Hükümet Türkiye'nin 2004'de yüzde 9.9 büyüdüğünü açıklamıştı. Türkiye'de her kesimden insan bu rakamların mantıklı izahını yapmaya çalışırlarken Prof. Dr. Haydar Baş bu büyüme rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ilk ifade eden bilim adamı ve siyasetçi olmuştu.Sayın Baş, Türkiye'deki büyümenin stok artışlarından kaynaklandığını ve bu şekilde büyümenin vücutta büyüyen tümör gibi bir hastalık olduğunu ifade etmişti. Türkiye'nin yetiştirdiği bir değer olan Prof. Dr. Haydar Baş, bu gerçeği her platformda gür bir sesle ifade etmesine rağmen, siyasetçisinden akademisyenine kadar burunlarından kıl aldırmayan bazı zevat, ya gözlerindeki at gözlüğünden dolayı bu açıklamaları yapan Prof. Dr. Haydar Baş'ı görememiş ya da görmemezlikten gelmeyi koltuklarını korumaları açısından daha güvenilir bulmuştu.Prof. Dr. Haydar Baş'ın çok önceden ifade ettiği bu gerçeği, yabancı bir bilim adamı çıkıp ifade edince, daha önce pek fazla sesi çıkmayanlar bu açıklamayı takip eden edilgen söylemlere giriştiler. Türk ekonomisinin 2004 yılı büyüme rakamının gerçeği yansıtmadığı açıklaması IMF'nin İngiliz danışmanı Prof. Dr. Michael R. Wickens'tan geldi.IMF danışmanı Prof. Wickens, "2004 yılı için açıklanan yüzde 9.9 büyüme oranı çok "şaşırtıcı" bir rakam. Bu rakama çok inanmıyorum. Böyle büyüme hızının olabilmesi için çok büyük yatırımlar gerekir. Hele hele başbakanınızın dediği gibi, bu artışın verimliliğe bağlı olması bilimsel olarak mümkün değildir" dedi. Yine bir başka yabancı Avusturyalı ekonomi profesörü Friedrich Schneider da benzer açıklamalarda bulunmuş. Prof. Schneider, "Eğer böyle yüksek bir büyüme oranı gerçekleşmiş olsaydı, batı ile doğu bölgeleriniz arasında bu kadar fark olmazdı. Alt yapıda iyileşme yokken, eğitime yatırım yapılmamışken, böyle bir büyüme gerçekleşemez" demiş.Bazı şeylerin gerçekliğini anlamak için illa bir yabancının çıkıp bunu ifade etmesi mi gerekiyor? Bu özgüvensizlik nereye kadar gidecek?Bu güven eksikliği toplumu kemiren bir hastalık olmuş. Balık baştan kokar misali, idareciler ve aydınlar bu hastalığa kronik bir şekilde yakalanmışlar. Bu hastalık toplumun önünde giden, yöneten ve topluma yol göstermesi gereken idareci ve aydınlara bulaşınca, Türk toplumunun her ferdine sirayet etmekte gecikmemiş ve özgüven eksikliği olan, aşağılık kompleksli, kendinden ve kendi kültürüne ait olan her şeyden utanan garip bir toplum oluvermişiz.Bu toplumsal hastalıktan kurtulabilmemiz için, bu hastalıktan kendini muhafaza edebilmiş olan liderlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Türk milletine ihtiyaç duyduğu bu kendine güven duygusunu aşılayabilecek tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, günümüzde lider geçinenlerin hiç birisinin sahip olmadığı özgüven duygusuna sahiptir. Bu Özgüveni sayesinde hem problemlerin altında ezilmeden onların üstesinden gelebiliyor, hem de bu güven duygusunu çevresindeki insanlara ve milletine aşılıyor.Türk milleti bunun farkında gerisi önemli değil?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023