(Dünden devam…)
"De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum" karşılığında ücret istenmeyen şey, risaletin tebliğ edilmesi ve dinî davettir. Allah, Nuh, Hud, Sâlih, Lut ve Şuayb (a.s.) gibi, Peygamberimizden önceki birçok peygamberle ilgili olarak da bu ifadeye yer vermiştir. Bu peygamberlerin her biri ümmetlerine bu şekilde hitap etmiştir: "Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbine aittir." (Şuara, 109, 127, 145, 164, 180).
Bir ayette Peygamberimizle (s.a.v.) ilgili olarak şöyle buyurulmuştur: "Halbuki Sen bunun için onlardan bir ücret istemiyorsun." (Yusuf, 104). Ayrıca Peygamberimize bu gerçeği insanlara söylemesi yönünde değişik ifadelerle emirler yöneltilmiştir.
"De ki: Buna karşılık Ben sizden bir ücret istemiyorum." (Sa'd, 86).
"De ki: Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Ücretim yalnız Allah'a aittir." (Sebe, 47).
"De ki: Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu âlemler için ancak bir öğüttür." (En'am, 90).
Böylece, bu ayette, ücret istemeyişin gerekçesi olarak, bunun âlemler için bir öğüt olması gösteriliyor. Dolayısıyla bu, bütün insanlara yönelik bir mesajdır, bütün insanlar içinde belli bir gruba özgü kılınamadığı için de, buna karşılık bir ücret talep edilemez.
Bir ayette de şöyle buyurulmuştur: "De ki: Buna karşılık, sizden Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler olmanız dışında herhangi bir ücret istemiyorum." (Furkan, 57). Bu ayetin anlamı, "sizden birinizin, Rabbine giden yolu tutması başka…" şeklindedir. Yani, "Benim çağrımı kendi isteğiyle kabul etmesi başka. İşte benim ücretim budur. Davetimin gerisinde maddi beklenti gibi herhangi bir ücret talebi yoktur."
Tefsirini sunduğumuz bu sûrede ise yüce Allah şöyle buyuruyor: "De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum." (Şûra, 23). Böylece, Peygamberimizin (s.a.v.) davetinin, risaletinin ücreti olarak akrabalık sevgisi öngörülüyor. Bu anlamı içeren diğer ayetlerin içeriğinden kesin olarak anlaşılan bir husus, bu sevginin, ya davetin tümüne icabet etmekle veya özellikle önemsenen bir kısmıyla ilgili olduğudur.
Cümledeki istisnanın zahiri, her iki durumda da mutasıl, yani öncesiyle irtibatlı, dolayısıyla sevginin risaletin ücreti olmasıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu bakımdan bazı müfessirlerin istisnanın, öncesinden kopuk, münkati olduğunu göstermek için ileri sürdükleri zorlama ürünü açıklamalara itibar etmemek gerekir."
(devam edecek…)
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020