İran, ülkede insan haklarının ihlal edildiğini ileri süren Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nunraporunu "yanlı olduğu" gerekçesiyle reddetti.
Iran Daily gazetesinin dünkü haberine göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, raporun bazı ülkelerin siyasi çıkarlar elde etmek için uluslararası platformları suiistimal etme çabalarının devamettiğini ve etkili olduklarının bir işareti olduğunu ileri sürerek, raporun taraflı kaynaklara dayandığını, temelsiz ve gerçek olmayan iddiaları tekrar ettiğini savundu.
Asefi, "belirli ülkelerin tek-yanlı bir kültürel sistem ve insan hakları konusundaki kendi tek yanlı yorumlarını empoze etme çabaları kabul edilemez" dedi.
BM Genel Kurulu İnsan Hakları Komisyonu Cuma günü yayınladığı raporda, İran'dan azınlık haklarının ihlaline son vermesini, 18 yaşından küçük insanların idamlarının durdurulmasını, el ve parmak kesme ve kırbaçlama gibi işkencelerle kötü muameleye son vermesini istemişti.
52'ye karşı 71 oyla kabul edilen raporda, idamların artmasından endişe duyulduğu belirtildi ve özellikle "halka açık ve taşlayarak öldürme gibi vahşice idamlar" kınandı.
Özellikle kadın ve genç kızların yanı sıra Bahailer, Hıristiyanlar, Yahudiler ve Sünni Müslümanlara karşı ayrımcılığın endişe verici olduğu belirtilen raporda, İran hükümetinden kadınlar vekızların "temel insan haklarından eşit olarak ve tümüyle yararlanabilmeleri için" önlemler alması istendi.
Böylece, BM İnsan Hakları Komisyonu özel Raportörü Maurice Capithorne'un geçen Ağustos ayında hazırladığı İran'daki insan haklarıyla ilgili raporu da benimsendi.
1996 yılından bu yana İran'a girmesine izin verilmeyen Capithorne,raporunda bu yılın ilk 6 ayında 60 idam gerçekleştirildiğini, bunlar arasında İran'da daha önceden çok az görülen, bir kadının 19 Mart'ta başkent Tahran'da halkın gözleri önünde idam edilmesinin de bulunduğunu belirtmişti.
Iran Daily gazetesinin dünkü haberine göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, raporun bazı ülkelerin siyasi çıkarlar elde etmek için uluslararası platformları suiistimal etme çabalarının devamettiğini ve etkili olduklarının bir işareti olduğunu ileri sürerek, raporun taraflı kaynaklara dayandığını, temelsiz ve gerçek olmayan iddiaları tekrar ettiğini savundu.
Asefi, "belirli ülkelerin tek-yanlı bir kültürel sistem ve insan hakları konusundaki kendi tek yanlı yorumlarını empoze etme çabaları kabul edilemez" dedi.
BM Genel Kurulu İnsan Hakları Komisyonu Cuma günü yayınladığı raporda, İran'dan azınlık haklarının ihlaline son vermesini, 18 yaşından küçük insanların idamlarının durdurulmasını, el ve parmak kesme ve kırbaçlama gibi işkencelerle kötü muameleye son vermesini istemişti.
52'ye karşı 71 oyla kabul edilen raporda, idamların artmasından endişe duyulduğu belirtildi ve özellikle "halka açık ve taşlayarak öldürme gibi vahşice idamlar" kınandı.
Özellikle kadın ve genç kızların yanı sıra Bahailer, Hıristiyanlar, Yahudiler ve Sünni Müslümanlara karşı ayrımcılığın endişe verici olduğu belirtilen raporda, İran hükümetinden kadınlar vekızların "temel insan haklarından eşit olarak ve tümüyle yararlanabilmeleri için" önlemler alması istendi.
Böylece, BM İnsan Hakları Komisyonu özel Raportörü Maurice Capithorne'un geçen Ağustos ayında hazırladığı İran'daki insan haklarıyla ilgili raporu da benimsendi.
1996 yılından bu yana İran'a girmesine izin verilmeyen Capithorne,raporunda bu yılın ilk 6 ayında 60 idam gerçekleştirildiğini, bunlar arasında İran'da daha önceden çok az görülen, bir kadının 19 Mart'ta başkent Tahran'da halkın gözleri önünde idam edilmesinin de bulunduğunu belirtmişti.