İİT zirvesinin sonuç bildirgesini Netanyahu açıkladı

İİT yani İslam İşbirliği Teşkilatı, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplandı. Bu toplantıda İİT'nin yanına bir de 'Arap Ligi'ne üye ülkeler' başlığı eklendi.

Çok çabuk unuttuğumuz için hatırlatayım! Bu toplantıyı yapan ve katılan ülkeler 2018'de de aynı isim ve aynı konu (İsrail vahşeti) hakkında toplanmışlar ve sonuç bildirgesi açıklamışlardı.

Bir bilgi daha vereyim; Mayıs 2018'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi sonuç bildirgesi 30 maddeden oluşuyordu.

Geçen hafta yayınladıkları sonuç bildirgesi ise 31 maddeden oluşuyor. 1 maddelik bir gelişme söz konusu. 

Başka mı? Emin olun başka bir şey yok. 2018'deki açıkladıkları bildirgeden bazı cümle ve sözcükleri yer değiştirmiş veya ek yapmışlar. Hepsi o kadar!

Toplantının adı 'İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi'. Zirveye Türkiye ve Türk cumhuriyetleri de katıldı. Sonuç bildirgesinde 'Arap' lafzı çok sık kullanılırken 'Türk' kavramına hiç yer verilmedi.

C. Erdoğan'ın, 'Hamas terör örgütü değildir' çıkışı kabul görmedi. Filistinlilerin tek temsilcisi FKÖ ve Mahmut Abbas olarak dile getirildi. Kassam Tugaylarını zaten ağızlarına almadılar.

Toplantıya katılan devlet başkanları haber spikeri gibi durum değerlendirmeleri ve herkesin malumu başlıkları dile getirip, birilerine çağrılar yapıp, barış temennisi ile konuyu kapattılar.

Ha! Bu arada dünyanın en zengin devlet başkanlarının, en pahalı uçak ve araçlarla geldiği ve en şatafatlı ortamda gerçekleştirdikleri bu toplantıda dikkatimi çeken ise bu liderlerin, batıya, 'İsrail sadece Müslümanlara değil Hristiyanlara da saldırıyor' vurgusuydu. 

Ambargo

Bir diğer ilginç olan ise 11 Arap ülkesi lideri (yani Erdoğan yok) 1967'deki gibi İsrail'e karşı geniş bir ambargo uygulanması ve petrol kullanımı, İsrail uçaklarının Arap hava sahasına girememesi, tüm ilişkilerin dondurulması gibi maddelerin yer aldığı öneriyi gündeme getirdiler. 

Ambargo teklifini BAE, Suudi Arabistan, Fas ve Bahreyn reddetti. Asrın Lideri Sayın Erdoğan ise 'nasıl reddedersiniz' bile demedi.

Sonuç bildirgesini Netanyahu açıkladı

'İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi' 31 maddelik ortak sonuç bildirgesi açıklandıktan sonra İsrail Başbakanı Netanyahu, canlı yayında aynen şu cümleleri kurdu:

"Arap liderlere söylüyorum, eğer çıkarlarınızı korumak istiyorsanız, tek bir şey yapmak zorundasınız: Sessiz kalın!"

İşte gerçek sonuç açıklaması budur. Bu açıklama 70 yıllık sürecin sonuç bildirgesidir. O devlet başkanları için dünyadaki zillet budur. 

Zirvedeki Erdoğan

Erdoğan, Riyad'daki zirvede 4 önemli teklifte bulundu: 1) İsrail'in işlediği savaş ve insanlık suçlarının hesabı hukuk önünde sorulmalı. 2) İsrailli bakanların varlığına ikrar ettiği nükleer silahlar meselesi araştırılmalı. 3) İsrail, işgal ettiği, yıktığı, zulüm ettiği insanlara verdiği zararı tanzim etmeli. 4) Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması için İİT bünyesinde bir fon oluşmalı.

Kulağa hoş geliyor değil mi? Peki, 21 yıldır Türkiye'yi yöneten ve bu 21 yılda İsrail ile askeri-ekonomik ve siyasi 60'tan fazla anlaşma imzalayan C. Erdoğan, bu anlaşmalardan birini askıya alabildi mi? Hayır. Lafın tamamını siz anlayın artık!

2018'deki Erdoğan  

2018'de de İsrail aynı vahşeti ortaya koymuş ve İİT yine toplanmıştı. C. Erdoğan zirve sonrası yaptığı açıklamada şöyle diyordu:

"İslam ümmeti tek ses olmadığı sürece dünyanın her köşesinde Müslümanlara zulmedilmeye devam edilecektir".

Başka?

"Acıda, kederde, iyi ve kötü günlerde Filistin halkının hep yanında olacağımızın bir kez daha altını çiziyorum. Filistin sahipsiz değildir, Kudüs sahipsiz değildir, Gazze sahipsiz değildir".

2023'teki Erdoğan

"Batı ülkeleri, yaşanan tüm vahşeti sadece tribünden seyrediyor. Bütün bunlar karşısında vicdan sahibi olanların, sessiz kalması mümkün değil. Bu anlayışla ilk günden beri Gazze'deki katliamı dünyaya duyurma, Filistin davasının sesi olma gayretinde oldum. Bunları gerek ziyaretler vasıtasıyla gerek telefon diplomasisiyle yürütme gayreti içindeyim. 

Bunu yaparken sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ve bütün bunları gerek yazılı gerek görsel medya çalışmalarıyla da ifade ettik. 7 Ekim'den bu yana diplomasi ve diyalog kulvarlarını kullanarak insani ateşkesin tesisi için yoğun çaba sarf ettik. Temaslarımızda, ateşkes sağlanmasının, çatışmaların sona erdirilmesinin ve insani yardımların Gazze'ye kesintisiz şekilde ulaştırılmasının önemine vurgu yaptım."

Sonuç

Filistin sahipsiz, Kudüs sahipsiz, Gazze sahipsiz!

Neden mi? C. Erdoğan 2018'de dedi ya! "İslam ümmeti tek ses olmadığı sürece dünyanın her köşesinde Müslümanlara zulmedilmeye devam edilecektir".

Tek ses olmadılar sadece ses çıkardılar.