logo
29 MART 2024

İki dil dayatmasına teslimiyet

25.08.2012 00:00:00
Son günlerde bazı kişi, topluluk, resmî ve özel kurumlar, emperyalizmin Türk üniter devlet yapısını ve Türk millet birliğini bölüp parçalama amacındaki sinsi projelerinin uygulayıcı taşeronluğuna soyunmuşlardır. Bu bağlamda Kürtçeyi resmî ve eğitim dili yaparak, "iki dilli hayata geçiş" adındaki ihanet projesiyle bütün bir Türk vatanını, birbiriyle iletişimi kopmuş kavimler kargaşasına sürükleme çalışmaları hız kazanmıştır.  Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerinde belirtilen tek resmî dilimiz olan Türkçemizin, Türk milletinin millî birlik harcı olması özelliği yok edilmek istenmektedir. Uzun zamandan beri demokrasi, insan hakları, kültürel haklar, barış, özgürlük vs adına, bu kavramların içeriğine tamamen ters bir şekilde etnik siyasete, Türk millet yapısını parçalayacak kavmiyetçi politikalara verilen tavizler artmıştır.  
Bu tavizler sonucu eşkıya örgütü PKK söylemleri, Türk siyasetinin irili ufaklı bazı partilerinin de söylemi olmaya başlamıştır. Kürtçeyi resmî ve özel bütün kamusal alanlarda resmîleştirme çabalarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk millet birliği adım adım tasfiye edilmeye çalışılmaktadır.
Tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet davası, tek dil olmadan mümkün değildir. Türk milletinin oylarıyla siyasette belirleyici aktör hâline gelenler, Kürtçeyi resmîleştirerek ikinci bir millet yaratma davalarından bir an önce vazgeçsinler. Millî sorumluluk mevkiinde olanlar, millet birliğini esas alan milliyetçilik yerine; etnik grupçuluk demek olan kavmiyetçiliği politika edinmeyi marifet saymaktan vazgeçsinler. Müslümanlık da kavmiyetçiliğe karşıdır. Ama ümmetle aşağı yukarı aynı anlama gelen millete taraftardır. Buna göre bir Müslüman kavmiyetçi değil; milliyetçi (ümmetçi) olur. Müslüman olduğunu iddia eden bütün siyasetçiler de gâvur aklına uyup etnik siyaset yani kavmiyetçilik yapmaktan bir an önce vazgeçmelidirler.  
İnsanlar, ayrı ayrı dillerde gruplaştırılarak, bloke edilip oraya hapsedilerek değil; tek bir dilde bir millet hâline getirilir. Sorumlu siyasetçi, tek dilde yani Türkçede birleşen bir Türk milleti inşa etmenin derdinde olmalıdır.  
Türk millet birliğini parçalayarak, içinden onlarca kavim çıkararak, bunları kutsallaştırarak, bunlar üzerinden siyaset yapıp oy devşirmeciliği hesabı yaparak etnik siyaseti, yani kavmiyetçiliği din hâline getirenler, aklını başına toplamalıdır. Kavmiyetçiliği, Türk düşmanlığına dayalı etnikçiliği demokrasi, özgürlükçülük diye millete yutturmaya çalışan İslamcı görünümlü siyaset esnafı, Müslüman Türk milletini kandırmaktan, aptal yerine koymaktan, sindire sindire, alıştıra alıştıra ikna etme alavere dalaveresinden vazgeçsinler.  
Bunlar, milletimizi onlarca sayıda etnik gruba ayırmak, adlarını da tek tek sayıp vatandaşlarımıza etnik aidiyetlerini sürekli hatırlatmak ve etnik topluluk açılımlarını siyasi oy avcılığı hâline getirmek gafletine son vermelidirler. Başka dilleri resmîleştirerek ve yayarak, onlar etrafında bir sürü millet üreterek, Atatürk'ün Türkçede birleştirerek tek millet hâline getirmeye çalıştığı Türk millet birliğini parçalama işine son versinler. Biz Millî Mücadelemizle vatan olarak yeniden tahkim ettiğimiz ülkemizde, Atatürk'ün demokrasiyle değil; savaşla, kana kan dişe diş bir mücadeleyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinde güzel, zengin, işlek dilimiz olan Türkçenin dışında başka bir dilin hâkim kılınmasına asla müsaade edilmemesini, bu konularda kesinlikle taviz verilmemesi gerektiğini bir devlet sorumluluğu olarak biliyoruz.
Amerika'nın Türkiye'yi tasfiye etme projesinde uygulama memuru olarak görev almayı siyasetçilik zannedenler, Amerika'nın ana dilde eğitim verin, birçok dili resmî dil yapın talimatlarını almadan önce, efendi edindikleri bu Amerika'nın dil politikasını iyi öğrenmelidirler.  Bize parçalanın, eyaletlere, hatta devletlere, milletlere ayrılın dayatmasında bulunan ve nüfusunun üçte birinin anadilinin İspanyolca olduğu bu Amerika, 05 Ocak 2011 tarihli değişik basın yayın organlarının verdiği habere göre, 2007'de İngilizce Dil Birliği Kanunu'nu çıkardı ve ülkesinde neden dolayı tek dil olarak İngilizceyi hâkim kılmak istediklerini şu gerekçelerle öne sürdü:
1. Eğitim ve resmî yazışma masraflarından tasarruf sağlanacak. 2. Birleşmiş Milletler'in resmî dil gerekçesine bağlı olarak ülkedeki az gelişmiş bölgelerin dil farkından dolayı geri kalmaları önlenecek.  3. Amerika'daki farklı etnik köken, kültür ve diller İngilizce sayesinde birleştirilecek.  Amerika, İngilizce Dil Birliği Kanunu ile vatandaşlarına şu zorunlulukları da getiriyor: 1. Kamu ve özel tüm işyerlerinde İngilizce kullanılacak. 2. Vatandaşlık başvuruları İngilizce bilmek şartıyla kabul edilecek.  3. Çeşitli etnik veya dil grupları, okul zamanı dışında çocuklarına kendi yöresel dillerini öğretebilirler. Devlet bu bakımdan hiçbir katkı yapmak zorunda değildir. Aynı işlem, din ve kültürel farklara da uygulanır. 4. Yabancılar, Amerikan vatandaşı olabilmek için İngiliz dilinden sınava girerler ve Amerikan politikası ve tarihi ile ilgili soruları bilmek zorundadırlar.  5. Azınlıklar kendi dillerinde kendileri yayın yapabilir. Devlet bu konuyla ilgilenmez.  6. Amerikan devletine ve hükûmetine karşı olan yayınlar yargılanabilir. Görüldüğü gibi Amerika'nın kendi içinde yaptığı iş başka, bize dayattığı, talimatlarla bizi nerelere sürüklemek istediği şey başka. Türk milleti, bunları görmeli ve mankurtça davranmayı bırakarak kime oy verdiğini, kime hizmet ettiğini görmelidir. 
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.