İmam Cevad'dan (a.s.) öğütler -2-

Ebû Hâşim el-Ca'ferî rivâyet etmiştir: "Ebû Ca'fer'in (a.s.) şöyle dediğim duydum: 'Cennet'te Ma'ruf adı verilen bir kapı vardır. Bu kapıdan, ma'ruf ehli olanlardan başkası giremez.'

Bu sözleri duyunca kendi içimde Allah'a hamd ettim. İnsanların ihtiyaçlarını gönüllü olarak karşılamaya çalıştığım için sevindim. İmam (a.s.) bana baktı ve 'Evet, tam da senin yaptığın amel ma'ruf kapsamına girer. Çünkü dünyada iken ma'ruf ehli olanlar, âhirette de ma'ruf ehlidirler. Allah seni onlardan biri yapsın ve sana rahmet etsin ey Ebû Hâşim!' buyurdu." 

Ebû Hâşim el-Ca'ferî rivâyet etmiştir: "Muhammed b. Sâlih el-Ermenî, 'Önceden de, sonradan da emir Allah'ındır'   âyetinin anlamını sordu.

İmam Cevad (a.s.) şu karşılığı verdi: 'Dilediği gibi emretmeden önce de, emrettikten sonra da emir Allah'ındır.'

Kendi kendime dedim ki: 'Bu açıklama, 'Bilesiniz ki, yaratmak da, emretmek de O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!'   âyetinin tevilidir.'

Sonra şöyle dedim: 'Şahitlik ederim ki, sen Allah'ın hüccetisin ve Allah'ın kulları üzerine hüccet olarak görevlendirdiği zâtın oğlusun.'"
 
Şöyle buyurmuştur: "Hevâsına (nefsinin arzusuna) uyan kimse, düşmanına arzu ve isteğini kendi elleriyle sunmuştur." 

Yine şöyle buyurmuştur: "Şehvet atına binenin hataları affedilmez." 

Şöyle buyurmuştur: "Karşılığında şükredilmeyen nimet, bağışlanmayan günah gibidir."

Yine şöyle buyurmuştur: "Kefili Allah olan zâyi olur mu? Peşinde Allah'ın olduğu kimse kurtulabilir mi? Her kim kendini Allah'tan başkasına verirse, Allah onu, onunla baş başa bırakır." 

Şöyle buyurmuştur: "Acele etmeden temkinli hareket et, ya (istediğine) ulaşırsın ya da yaklaşırsın." 

Şöyle buyurmuştur: "Girişleri bilmeyeni çıkışlar yorup takatsiz bırakır." 

Şöyle buyurmuştur: "Bir şeyi denemeden güvenen kimse, kendini helâke ve zahmetli bir akıbete sürüklemiş olur." 

Şöyle buyurmuştur: "İyi geçinmeyi terk edene, kötülükler yakın olur." 

Yine şöyle buyurmuştur: "Kötü arkadaştan uzak dur. O, kınından sıyrılmış bir kılıç gibidir; görünüşü güzel ama etkisi kötüdür." 

Şöyle buyurmuştur: "Mü'minin izzeti insanlara muhtaç olmamasındadır."

Şöyle buyurmuştur: "Hoşnutluğu zulüm olan birinin öfkesi sana zarar vermez." 

Yine şöyle buyurmuştur: "Kişinin hain olması için hainlerin güvendiği biri olması yeterlidir." 

Şöyle buyurmuştur: "Bir bilgiye dayanmadan hareket eden kimsenin bozduğu, ıslah ettiğinden fazla olur." 

Şöyle buyurmuştur: "Kalple Allah'a yönelmek, bedeni amelle yormaktan daha etkilidir." 

Şöyle buyurmuştur: "En küçük bir şüphe duymadan ayıplayan kimse, memnun edilmeden (delilsiz) ayıplanır."

Yine şöyle buyurmuştur: "Allah'a güvenmek, her pahalının fiyatı ve her yüksekliğin merdivenidir."

Şöyle buyurmuştur: "Kaza gelince, feza dar olur." 

Şöyle buyurmuştur: "Mü'minin zenginliği, insanlara muhtaç olmamasıdır."
 
Yine şöyle buyurmuştur: "Kardeşinin hüsnüniyetine râzı olmayan, bağışına da râzı olmaz."

Şöyle buyurmuştur: "Hoşuna gittiği için doğruyu senden gizleyen kimse, senin düşmanındır."
 
Şöyle buyurmuştur: "İhtiyaçlar ümitle beraber talep edilir ve kadere göre inerler. Sağlık ise, en güzel bağıştır." 

Yine şöyle buyurmuştur: "Bir kimseye, onunla Allah arasındaki durumu bilmeden düşmanlık etme. Eğer iyi biriyse, Allah onu sana teslim etmeyecektir. Kötü biriyse de, onun hakkındaki bilgin sana yeterlidir, ona düşmanlık etme." 

Şöyle buyurmuştur: "Açıktan Allah'ın dostu, gizlide ise düşmanı olma." 

Şöyle buyurmuştur: "Sakınıp korunma, duyulan korku kadardır." 

Şöyle buyurmuştur: "Zaman senin için sırların üzerindeki perdeyi yırtar." 

Ebû Ca'fer Muhammed b. Ali b. Mûsâ babası Ali'den, o babası Mûsâ'dan, o da ataları aracılığıyla İmam Ali'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir:

"Resûlullah (s.a.a.) beni Yemen'e gönderirken tavsiye mahiyetinde şöyle dedi:

Ey Ali! İstihâre eden şaşırmaz, istişâre eden pişman olmaz.

Ey Ali! Sakın gecenin başında kalkıp yola çıkma. Çünkü Yüce Allah, gündüzde saklamadığı şeyleri gecede saklayıp dürer.

Ey Ali! Allah'ın adıyla sabah erkenden yola çık. Çünkü Yüce Allah sabah erken vakitlerini ümmetim için bereketli kılmıştır." 

Yine şöyle buyurmuştur: "Allah için bir kardeş edinen kimse, Cennet'te bir ev edinmiştir."

Şöyle buyurmuştur: "Göklerle yer bir kulun üzerine kapanır da sonra kul takvalı olursa, yine de Allah ondan bir çıkış yolu gösterir ona."

Şöyle buyurmuştur: "Allah'a güvenene Allah sevinç gösterir."

Şöyle buyurmuştur: "Allah'a tevekkül edene, işlerinde Allah ona yeter."

Şöyle buyurmuştur: "Allah'a güvenmek, mü'minden başkasının sığınmadığı sağlam bir kaledir."

Şöyle buyurmuştur: "Allah'a tevekkül etmek, her kötülükten kurtuluş ve her düşmandan korunmadır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)