İktidar metal, millet metelik yorgunu

AKP iktidarı, Cumhurbaşkanının teşhisiyle "metal yorgunluğa" yakalanmış.
Erdoğan, devlet çarkını KHK ile dizayn ediyor, halkın oyuyla işbaşına gelen başkanları bile tek talimatla postalıyor.
Ancak AKP'nin metal yorgunluğunun bulaşmadığı alan ve kurum kalmadı ülkede.
Türk ekonomisindeki metal yorgunluk çok daha fena? 
Hepsinden önemlisi, Türk milleti, hem "metalik", hem de "metelik" yorgunluğu yaşıyor.
Metal yorgunluk, kopmanın ve hurdaya çıkmanın bir önceki safhasıdır.
Vatandaş, ektiğini biçiyor, ettiğini buluyor; daha da bulacak, daha çok yorulacak?
Zira irade ve tercih milletin, kabahat da milletin!
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'un raporuna göre, Türkiye en kırılgan ülke? ilk sırada.
Sonra Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar geliyor. 
Rusya ise "en dirençli" ekonomiler arasında!
2000'li yılların Rusya'sını hatırlayın. Putin, o zaman da başkandı... Ekonomisi, borç kıskacına alınmış, normal bütçe gelirleriyle borçlarını ödeyemez duruma düşmüş, sürekli borç ertelemesine gitmişti. Enflasyon yüzde 85'lere çıkmıştı. 1999'da 156.6 milyar dolar olan borçlarını ödeyebilmek için, 7-8 sene, her yıl, 13-19 milyar dolar anapara ve borç faizi ödemek zorunda kalmıştı. Rusya Federe Devleti'nin 20 milyar dolar civarındaki bütçesiyle borçlarını zamanında ödemesi imkanı olmadığından, birçok devletle borç ertelemesi yapmak zorunda kalmıştı.
Bu çökmüş Rus iktisadının öncüleri, 2005'te BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile, onun Milli Ekonomi Modeli ile tanıştılar, modeli özümsediler, Prof. Dr. Baş'ı Rusya Devlet DUMA'sında ağırladılar, algılayabildikleri kadar uyguladılar. Modelin esaslarını BRICS eksenine yaydılar, kendilerine geldiler, şahlandılar? O gün bugündür Putin oldu dünya lideri.
Dünyanın 4 milyar nüfusluk kesimi, Milli Ekonomi Modelini uygulamanın rahatlığını yaşıyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P da diyor ki bugün, Rusya "en dirençli" ekonomiler arasında!
Türk milleti ve siyaseti ne yaptı? 
Prof. Dr. Baş'a sırtını döndü; Amerikan kapitalizmine uşak, Avrupa liberalizmine kuyruk olmayı tercih etti.
Devlet ve millet, faize ve borca battıkça battı.
Enflasyon rakamlarından vergi artış oranlarına kadar Türk ekonomisinin tüm verileri, her defasında siyasilerimizin söylemelerini yalanladı.
Enflasyonda bile artık "Sepet" oyunları tutmuyor.
Sepeti değiştiriyorlar. Enflasyon fırladıkça fırlıyor.
Böyle zamanlarda, kendisini peygamber ilan eden büyük yalancı Müseylime'tü'l-Kezzab'ın ahvali canlanıyor hafızamda.
Hani, Müseylime, yüzüğünü, güya bereketlensin diye çocukların ağzına koyuyor; çocuklar, dilsiz kesilip lâl oluveriyorlar.  Hangi çocuğun başına elini koysa çocuğun başı kuruyup kel oluveriyor. Sağ gözü ağrıyan adamın yüzünü, iyileşsin diye eliyle mesh ediyor, adamın iki gözü de kör oluyor. Meyvesi çoğalsın diye, kovadaki suya üfleyip döktürdüğü hurma bahçesindeki tüm hurma ağaçları kökten kuruyor ya? (Taberi, Tarih, c. III, s. 146 -148; İbn Hişam, Sire, III-IV /600-603; Bahriye Üçok, İslam'dan Dönenler ve Yalancı Peygamberler, s. 86-87, Ankara Unv. İlahiyat Fak. Yay, 1967).
Türk siyasetini ve ekonomisini yönetenlerin ahvali de bu kabilden.
Prof. Dr. Baş'ı görmezlikten gelerek attıkları her adımları gayya çukuruna düşüyor, tuttukları kuruyor.
Milletin görmesi gereken asıl gerçek budur: Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi. 
Görmezse ne mi olur?
Olan oldu zaten? Daha beteri olur.
Önce olana bakalım:
Toplam Dış Borç: 2002'de 149 milyar dolar, 2017'de 460 milyar dolar. Artış oranı: Yüzde 310
İcralardaki Dosya Sayısı: 2002'de 10 milyon, 2017'de 24 milyon adet.
Kredi Kartı Borçlu Sayısı: 2002'de 277 bin 133 kişi, 2017'de 2 milyon 700 bin kişi... AKP döneminde yaklaşık 2 buçuk milyon kişi artmış.
Ekmek, 1 lira iken, 4 lira olmuş. 
Benzin 1,66 TL iken 5,41 TL olmuş!
Vatandaşın banka borcu 2002'de 6.5 milyar TL'den, 2017'de 448 milyar TL'ye yükselmiş! Yüzde 700 borç artışı! 
Altın fiyatı... Çeyrek altın 28 TL'den 268 TL'ye yükselmiş!
Etin kilosu AKP iktidara geldiğinde 8 TL'ydi? Bugün kilosu 40 TL!
Et de, et olsa; Brezilya Angus'u, Sırp kasaplarının eti... 
Tarım Bakanı diyor ki, 80 milyona ucuz et yediremeyiz.
El-Hak doğru diyor, yediremezler. Akraba ve yandaştan gayrısına yediremezler!
Kabahat, yedirirler diyen, milletin. 
Ama Prof. Dr. Haydar Baş, değil 80 milyonu; 800 milyonu, 8 milyarı yedirir? Milletin karnını doyurmak, sırtını giydirmek onun işi!
Milli Ekonomi Modeli'nin esası bu? 
İktidarın metalik, milletin de metelik yorgunluktan kurtulmasının yegane yolu, Prof. Dr. Baş'ı işbaşına getirmektir. 
Aksi halde bu yorgunluklarla devlet ve milletimizi, etrafımızdaki ülkelerden beter ederler.