İlmi olmadan amel eden kimse
Basiretsiz amel eden kimse, yol dışında seyredene benzer ki, süratli seyretmesi ona, daha da uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamaz
22.04.2025 00:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Talha bin Zeyd'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: Basiretsiz amel eden kimse, yol dışında seyredene benzer ki, süratli seyretmesi ona, daha da uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamaz."
Hüseyin bin Saykal'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Allah ancak marifet üzere olan bir ameli kabul eder, marifet de ancak amelle oluşur. Kim, marifet edinirse, marifet onu amel etmeye sevkeder; kim amel etmezse onun marifeti yoktur. Bilin ki, imanın bir kısmı diğer bir kısmından kaynaklanır.
İbn-i Fazzal kendine anlatan birinden naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Bilgisiz amel eden kimsenin, ifsat ettikleri ıslah ettiklerinden daha çok olur."
Suleym bin Kays'den, dedi ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam'ın Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'den şöyle naklettiğini duydum: Resulullah sallallahu aleyhi ve alih bir konuşmasında buyurdular ki:
"Âlimler iki kısımdır. Bir kısmı ilmini tutan âlimdir, bu kurtuluşa erer. Bir kısmı da ilmini terk eden âlimdir, bu da helak olur.
Cehennem ehli dahi ilmini terekeden âlimin pis kokusundan eziyet çeker. Cehennem ehlinden en fazla pişmanlık ve hasret duyacak olan, o kişidir ki, bir kulu Allah'a davet eder, o kul da onu dinler kabul edip Allah'a itaat eder de Allah onu cennete götürür; davet edenin kendisini ise ilmini terk ettiğinden, heva hevesine uyduğundan ve uzun arzularından dolayı ateşe sokar. (Bilin ki) heva hevese uymak haktan alıkoyar, uzun arzular ise ahireti unutturur."
İsmail bin Cabir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İlim amel ile birliktedir. Bilen amel eder, amel eden de bilir. İlim amele çağırır, icabet ederse (kalır), aksi durumda oradan göçer."
Abdullah bin Kasım el-Caferi kendine anlatan birinden naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Âlim ilmiyle amel etmiyorsa öğüdü kalplerden kayıp gider, tıpkı yağmurun saf kayaların üzerinden kayıp gitmesi gibi.
Ali bin Haşim bin el-Berid babasından naklen dedi ki: Bir kişi Hz. Ali bin Hüseyin aleyhisselam'a gelerek bir takım sorular sordu, İmam da cevapladı. Sonra dönüp benzer sorular sormak isteyince, İmam aleyhisselam buyurdular ki: "İncil'de şöyle yazar: Bildiklerinize amel etmedikçe bilmediklerinizi sormayın. Çünkü ilim amel edilmezse, sahibine küfürden ve Allah'tan uzaklaşmaktan başka bir şey artırmaz."
Mufazzal bin Ömer'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Kurtuluşa erecek kişi nasıl tanınır?" dedim.
Buyurdular ki: "Kimin eylemi sözüne uygunsa, onun için tanıklık et. Kimin de eylemi sözüne uygun değilse, o sadece bir depodur."
Muhammed bin Halid babasından, o da merfu olarak dedi ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam minberde yaptığı bir konuşmasında şöyle buyurdular:
"Ey insanlar, bir şeyi bildiniz mi bildiğinize amel ediniz ki, hidayet bulasınız. Çünkü bildiğinin hilafına amel eden âlim, cehaletinden sıyrılmayan şaşkın cahil gibidir.
Hatta bunun aleyhine kanıtın daha büyük ve ilminden soyutlanan böyle bir âlimin duyacağı hasretin, cehaletinde şaşkın olan bu cahilin duyacağı hasretten daha sürekli olacağını görmekteyim.
Ama her ikisi de şaşkındır, gafildir. Tereddüde yer vermeyin kuşkuya kapılırsınız; kuşkuya kapılmayın küfre saparsınız. Nefsinize ruhsat tanımayın aldanırsınız; hakta aldanmayın hüsrana uğrarsınız.
Dinde derin bilgi sahibi olmanız, haktan, kanmamanız da dinde derin bilgi edinmektendir. Kendi yararını en çok isteyeniniz, Rabbine karşı en çok itaatkâr olanınızdır; kendisine en çok hain olanınız da Rabbine karşı en çok isyankâr olanınızdır. Kim Allah'a itaat ederse güven bulur, hoşnut olur; kim de Allah'a isyan ederse kaybeder, pişmanlık duyar."
