İmanı bozan haller-IV

Birçok ayet-i kerime ve hadis-i şerifte üstünlükleri sıralandığı halde diğer peygamberlerin tamamına inanıp kabul edilse Fahr-i Âlem olan Peygamber Efendimiz kabul edilmese o insanın cennete girmese asla mümkün değildir. Hakikatte; onu kabul etmemek diğer peygamberleri de kabul etmemek demektir. Bunu bize bizzat Cenab-ı Hak haber veriyor:"Eğer Senin peygamberliğini yalanlarlarsa, kesinlikle Senden önceki, apaçık ayetlerle mucizelerle, dini delillerle, hikmetlerle dolu sayfalarla, aydınlatıcı sayfalarla gelen peygamberler de yalanlanmış inkâr edilmiş olur." (Âl-i İmran: 3/184). "Eğer Seni yalanlarlarsa, Senden önceki bütün gelen peygamberler de yalanlanlanmış inkâr edilmiş olur." (Fatır: 35/4).   "Ehl-i Kitaba bir şey sormayınız. Çünkü onlar Hak'tan sapmış oldukları için sizi hidayete eriştiremezler. Eğer siz böyle yaparsanız, ya bâtıl sözü doğrular ya da doğru bir sözü yalanlamış olursunuz. Allah'a yemin olsun ki, eğer Musa bile hayatta olsaydı onun bile Bana tâbi olmaktan başka yapacağı bir şey yoktu." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3, s.338)."Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki eğer Musa peygamber sizin aranızda olsaydı da ona tâbi olup Beni terk etseydiniz sizler bu halde kesinlikle sapıtanlardan olurdunuz. Halbuki Musa hayatta olup yaşasaydı onun bile Bana tâbi olmaktan başka yapacağı bir şey yoktu." (Darimi, Sünen, Mukaddime bab, 46)."Muhammedin nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, bu ümmetten hiçbir kimsenin Yahudi veya Hıristiyan olduğunu duymak istemiyorum. Eğer böyle bir kişi Bana inanmadan önce ölürse o ancak cehennemliktir." (Sahih-i Müslim, İman, 70)."Ümmetimden veya Yahudilerden veya Hristiyanlardan her kim Benim peygamber olduğumu iştir de Bana iman etmezse o kişi cennete giremeyecektir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.2, s.396)."Muhammed'in nefsini kudret eliyle tutan zata yemin ederim ki, bu ümmetten her kim ?Yahudi olsun, Hıristiyan olsun- Beni işitir de sonra Bana gönderilene inanmadan ölecek olursa mutlaka cehennem ehlinden olacaktır." (Müslim, İman, 249)."Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyla sapıtmıştır."  (Nisa: 4/146)."İman edenlere tekrar iman esaslarına iman ediniz buyurulması imanınızda son nefesimize kadar devam ve sebat ediniz. İmanınızı yenileyerek her dem taze ve canlı tutunuz demektir." (Zemahşeri, c.1, s.575; Celaleyn, c.1, s.250). "Bir zaman içinde salih mü'min olarak yaşamak kâfi değildir. İmanda devam ve sebat etmek güzel bir hatime ile gitmek ve Allah'a o iman ve sâlik amel ile kavuşmak gerekir." (Alusi, c.1, s.278; Elmalılı, c.1, s.373). Allah'a imandan hemen sonra beraberine Hz. Muhammed'e (s.a.a) iman gelir. Allah'a imanın zikredildiği her yerde zımnen Hz. Peygambere iman da mevcuttur. Çünkü Kur'an'ı bize getiren ve Kur'anî ölçüleri gerçekleri bize öğreten odur. Kemal sıfatıyla Allah'a şirksiz, ahiret gününe de şeksiz imanı ve diğer tüm iman esaslarına da nasıl iman edileceğini getirip öğreten O'dur. Kelime-i şehadet getirmeden İslam dairesinin içine girmek mümkün değildir. Kelime-i şehadette Allah'a imandan sonra ikinci şahitlik O'nun Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şahitlik etmektir. Aynı şekilde Hz. Muhammed'e iman kelime-i tevhidde de yer alır. Allah'a iman kısmında Hz. Muhammed'e de iman dâhildir. Beydavi Nisa suresi 150-153. ayetlerin tefsirinde, "İman parçalanma kabul etmez. Bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamak hiç inanmamaktır. İmansızlıktır" diyor.Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu: "Muhammed'in nefsi elinde olana yemin ederim ki, Yahudi olsun, Hıristiyan olsun bu ümmetten Beni duyup da getirdiğim Kitab'a iman etmeden ölen kimse mutlaka cehennemlik olur!" (Müslim, imân, no.240, s.134; Ahmed, II, 342,426; Buhârî, iman 37,I,18; Tefsîr Lukmân 2, VI, 20; Müslim, iman no.5, s.39 ve İbn Mâce, no. 64, 4044; Ebû Hayyân et-Teymî an Ebî Zür'a an Ebî Hureyre senedi ile tahric ettiler. Hadisin lafzı Müslim'e aittir).