İnsanoğlu neyi bölüşemiyor?

 "Neyi bölüşemiyorsunuz" fırçasını hemen hepimiz yemişizdir. Ya anne babamızdan, ya öğretmenimizden veya bir büyüğümüzden. 
Tabi bu fırçalar oyun oynarken yaptığımız bir yaramazlıktan veya yemek yerken kardeşimize yaptığımız muziplikten kaynaklanır. 
Yemek demişken! Çoook yıllar sonra 3 numaralı kardeşim (Muhammed Ali), "Abi, hatırlar mısın, annem tabaklarımıza kuru fasulye koyar, ortaya da pilavı. Sen, kendi tabağına pilav alır, sonra da ortadaki pilavdan yerdin. Biz, kendi tabağımızı yerken, sen pilavı yarılardın. Niye böyle yapıyorsun, dediğimizde, 'oğlum! Yatılıda (yatılı okuyordum) aç kalmamak için bu şart' derdin." Neyse, biraz kapitalizme kaçmışız gibi o yıllarda. 
Konuya dönersek! Dünden bugüne insanlık neyi bölüşemiyor? Hele hele tek olan Allah'a ve Resulü Muhammed'e iman etmiş olan Müslümanlar neyi bölüşemiyor? 
İnsanlığın bir kısmı (Müslüman olduğunu iddia edenler dahil) ellerindeki parayı, malı harcamaya vakit yetiremezken diğer bir kısmı özellikle İslam Coğrafyasında açlıktan harap ve bitap düşmüş, ölümü arzu eder hale gelmiş vaziyette. Neden?
Dünyanın nimetleri insanoğluna yetmiyor mu? Su mu yok? Ekmek mi yok? Meyve, sebze vs. gıda namına eksik olan bir şey mi var? 
Hayır, her şey hatta tahmin edemeyeceğimizden, ihtiyacımızdan çok daha fazlası var ve var olacaktır da. 
Çünkü Allah'ın nimetleri sınırsızdır. "Hem size istediğiniz şeylerin hepsinden verdi; öyle ki, Allah'ın nimetini saysanız onu bitiremezsiniz. Gerçekten insan çok zalim, çok nankördür." (İbrahim Suresi 34)
Artı, Allah (c.c.) sadece insanın değil yarattığı her canlının rızkına kefil olmuştur: "Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın." (Hûd, 6)
İyi, güzel de bu ekmek kavgasının, savaşının, katliamların, sürgünlerin, mülteci durumuna düşmenin, öz yurdunda garip kalmanın sebebi nedir?
Sorun nimetlerde veya kaynaklarda değil. İnsanın ihtiyaçlarında da değil. Dediğimiz ve gördüğünüz gibi nimetler saymakla bitmez, kaynaklar tükenmez. İnsanın ihtiyaçları da sınırlı. 
O halde sorun ne? İhtiraslarda. Bireyden devlete, devletlerden dünyaya ihtiraslarına kul olmuş zihniyetlerin paylaşamamasında. 
Şeytan ve nefsine yenilen insanın hırsları kabarır, artık doymaz vahşi bir yaratık haline gelir. Bugün dünyanın her köşesinde çok az bir kesim ultra lüks yaşarken 6 milyardan fazla insan yaşam mücadelesi veriyorsa bunun sebebi insanın paylaşma noktasında da vahşileşmesidir. 
Dün paylaşma veya paylaşamama kavgası, savaşları genelde yerel ve bölgeseldi. Şimdi küreselleşti. Tabi zaman içinde birçok isim de değiştirdi. 
En meşhuru ve hala gönülleri ve de beyinleri istila etmekte olan Kapitalizmdir. İnsanı özgürlük hissine kaptırır. Oysa gönül ve beynini çoktan köleleştirmiştir. 
Bir ara ona karşı Sosyalizm-Komünizm mantığı geliştirilmek istendi. Ama insanı bedenen de köleleştirdiği için kabul görmedi.  
Bu kavramlar nedir derseniz, en güzel tarif ve özeti 'Hükümet Kadın' filminde yapılmıştı; "Komünizmde iki ineğiniz varsa; devlet ikisini de alır, size süt verir. Kapitalizm ise iki ineğinizi de elinizden alır ve size parayla süt satar."
Yok mu insanca paylaşım yapacak bir sistem, bir model, diye merak edenlere derim ki; olmaz olur mu? Hz. Muhammed'in (s.a.a), Hz. Yusuf'un (a.s), İmam Ali'nin (k.v) ekonomik uygulamalarını günümüz kavramları ile anlatan, matematik ve uygulama ispatlı bir model var tabii ki.
Eee nerede? 12 yıldır anlatıyoruz. Anlamadan, sırtını dönüp kaçtın. Şimdi yüzünü dön, ara, bul. Arayan bulur? Dimi!