(dünden devam…)
"Bazılarına yer verdiğimiz müftüler, müderrisler, imam efendiler Kuvva hareketini başlatmış, halkı dinî duygularla kuvvetlendirerek düşmana karşı cesaretini arttırmıştır. Ancak yerel Kuvva hareketleri özellikle Ege bölgesinde halkı soyan çetecilerin faaliyetlerine karışmış, bu da tepki ile karşılanmıştır.
General Fahrettin Altay, hatıralarında bu gerçeği şöyle belirtir: "Şunu da ilave edeyim ki, çete ismi bizim bölgede (batı bölgesinde) ne kadar fena bir sıfat oldu ise, Adana cephesinde (güney cephesinde) o kadar şerefli bir sıfat olmuştur. Bu da oradaki çetelerin düşmanla ciddi bir şekilde dövüşmelerinin neticesidir." (Aydemir, 2017, c.2, s.165).
Kuvva hareketinin din adamlarının vasıtasıyla Mustafa Kemal etrafında kenetlenerek düzenli orduya geçişi, halkın bu bakışını değiştirmek için gerekliydi ve öyle de oldu. Düzenli orduya geçiş adımları, Kuvva hareketine memleket nezdinde tam meşruluk kazandırmış; zafere giden yolun önünü açmıştır.
Nutuk'ta, Sivas Kongresi'nden sonra bu konunun ele alınışı şöyle yazar: "…Sivas Kongresi'nden sonra, kongrelerin tüzük ve bildirilerinden başka, Heyet-i Temsiliye, sorumluluğu üzerine alarak, Sivas Kongresi tüzüğüne ek olmak üzere, 'Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruluş tüzüğüne ektir: 1' başlıklı, 'yalnız ilgililere özel ve gizlidir' işaretli, silahlı örgütler için gizli bir yönerge düzenledi. Düşmanla çatışılan yerlerde bu yönergeye göre silahlı birlikler kuruldu." (Nutuk, 1989, s.373).
Hafız İbrahim Efendi:
Isparta Müftüsüdür. Millî Mücadele'nin başlamasıyla, Isparta ve çevresinde köylere kadar beyannameler dağıtarak halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır. Bu beyannamelerden 21 Haziran 1919 tarihli olanı şöyledir: "Ey Müslümanlar! Sefil ve çıplak Yunanlıların mülevves ayakları altında ezilen muazzez topraklarımızın hayat ve namusları perişan edilen zavallı dindaşlarımızın imdadına koşmak ve katiyen her bir ihtimale karşı kendi Ispartamızı da muhafaza ve müdafaa etmek üzere, Allah'ını, Peygamberini, dinini, vatanını bihakkın seven Müslümanlara hayatını, servetini fisebilillah feda etmek farz-ı ayn olmuştur. Yoksa mahsus olan zillet ve meskenetle namus-ı vatan muhafaza edilemez. Ecdadımız hayatlarını istihkar ederek parlak kılıçlarıyla kainata boyun eğdirmişlerdir. Biz onların evladı değil miyiz? Eski Yunan muharebesinde Dömeke kalesini altı günde süngülerine itaat ettiren Isparta gazileri değil midir?" (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk).
(devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020