Hüseyin bin Saykal'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Allah ancak marifet üzere olan bir ameli kabul eder, marifet de ancak amelle oluşur. Kim, marifet edinirse, marifet onu amel etmeye sevkeder; kim amel etmezse onun marifeti yoktur. Bilin ki, imanın bir kısmı diğer bir kısmından kaynaklanır.
İbn-i Fazzal kendine anlatan birinden naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Bilgisiz amel eden kimsenin, ifsat ettikleri ıslah ettiklerinden daha çok olur."
Suleym bin Kays'den, dedi ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam'ın Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'den şöyle naklettiğini duydum: Resulullah sallallahu aleyhi ve alih bir konuşmasında buyurdular ki:
"Âlimler iki kısımdır. Bir kısmı ilmini tutan âlimdir, bu kurtuluşa erer. Bir kısmı da ilmini terk eden âlimdir, bu da helak olur.
Cehennem ehli dahi ilmini terekeden âlimin pis kokusundan eziyet çeker. Cehennem ehlinden en fazla pişmanlık ve hasret duyacak olan, o kişidir ki, bir kulu Allah'a davet eder, o kul da onu dinler kabul edip Allah'a itaat eder de Allah onu cennete götürür; davet edenin kendisini ise ilmini terk ettiğinden, heva hevesine uyduğundan ve uzun arzularından dolayı ateşe sokar. (Bilin ki) heva hevese uymak haktan alıkoyar, uzun arzular ise ahireti unutturur."
İsmail bin Cabir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İlim amel ile birliktedir. Bilen amel eder, amel eden de bilir. İlim amele çağırır, icabet ederse (kalır), aksi durumda oradan göçer."
Abdullah bin Kasım el-Caferi kendine anlatan birinden naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Âlim ilmiyle amel etmiyorsa öğüdü kalplerden kayıp gider, tıpkı yağmurun saf kayaların üzerinden kayıp gitmesi gibi.
Ali bin Haşim bin el-Berid babasından naklen dedi ki: Bir kişi Hz. Ali bin Hüseyin aleyhisselam'a gelerek bir takım sorular sordu, İmam da cevapladı. Sonra dönüp benzer sorular sormak isteyince, İmam aleyhisselam buyurdular ki: "İncil'de şöyle yazar: Bildiklerinize amel etmedikçe bilmediklerinizi sormayın. Çünkü ilim amel edilmezse, sahibine küfürden ve Allah'tan uzaklaşmaktan başka bir şey artırmaz."
Mufazzal bin Ömer'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Kurtuluşa erecek kişi nasıl tanınır?" dedim.
Buyurdular ki: "Kimin eylemi sözüne uygunsa, onun için tanıklık et. Kimin de eylemi sözüne uygun değilse, o sadece bir depodur."
Muhammed bin Halid babasından, o da merfu olarak dedi ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam minberde yaptığı bir konuşmasında şöyle buyurdular:
"Ey insanlar, bir şeyi bildiniz mi bildiğinize amel ediniz ki, hidayet bulasınız. Çünkü bildiğinin hilafına amel eden âlim, cehaletinden sıyrılmayan şaşkın cahil gibidir.
Hatta bunun aleyhine kanıtın daha büyük ve ilminden soyutlanan böyle bir âlimin duyacağı hasretin, cehaletinde şaşkın olan bu cahilin duyacağı hasretten daha sürekli olacağını görmekteyim.
Ama her ikisi de şaşkındır, gafildir. Tereddüde yer vermeyin kuşkuya kapılırsınız; kuşkuya kapılmayın küfre saparsınız. Nefsinize ruhsat tanımayın aldanırsınız; hakta aldanmayın hüsrana uğrarsınız.
Dinde derin bilgi sahibi olmanız, haktan, kanmamanız da dinde derin bilgi edinmektendir. Kendi yararını en çok isteyeniniz, Rabbine karşı en çok itaatkâr olanınızdır; kendisine en çok hain olanınız da Rabbine karşı en çok isyankâr olanınızdır. Kim Allah'a itaat ederse güven bulur, hoşnut olur; kim de Allah'a isyan ederse kaybeder, pişmanlık duyar."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.