İlk kez Arapça aslında çevrildi
Binbir Gece Masalları ilk kez Arapça aslından çevrildi. Türkiye yayın tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyan eser, Prof. Dr. Ekrem Demirli başkanlığında Türkçeye çevrildi
08.03.2016 00:00:00
Türkçeye Fransızcadan aktarılan baskısı ile bilinen Arap edebiyatının kült eseri "Binbir Gece Masalları", yazar, akademisyen Prof. Dr. Ekrem Demirli başkanlığında Türkiye yayın tarihinde ilk kez orijinal tam metninden Türkçeye çevrildi.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirli, "Kitap, özellikle klasik çağlardaki İslam kültürünü ve İslam toplumlarındaki insan ilişkilerini, toplum yapısını anlamak konusunda çok önemli bir referans noktası" dedi.
Demirli, İslam kültürünü aktaran kitapların Türkçeye çevrilmesinin önemine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Bu tarz eserlerin Türkçeye kazandırılması birçok açıdan çok önemli. Birincisi hareket noktası İslam coğrafyası, ikincisi bu tarz eserler tam olarak nazari metinler ya da bilimsel metinler değil. Daha sıradan insanı anlatan, ortalama insanın hayallerini, korkularını, beklentilerini ve hayat anlayışını anlatan metinler olduğu için kıymetli ve değerli metinler. Üçüncüsü ise 'Binbir Gece Masalları' gibi bir kitabın Türkiye'ye Fransızcadan çevrilmiş olması ve bilimsel değerini bilmediğimiz Fransızca bir metinden tercüme edilmesi, onun aslından böyle dolaylı bir şekilde Türkçeye aktarılması bence Türk okuru için büyük bir haksızlıktı."
Kitabın aslından, Arapça tercümesinden okunmasının Türk okuruna saygının bir gereği olduğunu dile getiren Demirli, çalışmayı Türk okuyucuya layık olduğu metni sunmak maksadıyla organize ettiğini söyledi.
'Eski çeviri çok eski, özensizdi'
Demirli, Türkiye'de aslı yerine ikinci bir dil üzerinden Türkçeye aktarılan birçok eser olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Her çeviri esere bir müdahaledir, yorumdur. Bizim şu an yaptığımız Arapçadan Türkçeye çevirimiz de öyle bir yorumdur neticede. Dolayısıyla yorum ne kadar aslına yakın olursa metin de o kadar güvenilir olur. Arapça bir metin, Fransızcadan Türkçeye çeviri yapıldığında, yoruma yorum oluyor. Ayrıca 'Binbir Gece Masalları'nın Fransızcadan Türkçeye yapılan çevirisi çok eski, özensiz bir çeviriydi. Dolayısıyla bunu düzeltmek için bu çalışmayı yaptık."
Çeviriyi yaparken, daha önce Türkçeye aktarılmış çeviri ile ilişki kurmadıklarını aktaran Demirli, bu şekilde doğrudan bir anlatım sağlayarak, sağlam ve anlaşılır bir dille yapmaya çalıştıklarını ifade etti.
Demirli, "İster Grekçe, ister Arapça, herhangi bir metin kıymetli ise onu asli dilinden Türkçeye tercüme edilmesi gerekir" diyerek, şunları savundu:
"Türkiye'de 'Binbir Gece Masalları' kitabını Arapçadan çevirecek kimse olmadığı için Fransızcadan çevrilmiş. Bizim ilahiyatçılar yapabilirdi ama ilahiyatçıların alanında doğrudan ilgi teşkil etmemesi rol oynamış olabilir bugüne kadar çevrilmemesinde. Fakat şöyle bir problem de var, bugün bile hala çevrilmesi gereken çok önemli kitaplar var ve Türkçeye çevrilmemiştir. Mesela çok önemli düşünürlerin felsefi eserleri, örneğin Farabi'nin eserleri tam olarak hala Türkçeye çevrilmedi. Osmanlı döneminden onlarca yazma eserler var, çevrilmemiş durumda. Yani İslam Kültürü'nün eserleri henüz Türkçeye çevrilmiş değil."
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirli, "Kitap, özellikle klasik çağlardaki İslam kültürünü ve İslam toplumlarındaki insan ilişkilerini, toplum yapısını anlamak konusunda çok önemli bir referans noktası" dedi.
Demirli, İslam kültürünü aktaran kitapların Türkçeye çevrilmesinin önemine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Bu tarz eserlerin Türkçeye kazandırılması birçok açıdan çok önemli. Birincisi hareket noktası İslam coğrafyası, ikincisi bu tarz eserler tam olarak nazari metinler ya da bilimsel metinler değil. Daha sıradan insanı anlatan, ortalama insanın hayallerini, korkularını, beklentilerini ve hayat anlayışını anlatan metinler olduğu için kıymetli ve değerli metinler. Üçüncüsü ise 'Binbir Gece Masalları' gibi bir kitabın Türkiye'ye Fransızcadan çevrilmiş olması ve bilimsel değerini bilmediğimiz Fransızca bir metinden tercüme edilmesi, onun aslından böyle dolaylı bir şekilde Türkçeye aktarılması bence Türk okuru için büyük bir haksızlıktı."
Kitabın aslından, Arapça tercümesinden okunmasının Türk okuruna saygının bir gereği olduğunu dile getiren Demirli, çalışmayı Türk okuyucuya layık olduğu metni sunmak maksadıyla organize ettiğini söyledi.
'Eski çeviri çok eski, özensizdi'
Demirli, Türkiye'de aslı yerine ikinci bir dil üzerinden Türkçeye aktarılan birçok eser olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Her çeviri esere bir müdahaledir, yorumdur. Bizim şu an yaptığımız Arapçadan Türkçeye çevirimiz de öyle bir yorumdur neticede. Dolayısıyla yorum ne kadar aslına yakın olursa metin de o kadar güvenilir olur. Arapça bir metin, Fransızcadan Türkçeye çeviri yapıldığında, yoruma yorum oluyor. Ayrıca 'Binbir Gece Masalları'nın Fransızcadan Türkçeye yapılan çevirisi çok eski, özensiz bir çeviriydi. Dolayısıyla bunu düzeltmek için bu çalışmayı yaptık."
Çeviriyi yaparken, daha önce Türkçeye aktarılmış çeviri ile ilişki kurmadıklarını aktaran Demirli, bu şekilde doğrudan bir anlatım sağlayarak, sağlam ve anlaşılır bir dille yapmaya çalıştıklarını ifade etti.
Demirli, "İster Grekçe, ister Arapça, herhangi bir metin kıymetli ise onu asli dilinden Türkçeye tercüme edilmesi gerekir" diyerek, şunları savundu:
"Türkiye'de 'Binbir Gece Masalları' kitabını Arapçadan çevirecek kimse olmadığı için Fransızcadan çevrilmiş. Bizim ilahiyatçılar yapabilirdi ama ilahiyatçıların alanında doğrudan ilgi teşkil etmemesi rol oynamış olabilir bugüne kadar çevrilmemesinde. Fakat şöyle bir problem de var, bugün bile hala çevrilmesi gereken çok önemli kitaplar var ve Türkçeye çevrilmemiştir. Mesela çok önemli düşünürlerin felsefi eserleri, örneğin Farabi'nin eserleri tam olarak hala Türkçeye çevrilmedi. Osmanlı döneminden onlarca yazma eserler var, çevrilmemiş durumda. Yani İslam Kültürü'nün eserleri henüz Türkçeye çevrilmiş değil."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.