İşgal projeleri devrede
Haçlı Seferi, Şark Projesi ve BOP'un batılı ülkelerin Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyayı işgal etme projeleri olduğunu dile getirdi
07.01.2012 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada batılı ülkeler tarafından bir işgal projesi yürütüldüğünü söyleyen BTP Genel Başkanı Dr. Kepekçi, “bu projenin adı Haçlı Seferidir” diye konuştu. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi şunları söyledi: “Osmanlı hinterlandında batılılar tarafından uzun zamandan beri bir işgal projesi devam etmektedir. Batılı kavramı dönemine göre değişiklik gösterse de, bu projenin adı Haçlı Seferidir, Şark Projesidir, Büyük Ortadoğu Projesidir. Gaye Anadolu topraklarından, Avrupa topraklarından Müslüman Türk'ü söküp atmaktır. Proje açıktır, Müslüman'la başa çıkamayan emperyalist güçler bizzat İslam dini ile uğraşmaktadır. Radikal İslam ile Müslümanları şekillendirmeye çalışan batı, Ilımlı İslam ile İslam'ı tahrip etmeye çalışmaktadır.”
Şii ve Sünni çatışması isteniyor
“Günümüzde, Ilımlı İslam yaklaşımıyla Sünni ve Şiileri birbirine katacak batıl yaklaşımlar söz konusu edilmektedir” diyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, “Hal-ü hazırda üniversite rektörü olan bir akademisyenin açıklamaları işe tuz biber ekmiştir. “Şimdi bir insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü, çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır; üç dinden bir tanesindendir. Allah onu selamete de erdirebilir, belki cennete de koyabilir. Şii ise sapkınlık var orada dini bozmaya çalışmak var” ifadesinin ilmi, hukuki, dini bir açıklaması yoktur. İslam'da imanın şartı La İlahe İllallah Muhammed Resullullah'tır. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın Resulü olduğuna iman edeceksiniz. Bu iman Kuran'ın emrettiği tarzda olacak, Peygamberimizin yaşadığı tarzda olacak. Temel itikat kuralı budur. Sen kalkacaksın, Allah ve Peygamberimize iman eden, hem de Ayet-i Kerime'nin emri gereği Ehl-i Beyt'e bağlı olan Şia'yı Hıristiyan'la mukayese yapacaksın. Hem de daha kötü diyeceksin. Bunun yenilir yutulur hiçbir tarafı yoktur” dedi.
Proje açık ve net
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardan beri dini bütünlüğümüzün milli bütünlüğümüzün teminatı olduğunu ifade ettiğini söyleyen Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, yaşanan gelişmelerin Prof. Dr. Baş'ı haklı çıkardığını söyledi. BTP Genel Başkan Yardımcısı şunları söyledi: “Onursal Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey 1990'lı yıllardan beri dini bütünlüğümüzün milli bütünlüğümüzün teminatı olduğunu ifade etmektedir. Aradan geçen yıllar bu tespitin ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. Geçtiğimiz yılın sonlarında yine Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından öncülük yapılarak tertiplenen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu tarihi bir dönemeçtir. Ehl-i Beyt'in kim olduğunu bu anlamda Sünni - Şii, Alevi, Caferiliğin ne olduğunu kamuoyu da öğrenmiş oldu. Sempozyumun zamanlaması konusunda Sayın Hocamız bir an önce sempozyumun tertiplenmesini istemişlerdi. Şunu ifade ediyorlardı. “Korkarım ki, İslam aleminde Sünni - Şii çatışmasını ateşlemek istiyorlar. Bunun önüne geçmeliyiz” diyorlardı. Bütün bu gelişmeler ışığında ülkemizde ve bölgemizde yaşanan hadiselerin bir varlık yokluk mücadelesi olduğu çok net görülmeli, gereken tedbirler alınmalıdır.”
Şii ve Sünni çatışması isteniyor
“Günümüzde, Ilımlı İslam yaklaşımıyla Sünni ve Şiileri birbirine katacak batıl yaklaşımlar söz konusu edilmektedir” diyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, “Hal-ü hazırda üniversite rektörü olan bir akademisyenin açıklamaları işe tuz biber ekmiştir. “Şimdi bir insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü, çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır; üç dinden bir tanesindendir. Allah onu selamete de erdirebilir, belki cennete de koyabilir. Şii ise sapkınlık var orada dini bozmaya çalışmak var” ifadesinin ilmi, hukuki, dini bir açıklaması yoktur. İslam'da imanın şartı La İlahe İllallah Muhammed Resullullah'tır. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın Resulü olduğuna iman edeceksiniz. Bu iman Kuran'ın emrettiği tarzda olacak, Peygamberimizin yaşadığı tarzda olacak. Temel itikat kuralı budur. Sen kalkacaksın, Allah ve Peygamberimize iman eden, hem de Ayet-i Kerime'nin emri gereği Ehl-i Beyt'e bağlı olan Şia'yı Hıristiyan'la mukayese yapacaksın. Hem de daha kötü diyeceksin. Bunun yenilir yutulur hiçbir tarafı yoktur” dedi.
Proje açık ve net
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardan beri dini bütünlüğümüzün milli bütünlüğümüzün teminatı olduğunu ifade ettiğini söyleyen Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, yaşanan gelişmelerin Prof. Dr. Baş'ı haklı çıkardığını söyledi. BTP Genel Başkan Yardımcısı şunları söyledi: “Onursal Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey 1990'lı yıllardan beri dini bütünlüğümüzün milli bütünlüğümüzün teminatı olduğunu ifade etmektedir. Aradan geçen yıllar bu tespitin ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. Geçtiğimiz yılın sonlarında yine Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından öncülük yapılarak tertiplenen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu tarihi bir dönemeçtir. Ehl-i Beyt'in kim olduğunu bu anlamda Sünni - Şii, Alevi, Caferiliğin ne olduğunu kamuoyu da öğrenmiş oldu. Sempozyumun zamanlaması konusunda Sayın Hocamız bir an önce sempozyumun tertiplenmesini istemişlerdi. Şunu ifade ediyorlardı. “Korkarım ki, İslam aleminde Sünni - Şii çatışmasını ateşlemek istiyorlar. Bunun önüne geçmeliyiz” diyorlardı. Bütün bu gelişmeler ışığında ülkemizde ve bölgemizde yaşanan hadiselerin bir varlık yokluk mücadelesi olduğu çok net görülmeli, gereken tedbirler alınmalıdır.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.