İmam Bakır’ın (a.s.) dönemindeki isyanlara karşı takındığı tavır
İmam Hüseyin’in (a.s.) halife Yezid’e karşı gerçekleştirdiği silahlı kıyamın ardından Emevi hükümetine karşı daha başka kıyamlar da gerçekleştirilmiştir
23.10.2023 18:59:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Hüseyin'in (a.s.) halife Yezid'e karşı gerçekleştirdiği silahlı kıyamın ardından Emevi hükümetine karşı daha başka kıyamlar da gerçekleştirilmiştir.
İmam Hüseyin'in (a.s.) şehit edilişinden kısa bir süre sonra, Hicri 63 senesinde Medineliler'in Yezid gibi itikatsız birine karşı ayaklanması söz konusudur.
Tarihe "Harre Vakası" olarak geçen bu olay bastırıldığında binlerce insan katledilmiş, Medine yağmalanmış, pek çok kadının namusu kirletilmişti.
Daha sonra İmam Hüseyin'in intikamını almak için Hicri 65 yılında "Tevvabûn Hareketi" ortaya çıkmış, yine kanlı bir şekilde bastırılmıştır.
İmam Zeynelâbidin (a.s.) Harre Vakası'na da, Tevvabûn hareketine de direkt olarak müdahil olmamıştır. Ancak, gâsıp halifeye ve yönetimine karşı olan bu hareketlere mânen destek vermiştir.
Bu tavrını, babası İmam Hüseyin (a.s.) gibi açık kıyam edeceği şartların oluşmamasına bağlamak gerekir. Ekol olarak kendisi, eğitim ve irşad yolunu seçmiştir. Açık bir kıyam, yetiştirdiği az sayıdaki sâlih cemaatin de yok olmasına neden olabilirdi, ki o bu riske hiç girmemiştir.
Hicri 66 senesinde Muhtar es-Sakafî isyanı vardır. Hicri 77'de, Mutarrif b. Muğire b. Şu'be baş kaldırdı. Hicri 81 senesinde Abdurrahman b. Muhammed b. Eş'as, Abdülmelik b. Mervan zamanında ayaklandı.
İmamların mevcut iktidara karşı bu ayaklanmalara verdiği desteği değerlendirirsek:
İmam Hüseyin (a.s.), halifeye açıktan bir baş kaldırı ve karşı duruş gösteren tek imamdır.
Ondan sonrakiler direkt saldırıya geçmek yerine, sevenlerine ve kendilerini destekleyenlere doğruları anlatarak önce sâlih bir cemaat oluşturma gayretindeydiler. Ancak ayaklananlara karşı mânevî destekleri vardı.
Hilafetin kendi hakları olmasına rağmen gasp edilmiş olmasından dolayı, Resûlullah'ın (s.a.v.) kurduğu İslam Devleti'nin bekâsı için ve yanlış halifeler ile dinden sapan ümmetin daha fazla sapmasını engelleyecek irşad vazifesini gerçekleştirebilmeleri için bu ayaklanmalara da yapılmasın demiyorlardı.
İmam Bâkır (a.s.) için konuşursak; onun imametinde Ehl-i Beyt sevenlerinin direkt bir ayaklanması görülmemiştir. Bunda, onun, uygun bir zeminin oluşmadığını düşünmesinin payı vardır.
O, zamanındaki Hâricî ayaklanmalarına menfi ya da müsbet müdahale etmemiştir. Ne gâsıp halife onu kendi yanında görmüş, ne de Hâricîler ondan destek almıştır.
İmam Bâkır (a.s.), ayaklanmaya hazır bir zemin istiyor ama Hâricîler'in de yanında olmuyordu.
İmam Bâkır (a.s.) döneminde gerçekleşmemesine rağmen, onun etkilediği bir isyan vardır ki, bu İmam Zeynelâbidin'in (a.s.) oğlu ve İmam Bâkır'ın kardeşi olan Zeyd b. Ali (a.s.) isyanıdır.
İmam'ın şehit edilişinden on sene sonra gerçekleşecek olan bu isyan da Zeyd'in şehadeti ile sonuçlanacaktır.
İmam Bâkır (a.s.) onun hakkında şöyle buyurmuştur:
"Abdullah elimdir, onunla iş görürüm. Ömer gözümdür, onunla görürüm. Zeyd ise dilimdir, onunla konuşurum."
