logo
24 TEMMUZ 2025

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın

16.06.2004 00:00:00
İman ve insana dayalı medeniyet

OLMAZSA OLMAZ

İNSAN-I KÂMİLLER

Osmanlı ulu çınarının kökünde de, gövdesinde de, dalında da, yapraklarında da, meyvelerinde de Hak dostu insan-ı kâmilin eli, nefesi vardı. Bu elin, bu nefesin ehemmiyeti her dem taze tutuluyor, gereği ifa ediliyordu.

Dirhem şaşmaz terazi

Ulu Çınar'a dönüşecek tohum daha toprağa atılırken Ertuğrul Gazi, bu çınara adını verecek olan oğluna şu vasiyeti yapıyordu:

"Bak oğul!

Beni kır, Şeyh Edebâli'yi kırma.

O bizim boyumuzun ışığıdır.

Terazisi dirhem şaşmaz, bana karşı gel, ona karşı gelme. Bana karşı gelirsen üzülür incinirim, ona karşı gelirsen, gözlerim sana bakmaz, baksa da görmez olur.

Sözümüz Edebâli için değil, senceğiz içindir. Bu dediklerimi vasiyetim say."

"Enbiyâ vü evliyâya

istinadım var benim"

Fatih Sultan Mehmed Han, padişahlığının birinci senesinde devrinin ünlü âlimlerini ve devlet adamlarını Edirne'de topladı. İstanbul'un fethini görüştü ve reylerini aldı. İstanbul'un fethinin ancak Mehdi'ye nasip olacağını ileri sürerek hiçbiri fetih hareketine rıza göstermedi. Akşemseddin durumu öğrendi ve "İstanbul'u evvela Sultan Mehmed Han fetheyliyecektir. Daha sonra frenkler alacaklar, Mehdi, işte onlardan İstanbul'u kurtaracak, fetheyliyecektir" dedi. Âlimlerle münakaşa ve mübahese etti. Fatih Akşemseddin'in sözüne itibar etti ve hazırlığa başladı. İstanbul'un fethi de böyle nasip oldu. Onun içindir ki Sultan Fatih, fethin sırlarından birini, "Enbiya vü evliyaya istinadım var benim / Lutf-i Hakk'tandır heman ümmid-i feth u nusretim" şeklinde dile getiriyordu.

İstanbul'un manevi fatihi, tıp ilminde de söz sahibi, mikrobu ilk keşfeden tabip ünvanına sahip, bitkisel ilaç konusunda devrinin tek otoritesi, Mihmandar-ı Resul Hz Eba Eyyub el-Ensari'nin kabrini keşfetmesiyle de "Kâşif-i esrar" ünvanlı Akşemseddin Hazretleri'ne olan duygularını Fatih şöyle ifade ediyordu: "Bu pîre hürmetim ihtiyarsızdır. Yanında heyecanlanırım. Ellerim titrer."

İLİM ERBABINA HÜRMET

Osmanlı ilme ve ilim erbabına çok büyük önem verirdi. Tam bir ilim devleti özelliği taşıyan Osmanlı Devleti'nde, görevlerini hakkıyla ifa edebilmeleri için ulema sınıfına bazı ayrıcalıklar bile tanınmıştı. Azledilebilirler, sürgüne gönderilebilirler ama asla hapsedilemez, idam edilemezlerdi. Padişahlar, âriflerin yanısıra âlimleri de gözleri bilir, ona göre hürmette kusur etmezlerdi.

İftihar ve şeref

veren çamur

Yavuz Sultan Selim, ordusuyla Mısır seferinden dönüyordu. Bataklık bir yerden geçerlerken, yanından hiç ayırmadığı büyük âlim Kemalpaşazâde'nin atının ayağından sıçrayan çamur padişahın kaftanına sıçradı. Yavuz'un öfkesini yakından bilen Kemalpaşazâde'nin benzi soldu, korkmaya başladı. Durumu fark eden Yavuz, hemen bu büyük insana dönerek tarihe mal olan ve geleceğe ışık tutan şu sözleri sarf etti: "Korkma hocam! Âlimlerin atının ayağından sıçrayan çamur bize ancak şeref ve iftihar verir."

