İş şansa bırakılmamalı

Zamların yağmur olup sağanak sağanak yağdığı her dönemde olduğu gibi şimdi de erken seçim beklentisi artmış durumda. 

Dolar kuru dün 9.29 TL'nin üstünü test etti.

Akaryakıt fiyatlarıyla dolar kuru önce kim 10 TL sınırını geçecek diye adeta birbirleriyle yarışa girmiş durumda. 

Motorin ve benzinde litre fiyatı 8 TL'yi aştı.

2 bin 825 lira 90 kuruşluk asgari ücretle 1 Ocak 2021'de (kur: 7.43TL) 380 dolar satın alınabiliyorken, dün (kur: 9.27 TL) 305 dolar alınabiliyordu.

Yani ülkemizde asgari ücretle çalışanların geliri 1 Ocak 2021'den bu güne tam 75 dolar erimiş.

Bu erime şüphesiz ABD dolarıyla değil de Türk lirasıyla maaş alan herkes için geçerli…

Bedel ödeme sırası iktidarda

Vatandaşın cebine yansıyan bedeli her geçen gün daha da ağırlaşan ekonomideki bu sorunların siyasi bir bedeli de mutlaka oluyor.

Bu bedelin etkileri itiraf edilmese de mental yorgunluk olarak Ak Parti cephesindeki insanların yüzlerine bile yansımış durumda. 

Vatandaşı canından bezdiren bu zamlar ve pahalılık yetmezmiş gibi Sayıştay raporlarıyla ortaya çıkan yolsuzluklar, hükümete yakın vakıflar üzerinden yok pahasına belediye mülklerine çökme, torpil ve kadrolaşma iddiaları gibi ortaya dökülen şeyler, hem mental yorgunluğu artırdı, hem de hükümetin siyasi kan kaybını hızlandırdı. 

Anketlerin gösterdiği gerçek

Bu siyasi erime anketlere de artık yansıyor. 

Türkiye'de seçimler ve toplumsal olaylarla ilgili araştırmalar yürüten Türkiye Raporu'nun 7-13 Eylül tarihleri arasında Türkiye çapında gerçekleştirdiği ankete göre Ak Parti'nin oylarındaki düşüş trendi devam ediyor.

Ankete göre kararsızlar dağıtıldıktan sonra AK Parti'nin oy oranı yüzde 30'un altında kalıyor. 

Söz konusu ankete göre Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti ve MHP'nin kararsızlar dağıtıldıktan sonra bile oyları toplamı yüzde 39.3 seviyesinde kalıyor. 

Kaçırılmaması gereken bir fırsat

Bu durum aslında muhalefet partileri için çok önemli bir fırsat. Zira yeni sistemde seçimlerden galip çıkabilmek için gerekli olan 50+1 oy oranından hayli uzak olan Cumhur İttifakı'nın karşısına toplumsal mutabakat sağlamış geniş bir ittifakla çıkılabilirse, ikinci tura şans bırakılmadan seçimde ilk turda iş bitirilebilir.

Cumhur İttifakı cephesinde de seçimin ilk tursa kazanılması üzerine hesaplar yapıldığı bir gerçek.

Bu bağlamda ana muhalefet partisi olması hasebiyle CHP'ye ve Millet İttifakı'nın en büyük ikinci partisi konumundaki İYİ Parti'ye büyük görev düşüyor. 

17 Ekim'de gerçekleşen partisinin Çorum il kongresindeki konuşmasında, "Elbetteki parlamenter sistemin arkasındayız. Hatta biz başkanlık sistemini protesto etmek için 2018 seçimlerine katılmadık" diyen genel başkanlığını Avukat Hüseyin Baş'ın yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi başta olmak üzere parlamenter sisteme dönüş paydasında buluşan, terör örgütleriyle aralarına kesin bir çizgiyle mesafe koyabilen Meclis'te temsil edilen ya da edilmeyen tüm partilerle, teferruat sayılabilecek görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak güçlü bir ittifak kurulursa, Türkiye'nin fabrika ayarlarına dönerek normalleşmesi hızla sağlanabilir. 

Bundan başka çare yoktur, zira ne ülkenin ne de milletin bir dönem daha aynı kâbusu yaşamaya dayanacak gücü kalmamıştır.