl önce milli gelir birken 3 oldu?" Ne yapılmamış?