Bununla da kalmadı Yavuz; bu çamurlu kaftanı saklattı. Öldükten sonra sandukasının üzerine konulmasını vasiyet etti.

MEDENİYETİN

TEMEL DİREKLERİ

Osmanlı medeniyeti inanca ve insana dayalı bir medeniyetti. Bütün kurumlarını imanlı insana göre organize etmişti. Osmanlıda esas olan kurumlar değil insandı. Bütün kurumlar insan için vardı. Osmanlı, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" kuralına sadık kaldığı içindir ki kısa zamanda dünyada eşi benzeri görülmemiş bir cihan devletine dönüşmüş, 600 yılı aşkın süre hükümferma olabilmişti.

"İnsanı yaşat ki

devlet yaşasın"

Ulu Çınar'ın kökünü Anadolu'ya diken Şeyh Edebâli, bu kök Osman Gazi'ye, hem de vakit geçirmeden şöyle hitap ediyordu:

"Ey Oğul!

Beysin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlama sana.

Ey oğul!

Bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana. Üşengeçlik bize, uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.

Ey oğul!

Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.

Ey oğul!

Yükün ağır, işin çetin, gücün kıl'a bağlı.

Allah yardımcın olsun!"

Sinan 100 Mısır'a,

Tayyar bin Bağdat'a değer

Mısır, 1517 yılında, Ridaniye savaşının kazanılmasıyla fethedildi. Yavuz, zafer müjdesine sevinmişti ki Sadrazam Hadım Sinan Paşa'nın şehit düştüğü haberi geldi. Gözleri yaşardı, ağzından şu cümleler döküldü:

- "Mısır'ı aldık, ama yüz Mısır'a bedel Sinan'ımızı kaybettik."

1624 yılında Osmanlının elinden çıkan ve tekrar Safevî hakimiyetine giren Bağdat, Sultan 4. Murat tarafından 1639 yılında tekrar fethedildi. 4. Murad, sevinç içinde, Bağdat'a girmeye hazırlanıyor, "Tiz atımız eğerlensin!", "Cenk esvabımız getirilsin!" diye sağa sola emirler veriyordu. Komutanlardan biri içeri girdi. Dizini yere koydu. Boynunu büktü. "Padişahım, Allah ömrünüzü uzun eylesin..." dedi. Padişah sordu: "Ne var, niye üzgün durursun, Bağdat'ın alındığını görmez misin?" Komutan, "Padişahım, Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa..." dedi, sözünü bitirmeye kalmadan Padişah atıldı: "Ne oldu Tayyar'ıma?" diye sordu. "Şehid oldu Padişahım" cevabını alınca da kasırgaya tutulmuş ağaç gibi bir o yana bir bu yana sallanan 4. Murat'ın gözleri yaşardı, başını çevirdi, "Ahh Tayyar'ım! Bağdat gibi bin kaleye değerdin" diye mırıldandı.

PEYGAMBER AŞKI

Osmanlıyı Osmanlı yapan ikinci düstur, Kelimei Tevhid'in olmazsa olmaz rüknü "Muhammedün Resulullah" makamının sahibi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) getirdiği kulluk kurallarına ittibanın yanında bizzat bu iki cihan serverinin varlığının her zerresine aşk derecesinde duyulan iştiyaktı.