Meclislerinde gelecekten haber veren açıklamalarda bulunan İmam Bâkır (a.s.), kardeşi Zeyd'in ilerideki ayaklanmasını desteklediğini şu ifadeleri ile belirtmiştir:
"Kardeşim Zeyd, zâlimlere baş kaldıracak ve hak üzere olduğu halde öldürülecektir. Yazıklar olsun onu terk edip yalnız bırakana! Yazıklar olsun onunla savaşanlara! Yazıklar olsun onu öldürenlere!" (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Bakır eserinden)
İmam Hüseyin'in (a.s.) şehit edilişinden kısa bir süre sonra, Hicri 63 senesinde Medineliler'in Yezid gibi itikatsız birine karşı ayaklanması söz konusudur.
Tarihe "Harre Vakası" olarak geçen bu olay bastırıldığında binlerce insan katledilmiş, Medine yağmalanmış, pek çok kadının namusu kirletilmişti.
Daha sonra İmam Hüseyin'in intikamını almak için Hicri 65 yılında "Tevvabûn Hareketi" ortaya çıkmış, yine kanlı bir şekilde bastırılmıştır.
İmam Zeynelâbidin (a.s.) Harre Vakası'na da, Tevvabûn hareketine de direkt olarak müdahil olmamıştır. Ancak, gâsıp halifeye ve yönetimine karşı olan bu hareketlere mânen destek vermiştir.
Bu tavrını, babası İmam Hüseyin (a.s.) gibi açık kıyam edeceği şartların oluşmamasına bağlamak gerekir. Ekol olarak kendisi, eğitim ve irşad yolunu seçmiştir. Açık bir kıyam, yetiştirdiği az sayıdaki sâlih cemaatin de yok olmasına neden olabilirdi, ki o bu riske hiç girmemiştir.
Hicri 66 senesinde Muhtar es-Sakafî isyanı vardır. Hicri 77'de, Mutarrif b. Muğire b. Şu'be baş kaldırdı. Hicri 81 senesinde Abdurrahman b. Muhammed b. Eş'as, Abdülmelik b. Mervan zamanında ayaklandı.
İmamların mevcut iktidara karşı bu ayaklanmalara verdiği desteği değerlendirirsek:
İmam Hüseyin (a.s.), halifeye açıktan bir baş kaldırı ve karşı duruş gösteren tek imamdır.
Ondan sonrakiler direkt saldırıya geçmek yerine, sevenlerine ve kendilerini destekleyenlere doğruları anlatarak önce sâlih bir cemaat oluşturma gayretindeydiler. Ancak ayaklananlara karşı mânevî destekleri vardı.
Hilafetin kendi hakları olmasına rağmen gasp edilmiş olmasından dolayı, Resûlullah'ın (s.a.v.) kurduğu İslam Devleti'nin bekâsı için ve yanlış halifeler ile dinden sapan ümmetin daha fazla sapmasını engelleyecek irşad vazifesini gerçekleştirebilmeleri için bu ayaklanmalara da yapılmasın demiyorlardı.
İmam Bâkır (a.s.) için konuşursak; onun imametinde Ehl-i Beyt sevenlerinin direkt bir ayaklanması görülmemiştir. Bunda, onun, uygun bir zeminin oluşmadığını düşünmesinin payı vardır.
O, zamanındaki Hâricî ayaklanmalarına menfi ya da müsbet müdahale etmemiştir. Ne gâsıp halife onu kendi yanında görmüş, ne de Hâricîler ondan destek almıştır.
İmam Bâkır (a.s.), ayaklanmaya hazır bir zemin istiyor ama Hâricîler'in de yanında olmuyordu.
İmam Bâkır (a.s.) döneminde gerçekleşmemesine rağmen, onun etkilediği bir isyan vardır ki, bu İmam Zeynelâbidin'in (a.s.) oğlu ve İmam Bâkır'ın kardeşi olan Zeyd b. Ali (a.s.) isyanıdır.
İmam'ın şehit edilişinden on sene sonra gerçekleşecek olan bu isyan da Zeyd'in şehadeti ile sonuçlanacaktır.
İmam Bâkır (a.s.) onun hakkında şöyle buyurmuştur:
"Abdullah elimdir, onunla iş görürüm. Ömer gözümdür, onunla görürüm. Zeyd ise dilimdir, onunla konuşurum."
Meclislerinde gelecekten haber veren açıklamalarda bulunan İmam Bâkır (a.s.), kardeşi Zeyd'in ilerideki ayaklanmasını desteklediğini şu ifadeleri ile belirtmiştir:
"Kardeşim Zeyd, zâlimlere baş kaldıracak ve hak üzere olduğu halde öldürülecektir. Yazıklar olsun onu terk edip yalnız bırakana! Yazıklar olsun onunla savaşanlara! Yazıklar olsun onu öldürenlere!" (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Bakır eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.