İmam Hüseyin’i (a.s) andık peki anladık mı?
12.08.2022 00:00:00
Ülkemiz ve İslam coğrafyasında imanına güve girmemiş olan bütün Müslümanlar, İmam Hüseyin Efendimizi, Kerbela şehitlerini ve Kerbela'nın şahitlerini andık.
İmam Hüseyin Efendimiz, Allah yolunda yaptığı kıyam, İslam'ın yeniden dirilişi için feda ettiği can ve zalim yöneticilere karşı duruşunu başta Alevi ve Caferi dernekleri, bazı medya organları hatta Diyanet Başkanı Ali Erbaş bile anlattı. Hatta ve hatta Sayın Erdoğan hayatında ilk kez Cemevi ziyareti bile gerçekleştirdi.
Bizlerde camia olarak Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın öğretileri doğrusunda Ehl-i Beyt'i, Gadir Hum'u, Sakife'yi, İmam Hasan'ı ve bu süreçlerin devamında gerçekleşen Kerbela vahşetinin neden, nasıl ve niçinlerini anlamaya ve aktarmaya gayret edip, günümüz şartları, kişi ve olaylarıyla ilişkilendirmemiz ve gerekli dersleri çıkarmamızı vurgulamaya çalıştık.
Kerbela'nın en net özetini ise aynen babası gibi BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş yaptı: "Hz. Hüseyin'in başına gelecekleri bile bile kıyam etmesi, batıla karşı açılan bir hak bayrağıdır.
İmam Hüseyin'in bu kıyamı, İslam'ın Ehl-i Beyt eliyle yeniden gönüllere kazınmasına vesile olmuştur. Adeta İmam Hüseyin, mübarek kanıyla İslam'ı kurtarmıştır.
Geldiğimiz nokta itibariyle bizlere düşen, başta ülkemiz olmak üzere İslam dünyası içinde birlik ve beraberliği sağlamak ve içimizdeki kuzu postuna bürünmüş kurtlara aldanmamak olacaktır" dedi.
Ülkemiz, İslam dünyası için birlik ve beraberlik ve de içimizdeki kuzu postuna bürünmüş kurtlar. Neden demek bunlar?
İmam Hüseyin'i (a.s) anmak çok büyük bir nasip. Ya anlamak? İşte bizlerin ve bütün Müslümanların asıl sorunu bu!
Daha doğrusu Şii ve Sünni diye isimlendirilen İslam dünyasında, Müslümanların önüne geçen siyasi, sosyal ve dini kişiler, liderler savundukları şeyi bilmiyorlar, anlattıklarını da anlamıyorlar.
Düşünsenize! Adam İslam'ı, Kuran'ı, Hz. Peygamberi (s.a.a.v) referans gösteriyor. Ateşli konuşmalar yapıyor.
Ama ne üslubu, ne ahlakı, ne işi, ne aşı, ne ticareti, ne sosyal aktiviteleri İslam ile Hz. Peygamber ile uyuşmuyor. Ama bakıyorsun kalabalıklar bu tip yapı ve kişilerin peşine gidiyor.
Az olan istisnalar hariç Şii, Caferi ve Alevi adı altında insanların önüne geçenlere bakıyorsun aynı karakteri sergiliyorlar ve maalesef insanları da peşlerinden sürüklüyorlar.
İki örnek vereyim
Geçen Mart ayında Katoliklerin dini lideri Papa Franciscus, Şiilerin en büyük dini mercisi Ali es-Sistani ile görüştü ve sözde barış, kardeşlik mesajları verdiler.
Ardından Papa, Kuzey Irak'a gitti, 'buralar bizim kadim toprağımızdır' dedi. Adına, ülkemiz topraklarını da içine alan pul bastırıldı.
Gerek İslam adına ve gerekse siyaset adına ne Sünni'sinden, ne Şii, Caferi, Alevi'sinden 'gık' bile çıkmadı.
Sizce, Kuran, Hz. Peygamber, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) bu sessizliğe razı olurlar mı?
Ülkemize gelelim. Cübbeli Ahmet adındaki zatı tanıyorsunuz. Beni mahkemeye vermiş. Bu zat, okul müfredatı üzerinden ülkemizdeki Caferileri hedef aldı. Ebussuud'un fetvası üzerinden Şiileri, Alevilerin canlarını, mallarını, namuslarını hedef gösterdi.
81 ilde İstanbul sözleşmesi için dava açanlar, 'hanım kızımız' tabiri için savcılıkların yolunu tutanlar alenen 'mezhepçilik' yapan bu zat için tek satır cümle kurdular mı?
AKP ve MHP'nin Iğdır milletvekilleri yazılı olarak ve sessizce kınadı, Diyanet'e şikayet etti. Şikayet mercii Diyanet midir? Neden savcılıklara gidemediniz?
Ne Caferileri küstürelim ne de Nakşileri kızdıralım, mantığına İmam Hüseyin (a.s) ne der?
Ya hu! Bu ülkede aynen Muaviye, Yezit gibi Futhullah Gülen'de batıyı, Vatikan'ı arkasına alarak İslam'ı bozmak, sulandırmak için dinler arası diyalog adı altında manevi bir darbe başlattı.
O darbeye 'hayır' diyen bir tek Haydar Baş'ı. Dün Yezit'ten korkup, İmam Hüseyin'i yalnız bırakan Müslümanlar gibi bugünde Gülen ve arkasından korkan Müslümanlar (Sünni, Caferi, Alevi, Şii) Haydar Baş'ı yalnız bıraktılar.
Bugün insanımız ve İslam dünyasının sorunu anmak değil anlamamaktır! İnandığımızı anlamıyoruz, andığımızı anlamıyoruz.
İmam Hüseyin (a.s) Efendimizin üç sözünü hatırlayalım
1- Allah'ı öfkelendirmekle halkın rızasını kazanmak isteyen bir kavim, kurtuluşa erememiştir.
2- Ey insanlar! Resulullah (s) buyurmuştur ki: "Kim, Allah'ın haramını helal bilen, ahdini bozan, Resulünün sünnetine muhalif olan, kulları arasında günah ve zulüm yapan zalim bir yönetici görür de fiil ve sözüyle ona karşı çıkmazsa, Allah-u Teala onu da, o zalim yöneticiyi sokacağı yere (cehenneme) sokar.''
3- Allah'a isyan ederek bir şeye ulaşmak isteyen kimse, umduğundan uzaklaşarak korktuğu şeye yaklaşır.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın birlik ve beraberlik için 'içimizdeki kuzu postuna bürünmüş kurtlara aldanmamak olacaktır' ölçüsünü koyan Sevgili Peygamberimizdir (s.a.a.v)
"Ahir zamanda bazı kimseler çıkacak ve dini dünyaya alet edecekler; insanlara yumuşak görünmek için kuzu derilerine / kuzu postuna bürünecekler; dilleri şekerden tatlı, fakat kalpleri kurt kalbidir.
Allah şöyle buyurur: 'Bunlar, benim affıma mı güvenip aldanıyorlar yoksa bana karşı mı (benim rahmetime güvendikleri için mi) böyle cüretkâr davranıyorlar?
Şanıma yemin ederim ki onların üzerine öyle bir fitne / musibet göndereceğim ki, o çok yumuşak huylu, halim-selim olan kimseleri bile şaşkına çevirecektir.' " (Tirmizî, Zuhd, 59; Darimî, Mukaddime, 29).
Sanırım o günleri yaşıyoruz. Rabbim, zalimlere meyletmekten bizleri muhafaza eylesin.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
