İmam Hüseyin Mekke'de kaldığı dört ay boyunca özellikle babası İmam Ali'nin sevenlerinden halifeliğini ilan etmesi için çokça mektuplar aldı. Denilebilir ki, Mekke İmam'ın kıyamında ona kucak açmıştır. Burada kaldığı süre içinde kendisine yardım edebilecek merkezlerle görüşmeler yapma imkanı bulmuştur.O sıralarda, Kûfe halkının "Halifemiz ol" şeklinde kendisine biat eden mektuplarının sayısı on beş bini aşmıştı. Bu mektuplar karşısında kayıtsız kalamayacak olan İmam Hüseyin şahsına yapılacak olan suikastı öğrenmesinin ardından, kutsal topraklarda kanını dökülmesini istemediği için, gidilecek yer olarak Kufe'yi seçmiştir.Bunun için gerekli tetkikleri yapması için amcası oğlu Müslim b. Akil'i Kûfe'ye yollar. Müslim b. Akil'den zaman içinde gelen olumlu cevaplar karşısında, Kûfe halkının yanına gitmeye karar verir.Müslim b. Akil Kûfelilerden on sekiz bin kişinin kendisine biat ettiğini, yazdığı mektubunu şehadetinden yirmi yedi gece önce yazıp Hz. Hüseyin'e göndermişti.Hatta yolda Müslim b. Akil'in öldürüldüğü ve Kûfelilerin kendisine yazdığının tam tersine tavır içinde olduklarını öğrenecektir. Buna rağmen sonuna kadar ceddi Resûlullah'ın verdiği emri yerine getirecektir.İmam Hüseyin'in kıyamı zaman açısından Kûfe halkının mektuplar göndererek kendisini Kûfe'ye imam olması için davet etmesinden önce gerçekleşmiştir. Yani kıyamın davetle ilgisi yoktur. Kûfe halkı Yezid'in halifeliğine karşı, İmam Hüseyin'den yardım istemiştir. Ama İmam'ın kıyamı Kûfe halkı için değildir.Kerbela şehadeti ile noktalanan kıyam, hak ile bâtılın mücadelesidir.Bu kıyam Cenab-ı Hak tarafından nasb edilen imamet makamı kendisine hak olan Hz. Hüseyin'in bâtıl olana karşı ikazıdır. Bu kıyam Yezid gibi bir kişinin İslam'ı temsil etmemesi gerektiğinin haykırışıdır.Bu kıyam, Sakife'den başlayan bozulmanın sona ermesi için canından geçen bir İslam önderinin iman tavrıdır. Bu kıyam, "Allah beni öldürülmüş görmek istiyor" ölçüsünde kendini bulan Allah rızası için ölümü göze almanın adıdır.Bu kıyam, halife Hz. Osman döneminde Medine, Mekke, Kûfe, Basra ve Mısır şehirlerinde ve köylerinde, yanış icraatlere ayaklanan halkı, o gün yaşanan cinayetler karşısında tekrar harekete geçirmenin yoludur.Yezid, Ubeydullah'ı Kûfe'ye vali olarak atadı ve Müslim b. Akil ile Hz. Hüseyin'i öldürmesini istemiştir.Müslim b. Akil Ubeydullah'a karşı Kûfe'de ayaklanma başlatıyor. Taberi'ye göre 4 bin, İbn Hibban'a göre 3 bin atlıyla harekete geçen Müslim b. Akil günün sonunda tek başına kalmıştır. İbn Ziyad onu Bukeyr b. Humman'a öldürttü. Müslim b. Akil, Haşimoğullarından şehit edilip cesedi asılanların da, başları Şam'a gönderilenlerin de ilkidir. İmam Kûfe'ye doğru yoluna devam ederken karşılaştığı bir Kûfeliye Kûfe'nin tavrını sordu. O adam, "Ey Resûlullah'ın torunu! Irak halkı sana muhalefet etmek ve savaşmak için birbirleriyle birleşip anlaşmışlardır" dedi. İmam, adamın sözüne karşılık şöyle buyurur: "İşler Allah'a mahsustur. Dilediği ve salah gördüğü şeyi yapar. Allah-u Teala her gün bir iştedir." İmam, kendisini yakalamak için gönderilen Hürr b. Riyahi'nin ordusuyla yolda karşılaşır. Kadın ve çocuklarla birlikte 75 kişilik kafileye karşılık bin süvariden oluşan bir ordu.(devam edecek)?
