II. Vatikan Konsilinde İslam’ın ölüm fermanı imzalanmıştır

(Dünden devam ediyoruz)

Merhum Aytunç Altındal'ın eser ve televizyon programlarındaki açıklamalarından derlenmiştir:

"II. Vatikan Konsili, Haçlı Seferleri'nin 20. yüzyıl versiyonudur. Eskiden kılıçla geldiler, şimdi diyalogla geliyorlar. Amaç aynıdır: İslam'ı yok etmek…

1962-1965 arasındaki II. Vatikan Konsili, Hıristiyanlık tarihinin en tehlikeli toplantısıdır. Orada İslam'ın ölüm fermanı imzalanmıştır. İnfaz tarihi 2050 olarak belirlenmiştir…

Konsil'in en önemli belgesi Nostra Aetate'dir. Orada 'Müslümanlar da kurtulabilir' deniyor. Türk milleti bunu hoşgörü sanıyor. Halbuki bu cümle şudur: 'İslam, Hıristiyanlığın eksik bir parçasıdır, gelin tamamlayalım.' Yani İslam'ı Hıristiyanlığın alt kolu yapma projesidir…

Konsil'in gizli mimarı Yahudi asıllı Kardinal Augustin Bea'dır. Papa XXIII. Johannes 1959'da onu 'Hıristiyan Birliği Sekreterliği'nin başına getirdi. Asıl adı 'İslam'ı Ele Geçirme Dairesi'dir…

1964'teki kapalı oturumlarda Türkiye için özel karar alındı. Vatikan Gizli Arşivleri'nde belge var: 'Konstantinopolis'in yeniden Hıristiyanlaştırılması Konsil'in 100 yıllık hedefidir.'

Ben bu belgeyi gördüm.

Konsil'den sonra Vatikan bütçesinin %70'i misyonerliğe ayrıldı. Bugün Türkiye'de dinler arası diyalog diye vakıf kuranların çoğu bu paradan besleniyor…

II. Vatikan Konsili'nin Türkiye'deki ilk büyük zaferi 9 Şubat 1998'dir. Fethullah Gülen o gün Vatikan'a gitti, Papa II. John Paul ile görüştü. Elinde Nostra Aetate belgesi vardı. 'Birlikte çalışalım' dedi. Bu, Konsil'in Türkiye'de resmen uygulanmaya başlama tarihidir…

Dignitatis Humanae belgesiyle laiklik bize dayatıldı. Amaç Müslüman ülkelerde misyonerliği tamamen serbest bırakmak, camileri kiliseye çevirmek…

Lumen Gentium belgesiyle Papa kendini bütün dinlerin lideri ilan etti. Artık Papa kendini Müslümanların da dini lideri sanıyor, farkında değiliz…

Gaudium et Spes belgesiyle 'tek dünya dini' projesinin temeli atıldı. 2050'ye kadar İbrahimi Dinler Birliği kurulacak, merkezi Vatikan, lideri Papa olacak…

II. Vatikan Konsili, İslam'ın mezarını kazmıştır. Bugün 'dinler arası diyalog iyidir' diyen hoca, yarın o camide çan çalınmasına fetva verecek…

Kimse kusura bakmasın ama net söylüyorum: II. Vatikan Konsili'ne 'evet' diyen herkes, bilerek veya bilmeyerek İslam'ın celladıdır…

4 belge

Konsil'in dört belgesi vardır, dördünü de okudum; dördü de İslam'ın sonunu hazırlıyor…

Nostra Aetate'de 'Müslümanlar İbrahim'in çocuklarıdır' diyorlar. Bu masum cümle değil; 'İbrahim'in asıl çocukları bizleriz, siz sapmışsınız, gelin bize katılın' demektir…

Kardinal Bea Yahudi kökenlidir. Konsil'in bütün İslam stratejisini o yazmıştır. Vatikan arşivinde günlükleri duruyor…

Konsil bittiği gün Vatikan'ın misyonerlik bütçesi 12 kat arttı. Para Afrika'ya, Asya'ya, Türkiye'ye akıyor…

