Irak’ta olaylar çığırından çıktı
YENİ MESAJ / DETAY HABER
Yolsuzluk, işsizlik ve kamu hizmetlerindeki aksamaları protesto etmek için sosyal medya üzerinden organize olan binlerce kişinin katıldığı, Başkent Bağdat'ın Tahrir Meydanı'nda 1 Ekim'de başlayan protestolar Irak'ın diğer kentlerine de yayılıyor. Kuzey Irak'ta Nasiriye ve Amara kentlerinde 11 kişinin hayatını kaybetmesiyle ölü sayısının 19'e yükseldiği olaylar iyice çığırından çıkmış durumda. Olaylarda yüzlerce kişinin de yaralandığı ifade ediliyor.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan ülkede güvenlik güçlerinin protestoculara gerçek mermi kullanarak müdahale etmesi sonucu ölenlerin sayısı 19'a ulaştı. Dün Irak'ın başkenti Bağdat'ta hükümet binaları ve elçiliklerin bulunduğu Yeşil Bölge'de bir patlama gerçekleşti. Patlamanın ardından Bağdat'ta dün sabah saat 05.00'den itibaren ikinci bir bildirime kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sadece Bağdat'ta değil ülkenin diğer vilayetlerinde de protestolar düzenlendi.
Güvenlik güçlerinin gösterilere müdahalesi sürerken Bağdat ve bazı vilayetlerde internet erişiminde kesintiler meydana geliyor. Protestocuların organize olmasının önüne geçmek için hükümet Twitter, Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi sosyal medya mecralarına erişimi durdurmuş durumda. Başkent Bağdat'ın güneyindeki Dikar vilayetinde bazı göstericilerin hükümet binalarını işgal ettiği haberleri geliyor.
Olaylardan Bağdat'ın yanı sıra Nasıriye, Amara, Zikar, Necef, Kut, Hilla, Divaniye,Tikrit, Dilaya ve Kerkük gibi şehirler etkilenirken, Basra ve Samava'daki gösterilerin olaysız şekilde gerçekleştiği kaydedildi. Olayların büyümesi ve ölüm haberleri sonrası Türkiye Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada Türk vatandaşlarından gösterilerin sürdüğü bölgelere seyahat etmekten kaçınmalarını istedi.
İran, iki sınır kapısını kapattı
İran yönetimi, Irak'taki gösteriler nedeniyle Kirmanşah eyaletine bağlı Hüsrevi ile Huzistan eyaletine bağlı Cezzabe sınır kapılarını kapattı. İran Sınır Muhafızları Komutanı Tuğgeneral Kasım Rızai, Devim Muhafızları Ordusu sitesinde yer alan açıklamasında, Irak ile İran arasındaki Hüsrevi ve Cezzabe sınır kapılarının Bağdat ve diğer şehirlerdeki olaylar nedeniyle 2 Ekim akşamından itibaren kapatıldığını bildirdi. Rızai, Irak'taki olayların durması ve güvenliğin sağlanmasının ardından kapatılan sınır kapılarının tekrar açılacağını kaydetti.
Önce Mısır sonra Irak
Mısır'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye karşı alevlenen gösteriler sonrası Irak'ta da sosyal medya üzerinden birçok sivil örgütlenerek "1 Ekim'de buluşuyoruz" başlığı altında hükümeti protesto etme çağrıları yapılmıştı. Şu ana kadar gösteri çağrılarını hiçbir siyasi parti veya grup üstlenmedi.
Sosyal medya üzerinden "1 Ekim'de buluşuyoruz", "1 Ekim'de sen de çık, susma", "1 Ekim Büyük İntifada" ve "Mısırlı senden daha cesur değil" gibi ifadeler içeren bazı paylaşımlar yapılmış ve halka sokağa çıkarak hükümeti protesto etme çağrıları yapılmıştı. İşsizliğe çözüm vaadiyle seçilmesinin ardından birinci yılını geride bırakan Başbakan Adil Abdulmehdi hükümetinin göreve gelişinden bu yana en ciddi imtihanını bu protestolar karşısında veriyor.
Bir önceki Başbakan Haydar el İbadi karşıtı gösteriler de aynı sebeplerle çıkmış ve İbadi, seçimlerde ağır darbe almıştı.
İşsizlik yüzde 25'e çıktı
Dünya Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algısı Endeksine göre 180 ülke içinde 168'inci sırada olan Irak'ta, Dünya Bankası'na göre gençler arasındaki işsizlik, genel işsizlik rakamlarını ikiye katlayarak yüzde 25'lere ulaştı. ABD'nin 2003'teki işgali sonrası 2004 yılından bugüne yaklaşık 450 milyar dolarlık kamu fonunun buharlaştığı ülkede yolsuzluk, işsizlik ve başta elektrik ve su kesintileri olmak üzere kamu hizmetlerinin yetersizliği ve özellikle üniversite mezunu gençler arasında artan işsizlik ve umutsuzluğun toplumdaki artan hükümet karşıtı öfkeyi diri tuttuğu ifade ediliyor.
Dünyanın dördüncü büyük petrol rezervine sahip olan Irak'ta yoksulluğun ciddi boyutlarda olması ve küçük bir zümrenin aşırı derecede zenginliği toplumu rahatsız eden konuların başında geliyor. Ayrıca, yolsuzluğun DEAŞ sonrası dönemde daha da artması ve Başbakan Abdülmehdi'nin vaatlerini yerine getirmekte yetersiz kalması da toplumsal tepkiyi tırmandırdı.
