Peki Türkiye kendini Irak'ta oluşacak yeni yönetime hazır hissediyor mu?
Önümüzdeki günlerde Irak'ta ulusal meclisin tablosu şekillenmiş olacak. 275 koltuktan yüzde 60'a yakınını Şiiler alacak, yüzde 15 kadarını Kürtler ve geri kalanı da diğer kesimler elde edecek.
Bu kesimler arasında Türkiye'nin üzerinde ehemmiyetle durduğu Türkmenler de var.
Türkmenler Türkiye'ye kendilerine yeterince sahip çıkmadığı için sitem ediyorlar.
Daha önce bölgede gelişen olaylar karşısında Türkiye'nin kendilerini yalnız bıraktığını söyleyen Türkmen temsilciler seçimler sırasında Kürtler'in demografik planlarının engellenmediğini dile getiriyor.
Kürtler komşu bölgelerden ve vilayetlerden Musul ve Kerkük'e kürtleri getirerek seçim sandığında ağırlık elde etmek istemişlerdi ve bunun semeresini alacaklar.
Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Lideri Celal Talabani seçimlerden dörtte bir oranında oy alacaklarını söylüyor.
Başta Türkiye ve Avrupa ülkelerinde de Kürtler bu seçimlere büyük ilgi gösterdiler.
Tarihi süreç içerisinde kendilerini mazlum toplum olarak lanse eden Kürtler Saddam sonrası yönetimde ağırlık kazanmak niyetindeler.
Talabani Kerkük için Türkmenlerin de içinde yeralacağı Brüksel modelini istediklerini söyledi.
Irak Kürdistan Demokrat Partisi Mesud Barzani ise Musul ve Kerkük üzerinden Türkiye'ye tehdit savurmaya devam ediyor.
Baba Bush döneminde Türkiye'yle karşı karşıya gelen Kürt liderler Oğul Bush döneminde Türkiye'yle yaka yakayalar.
Türkiye Irak'ta çıkacak yeni siyasi tabloda Türkmenlerle aynı düşüncede bir politika mı izleyecek yoksa dışarıdan verdiği telkini sürdürecek mi?
Belçika modelinden dem vuran Kürtlerin beynindekine Türk hükümeti ne diyor?
Sözde Amerikan işgal gücünün bölgeden çekilmesinden sonra oluşacak olan boşlukta Türkiye nasıl bir tavır sergileyecek?
Dağılan Sovyetler sonrası yeni Türki Cumhuriyetleri karşısında kendini hazırlıksız hisseden ve bunu her keresinde itiraf eden Türkiye dağılan Irak sonrası ortaya çıkacak tabloyu iyi okumak durumunda.
Türkiye yeniden şekillenen Irak'ı gözardı edemez
Dünü okuyamayanlar geleceğe şekil veremezler.
Önümüzdeki günlerde Irak'ta ulusal meclisin tablosu şekillenmiş olacak. 275 koltuktan yüzde 60'a yakınını Şiiler alacak, yüzde 15 kadarını Kürtler ve geri kalanı da diğer kesimler elde edecek.
Bu kesimler arasında Türkiye'nin üzerinde ehemmiyetle durduğu Türkmenler de var.
Türkmenler Türkiye'ye kendilerine yeterince sahip çıkmadığı için sitem ediyorlar.
Daha önce bölgede gelişen olaylar karşısında Türkiye'nin kendilerini yalnız bıraktığını söyleyen Türkmen temsilciler seçimler sırasında Kürtler'in demografik planlarının engellenmediğini dile getiriyor.
Kürtler komşu bölgelerden ve vilayetlerden Musul ve Kerkük'e kürtleri getirerek seçim sandığında ağırlık elde etmek istemişlerdi ve bunun semeresini alacaklar.
Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Lideri Celal Talabani seçimlerden dörtte bir oranında oy alacaklarını söylüyor.
Başta Türkiye ve Avrupa ülkelerinde de Kürtler bu seçimlere büyük ilgi gösterdiler.
Tarihi süreç içerisinde kendilerini mazlum toplum olarak lanse eden Kürtler Saddam sonrası yönetimde ağırlık kazanmak niyetindeler.
Talabani Kerkük için Türkmenlerin de içinde yeralacağı Brüksel modelini istediklerini söyledi.
Irak Kürdistan Demokrat Partisi Mesud Barzani ise Musul ve Kerkük üzerinden Türkiye'ye tehdit savurmaya devam ediyor.
Baba Bush döneminde Türkiye'yle karşı karşıya gelen Kürt liderler Oğul Bush döneminde Türkiye'yle yaka yakayalar.
Türkiye Irak'ta çıkacak yeni siyasi tabloda Türkmenlerle aynı düşüncede bir politika mı izleyecek yoksa dışarıdan verdiği telkini sürdürecek mi?
Belçika modelinden dem vuran Kürtlerin beynindekine Türk hükümeti ne diyor?
Sözde Amerikan işgal gücünün bölgeden çekilmesinden sonra oluşacak olan boşlukta Türkiye nasıl bir tavır sergileyecek?
Dağılan Sovyetler sonrası yeni Türki Cumhuriyetleri karşısında kendini hazırlıksız hisseden ve bunu her keresinde itiraf eden Türkiye dağılan Irak sonrası ortaya çıkacak tabloyu iyi okumak durumunda.
Türkiye yeniden şekillenen Irak'ı gözardı edemez
Dünü okuyamayanlar geleceğe şekil veremezler.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005