Hz. Peygamberin ayak izi padişahın başında

Bugün, Blue Mosque adıyla iftiharla yabancılara gösterdiğimiz ve 388. açılış yıldönümünü kutladığımız Sultan Ahmed Camii'ni yaptıran Osmanlı Sultanı 1. Ahmed, sarığına taktığı sorgucun içine Peygamber Efendimiz'in ayak izinin resmini yaptırmış ve şu dizeleri de üzerine yazdırmıştı:

" N'ola tâcum gibi bâşumda götürsem daim,

Kademi resmini ol Hazreti Şâhı Resulün,

Güli gülizarı nübüvvet o kadem sahibidür,

Ahmedâ durma yüzün sür kademine gülün."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Üçlü toplantıdan sonra Rus heyeti açıklamalarda bulundu
1200 kişilik bir esir takası daha yapılacak
Soykrım tam gaz sürüyor
59 bin 587 Gazzeli katledildi
Sanayici perişan durumda
15 yılda kazanılan 2 yılda kaybedildi
"İndirim daha hızlı ve yüksek oranda yapılmalı"
İhracatçılar Merkez'in faiz indirimini yetersiz buldu
'Gazze'nin tamamını Yahudileştireceğiz'
İsrailli bakandan küstah açıklama
Faiz kararı açıklandı
300 baz puanlık indirim geldi
Her gün 7 saat zorunlu kesinti
İzmir Çeşme'de su sıkıntısı
ÖTV artışı yürürlükte
Araba almak artık daha zor
Karabük'teki orman yangınları devam ediyor
40 ev yandı, 527 hane boşaltıldı
Ekonomi yazarı Nazlı Sarp evinde ölü bulundu
Birkaç gündür haber alınamıyordu
Trump'tan AB'ye düşük tarife şartı
Pazarını ABD işletmelerine açarsa...
Cumhurbaşkanı imzasıyla yeni atama ve görevden almalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Süveyda'dan 500 kişi daha tahliye edildi
Silahlı Dürziler tarafından alıkonulmuşlardı
Bakan Fidan'dan Rusya-Ukrayna görüşmeleri paylaşımı
"Çözüm yolunda bir tuğla daha eklendi"
CHP Genel Başkanı Özel Bakırköy'de konuştu
"Barış sürecinin teminatı biziz"
Üçlü toplantıdan sonra Rus heyeti açıklamalarda bulundu
1200 kişilik bir esir takası daha yapılacak
Soykrım tam gaz sürüyor
59 bin 587 Gazzeli katledildi
123456789101112131415
Üçlü toplantıdan sonra Rus heyeti açıklamalarda bulundu
1200 kişilik bir esir takası daha yapılacak
Soykrım tam gaz sürüyor
59 bin 587 Gazzeli katledildi
Sanayici perişan durumda
15 yılda kazanılan 2 yılda kaybedildi
"İndirim daha hızlı ve yüksek oranda yapılmalı"
İhracatçılar Merkez'in faiz indirimini yetersiz buldu
'Gazze'nin tamamını Yahudileştireceğiz'
İsrailli bakandan küstah açıklama
Faiz kararı açıklandı
300 baz puanlık indirim geldi
Her gün 7 saat zorunlu kesinti
İzmir Çeşme'de su sıkıntısı
ÖTV artışı yürürlükte
Araba almak artık daha zor
Karabük'teki orman yangınları devam ediyor
40 ev yandı, 527 hane boşaltıldı
Ekonomi yazarı Nazlı Sarp evinde ölü bulundu
Birkaç gündür haber alınamıyordu
Trump'tan AB'ye düşük tarife şartı
Pazarını ABD işletmelerine açarsa...
Cumhurbaşkanı imzasıyla yeni atama ve görevden almalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Süveyda'dan 500 kişi daha tahliye edildi
Silahlı Dürziler tarafından alıkonulmuşlardı
Bakan Fidan'dan Rusya-Ukrayna görüşmeleri paylaşımı
"Çözüm yolunda bir tuğla daha eklendi"
CHP Genel Başkanı Özel Bakırköy'de konuştu
"Barış sürecinin teminatı biziz"
Üçlü toplantıdan sonra Rus heyeti açıklamalarda bulundu
1200 kişilik bir esir takası daha yapılacak
Soykrım tam gaz sürüyor
59 bin 587 Gazzeli katledildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.