II. Vatikan Konsili olmasaydı, bugün Türkiye'de 'dinler arası diyalog' diye bir kelime duymazdınız…

Papa VI. Paul 1965'te Konsil'i kapatırken dedi ki: 'Bu Konsil insanlığa değil, insanlığı Kilise'ye getirmek için yapıldı.' Bunu Türk medyası hiç yazmadı…

Konsil'den sonra Papa kendini 'bütün dinlerin doğal lideri' ilan etti. Müslümanlar hâlâ anlamadı…

1998'de Fethullah Gülen Vatikan'a gittiğinde elinde Konsil belgeleri vardı. 'Ortak projelerde çalışalım' dedi. Bu, Konsil'in Türkiye'deki zaferiydi…

II. Vatikan Konsili'ne 'evet' diyen her Müslüman, kendi dininin mezarını kazıyor…

Konsil'in gizli hedefi: 21. yüzyılın sonunda dünyada tek din bırakmak, o dinin adı Hıristiyanlık olacak…

Konsil belgelerini Türkçeye çevirtip dağıtsınlar da millet görsün; içinde bir tek 'İslam'a saygı' cümlesi yok, hepsi 'İslam'ı yutma planıdır…

1965'ten beri Anadolu'da kilise sayısı 3 kat arttı. Bunun sebebi II. Vatikan Konsili'dir.

Konsil olmasaydı, Papa 2006'da Türkiye'ye gelemezdi, Ayasofya'da dua edemezdi…

II. Vatikan Konsili, 2000 yıllık Katolik Kilisesi'nin en büyük strateji değişikliğidir: Artık kılıç yok, diyalog var. Ama hedef aynı: İslam'ı bitirmek…

Kimse kendini kandırmasın: II. Vatikan Konsili'ni öven her söz, İslam'a sıkılmış bir kurşundur…

Dıgnıtatıs Humanae Belgesi (7 Aralık 1965)

Dignitatis Humanae'nin Türkçesi 'İnsanlık Onuru Üzerine Din Özgürlüğü Beyannamesi'. 15 madde, kısa ama zehir gibi bir belge…

Belgenin en tehlikeli cümlesi 2. maddedir: 'Din özgürlüğü devletin müdahale edemeyeceği bir insan hakkıdır. Herkes istediği dini özgürce yaşatabilir ve yayabilir.'

Türk milleti bunu 'laiklik' sanıyor. Hâlbuki bu, Müslüman ülkelerde misyonerliği tamamen serbest bırakma belgesidir…

3. madde daha da açıktır: 'Devlet hiçbir dini kayırmamalı, hiçbir dine engel koymamalı.'

Yani Türkiye'ye 'Ruhban Okulu'nu aç, kilise aç, haç tak, İncil dağıt' diyorlar. AB ilerleme raporlarındaki her madde bu belgeden kopyadır."

6. madde şunu emrediyor: 'Dinî cemaatlere hukukî kişilik tanınsın, kendi okullarını, hastanelerini, vakıflarını kursunlar.'

Bugün Türkiye'de Vatikan'a bağlı vakıflar, dernekler, kiliseler bu madde sayesinde kuruluyor.

Belgenin 13. maddesi doğrudan Türkiye'yi işaret ediyor: 'Azınlıkların dinî hakları korunmalı, ibadethaneleri iade edilmeli.'

Fener Patrikhanesi'nin mülk talepleri, Heybeliada Ruhban Okulu baskısı, Karadeniz'deki kilise restorasyonları hep bu maddenin ürünüdür.

Belgeyi yazan Amerikalı rahip John Courtney Murray'di. Murray 1950'lerde CIA ile çalışıyordu. Dignitatis Humanae aslında CIA-Vatikan ortak yapımıdır…

"2004'ten beri AB ilerleme raporlarında her yıl aynı cümle var: 'Türkiye din özgürlüğü konusunda ilerleme kaydetmeli.'

Bu cümleyi AB değil, Vatikan yazıyor. Çünkü Dignitatis Humanae bunu emrediyor." Devam edecek