‘İbadet, büyüklere itaatle olur’

OKAN EGESEL

İmam Seccad (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ben sadece sevap hedefiyle Allah'a ibadet etmeyi hoş görmüyorum. Zira bu takdirde tamahkâr köle gibi olurum. Eğer bir şeye göz dikerse çalışır aksi takdirde çalışmaz. Hakeza Allah'a cezasının korkusuyla ibadet etmeyi hoş görmüyorum. Zira bu takdirde de kötü işli köleye benzerim ki eğer korkmazsa çalışmaz."
Kendisine şöyle arz edildi: "O halde niçin ibadet ediyorsun?"
İmam Seccad şöyle buyurdu: "Allah, bana bağışta bulunduğu lutufları ve nimetleri sebebiyle ibadete layıktır."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eğer Allah insanlara cennet ve cehennemi vaad etmeseydi yine de O'na itaat etmemiz ve isyanından sakınmamız gerekirdi. Zira Allah müstahak olmadıkları halde insanlara bağış ve iyilikte bulunmuş ve nimetlerini bağışlamıştır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kullar üç kısımdır: Altınla alınan köle, şehvet kölesi ve tamah kölesi."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İbadet, secde ve rükuyla değil, büyüklere itaatledir. Her kim Yaratıcıya isyan hususunda yaratığa itaat ederse şüphesiz ona ibadet etmiştir."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir konuşanı dinlerse, ona kulluk etmiştir. Eğer o konuşan Aziz ve Celil olan Allah adına konuşuyorsa, dinleyici de Allah'a ibadet etmiş olur. Eğer o konuşmacı, şeytan adına konuşuyorsa, şeytana ibadet etmiş olur."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim dünyaya kulluk eder ve onu ahirete tercih ederse, akıbeti tatsız olur."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Dinar ve dirheme kulluk eden kimse Allah'ın rahmetinden uzaktır, Allah'ın rahmetinden uzaktır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a isyan hususunda birine itaat ederse, şüphesiz ona kulluk etmiştir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim hakkını eda etmeyenin hakkını eda ederse, ona ibadet etmiştir."
İmam Sâdık (a.s), kendisine, "Onlar bilginlerini ve rahiplerini Allah'tan başka rab edindiler" ayetini soran Ebu Basir'e şöyle buyurmuştur: "Allah'a yemin olsun ki Yahudi âlimleri ve ruhbanları onları kendilerine ibadete çağırmıyorlardı. Eğer onları kendilerine ibadete çağırmış olsalardı, şüphesiz davetini kabul etmezlerdi. Onlar kendileri için bir helali haram kılmış ve bir haramı helal kılmıştır ve böylece de bilmeyerek âlim ve ruhbanlarına ibadet etmiş oldular."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın azaba ve belaya uğrattığı sizden önceki büyüklenen ümmetlerin başlarına gelenlerden ve uğradıkları cezadan ibret alın. Firavunlar, onları kul ediniyor, en kötü şekilde işkence ediyor, defalarca acılığı tattırıyorlardı." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).