İran'a ağır tahrik

P5+1 (BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülke ve Almanya) ülkelerinin 2015 yılında İran ile imzaladığı nükleer anlaşmadan çekilen ve İran'a yönelik yaptırımları yürürlüğe sokan ABD, bölgedeki gerilimi tırmandıracak adımlar hazırlığında.

Bir taraftan nükleer çalışmalarından dolayı İran'a yaptırımları ağırlaştıran Trump yönetimi, diğer taraftan İran'ın bölgedeki rakibi Suudi Arabistan'a nükleeer teknoloji transfer etmek için adımlar atıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, nükleer güç geliştiricisi firmalarla 12 Şubat'ta yaptığı toplantıda, Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji transferi yapılmasını görüşmüştü.

ABD Temsilciler Meclisi ise ABD'nin Suudi Arabistan'a "son derece hassas nükleer teknoloji transferi gerçekleştirme" planıyla ilgili soruşturma başlatmıştı. Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi'nin hazırladığı raporda, Beyaz Saray'ın Suudi Arabistan'ın çeşitli bölgelerine yerleştirilecek nükleer reaktörlerin bölgedeki dengeleri bozabileceği, aynı zamanda nükleer silahlanmayı artırmayı teşvik edeceği uyarıları yer almıştı.

İran'dan sert tepki

İran'dan Trump yönetiminin Riyad'a nükleer transfer planına tepki geldi. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD'nin Cemal Kaşıkçı cinayetindeki tutumu ve Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji transferinin bu ülkenin iki yüzlülüğünü ortaya koyduğunu söyledi.

Zarif, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji satma planına tepki gösterdi. ABD'yi iki yüzlülükle suçlayan Zarif, şu ifadeleri kullandı: "Bizim için daima aşikar olan dünya için de günden güne daha belirgin hale geliyor. Ne insan hakları ne de nükleer program ABD'nin gerçek endişesiydi. Önce cesedi parçalanmış gazeteci, şimdi de nükleer teknolojinin Suudi Arabistan'a yasa dışı satışı ABD'nin iki yüzlülüğünü ortaya seriyor."

DIŞ HABERLER