Hz. Selman’ın valiliği ve vefatı
16.10.2018 00:00:00
ll. Halife Ömer b. Hattab, Hz. Selman'ı, Medain Valiliğine atamak istiyordu. Hz. Selman, İmam Ali görüş belirtmeden bu görevi kabul etmedi. İmam Ali (a.s) izin verince görevi kabul etti. Ve bu görevi vefat edinceye kadar sürdürdü.
Peygamber Efendimizin gözde sahabesi, İmam Ali'nin yareni Hz. Selman, valilik yaptığı dönede de Efendimiz ve İmam Ali çizgisinden zerre taviz vermemiş, Onların özel ve genelde uygulamalarını hayata geçirmiştir.
Örnek vermek gerekirse bu görev için kendisine, beytülmalden beş bin dirhem aylık maaş bağlanmış ama o aldığı maaşın hepsini sadaka olarak dağıtmıştır. Geçimini ise sepet yapıp satarak temin ederdi.
Vali de olsa basit ve sade bir yaşam sürmekten vazgeçmemiştir. Hatta köle olduğu zaman nasıl giyiniyorduysa, neler yiyorduysa Medayin valisiyken de aynı hal üzere hayatına devam etti. Her türlü şatafattan ve gösterişten uzak durdu.
Hz. Selman, emri altındakilere iyi muamele eder, onlara ağır iş vermez, verdiği işlerde yardımcı da olurdu.
Cömertliği dillere destandı. Öyle ki misafirsiz yemek yemez, fakirleri, kimsesizleri evine davet eder, onlara ikramda bulunurdu. Dost ziyaretlerini hiç aksatmazdı. Hastaların ziyaretine gider, onları teselli eder ve sabır tavsiyesinde bulunurdu.
Vefatı
Hz. Selman'ın en büyük faziletlerinden birisi de vefat ettiğinde İmam Ali'nin mucizevî bir şekilde Medine'den, Medain'e gelerek Hz. Selman'ın gusül ve kefen işlerini yapıp, onu defnetmesidir.
Hz. Selman vefatına yakın hanımını yanına çağırdı ve şöyle dedi; "Şu kapıları aç. Bugün ziyaretçilerim var. Onların hangi kapıdan geleceklerini bilmiyorum. Sonra da, sana saklaman için verdiğim miski getir. Onu suda ıslatarak karıştır.
Meydana gelen kokuyu yatağımın etrafına serp. Çünkü ziyaretime gelecek olanlar yemek yemezler, ama güzel kokuyu severler. Söylediklerimi yaptıktan sonra da aşağıya in."
Hanımı, onun söylediklerini harfiyen yerine getirdi. Sonra birtakım fısıltılar işitti. Yukarı çıktığında, Hz. Selmân ruhunu teslim etmişti.
Cabir b. Abdullah Ensari şöyle anlatıyor: "Bir gün İmam Ali, Medine'de bizimle sabah namazını kıldıktan sonra cemaate şöyle hitap etti;
"Ey cemaat! Yüce Allah, kardeşiniz Selman'ın vefatında sabırlarınızdan dolayı sizlere mükâfat versin. Sonra Allah Resulü'nün sarığını ve cübbesini giyip, kılıcını aldı. Ve devesine binerek Kamber'le beraber Medain'e doğru hareket etti. Yolda giderlerken Kamber'e saymasını söyledi.
Kamber olayı şöyle anlatır: Sayı saymaya başladım ve on dediğim sırada Selman'ın evinin önünde olduğumuzu gördüm."
Selman'ın dostlarından Zadan şöyle diyor: "Ey Selman! Sana kim gusül verecek?" diye sordum. Selman, "Resûlullah'a gusül veren zat" dedi.
Zadan: Söylediğin kişi İmam Ali'dir ama o şimdi Medine'de, bu nasıl mümkün olabilir? Bin fersahlık yoldan gelip sana nasıl gusül verebilir?
Selman: Ben öldükten sonra çenemi bağladığında O'nun ayak seslerini duyacaksın çünkü Allah'ın Resulü bunu bana haber vermişti.
Zadan şöyle diyor: Selman öldüğünde çenesini bağlatıp dışarı çıktığımda Hz. Ali'nin Kamber'le evin önünde deveden indiklerini gördüm. Hz. Ali, Selman'ı gusül ve kefenledikten sonra defnetti. (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)
Âlemlere rahmet Peygamberimizin "Cennet üç kişinin hasretini çeker: Ali, Ammar bin Yâsir ve Selman…" şeklindeki müjdesine mazhar olan Hz. Selman, böylece cennette, başta Peygamberimize ve diğer sahabelere kavuştu. Allah ondan razı olsun.
Yüce Allah'ın ayetle farz kıldığı Ehl-i Beyt'i sevmeyi, yolundan gitmeyi ve sahip çıkmayı bizlere de nasip eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Unuttuklarımız çocuklarımızın geleceğine mal oluyor / 28.07.2025
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
