'İslamiyet'i yıkmak istiyorsak önce Türkiye'den başlamalıyız'

Dünden bugüne Türk siyasetinin nasıl dizayn edildiğini, milletimizin nasıl kendinden uzaklaştırıldığını, ülkemizin sömürgeleştirilmesinin nasıl gerçekleştirildiğini bizzat planlayıcısı tarafından anlatılan satırları aktaracağım. Bu satırları dikkatle okumanızı tavsiye ederim. 
Çünkü bu anlatılanlarda acılarımız var, kardeş kanının nasıl akıtıldığı var, ülkemizin nasıl sömürüldüğünün siyasetçilerimizin, medyanın bu kanı, kaosu nasıl tetiklediği, sömürülmesinin önünü nasıl açtıkları var. 
Eğer bunları görebilirseniz (!) bugünkü siyasetçilerin ve medyanın hâlâ aynı eksende Türk Milleti ve devletini sürükledikleri gerçeğini göreceksiniz.
Bir de bu ülkede Prof. Dr. Haydar Baş gerçeği var. Yahudi ve Haçlı dünyasının tarihten beri uygulaya geldikleri plan ve projeleri çok iyi bildiği için bu milleti ve siyasetçileri ayıktırma gayretinde olan bir liderdir Haydar Baş. 
Bu planları devre dışı bırakmak için; 'dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür' gerçeğini ortaya koydu.
Alevi, Sünni, Şii, Caferi, sağcı, solcu vs. gibi ayrımcılıkları ortadan kaldırmak, kardeş kanına mani olmak için kelime-i şahadet getiren her kişi Müslüman'dır, ilahi gerçeğini kapı kapı anlattı ve 'Müslüman öldürmek kâfir işidir' gerçeğini akıllara yazdırdı.
Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleriyle başlayan, Atatürk'ün Lozan'da tescil ettirdiği bu coğrafyada kelime-i şahadet getiren herkes Türk'tür, Türk milletidir, gerçeğini anlattı,
anlatıyor.
Liberal ve kapitalist anlayışları yıkan Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koydu. Milletimizi muasır medeniyetler üzerine çıkaracak insan merkezli sosyal devlet projelerini anlattı. 
Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt'tir ilahi gerçeğini, Atatürk Vatandır tarihi gerçeğini anlattı, anlatıyor.  
Maalesef ama maalesef insanımız ve de insanımıza önderlik eden kişi ve kurumlar Haydar Baş gerçeğini görmekten ısrarla kaçtılar. Gözlerini kapadılar, kulaklarını tıkadılar. 
Haliyle o Yahudi ve Haçlı yörüngesinde kara deliğe doğru hem kendileri gidiyor, hem de milletimizi sürüklüyorlar.       
Aşağıda anlatacağım itirafları değişik tarihlerde Milliyetçi, Dinci, Batıcı, Ulusalcı yani hemen her anlayışın medya sitelerinde, gazetelerinde, televizyonlarında yayınlandı.    
Bir kaçını aktarayım: 
Yeni Akit, Mart 2017, haberiumturk 2013, internethaber, Milliyet Mayıs 2014, Sabah Mart 2017, ahaber Haziran 2015? (yüz yılın itirafı, başlığıyla internette bulabilirsiniz)
Bugünkü medyanın yayınlarına bakın! Temel değerlerimiz üzerine birlik, beraberlik vurgusu mu yapıyorlar yoksa ideolojik bir anlayışla, en keskin cümlelerle millete kin ve nefret mi aşılıyorlar? 
Siyasetçilere bakın! Sokak üslubunu geçtik adeta mafya ağzıyla muhataplarına hitap ve suçlamalarda bulunuyorlar. Millet gerildikçe geriliyor. Bu ip koparsa 60'tan da, 80'den de beter günler bizleri bekliyor. 
Bu itirafları yapan kişi David Rockefeller. Yahudi.  Rockefeller ailesini araştırmanızı tavsiye ederim. 2. Abdülhamid'le diyaloglarına şaşıracaksın. Gelelim neler anlattığına:
"Medeniyetin beşiği olarak Türkleri kabul edemezdik; tam aksine bin bir entrika ile bu kültür miraslarına el koyarak biz onları bütün dünyaya barbar, hak hukuk tanımayan bir toplum olarak tanıttık ve bunda da oldukça başarılı olduk.
Türkiye Müslüman ve demokratik bir ülke olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslamiyet'i yıkmak istiyorsak önce Türkiye'den başlamalıyız?
Bizimle işbirliği yapanlar, çok yakında yenidünya hükümetinde kendi bölgelerini bizim idaremiz altında yönetecekler. Üçüncü sınıf ülkelerin halkları eğitim düzeylerine göre işçi olarak çalışacaklar, bizim gibi gelişmiş halklar da bunların üstünde bir hiyerarşi içinde yönetici olarak görev yapacaklar?"
Lanetlenmiş kavmin önemli isimlerinden olan David Rockefeller'in açıklamamalarına yarın devam ederiz. Bu noktada şunu sormak istiyorum:
"Anadolu'da, Türk yoktur" diyen Abdurrahman Dilipak veya "Türk diye bir ırk yoktur, Türk olmaktan kurtulduk" diyenler, Rockefeller'in günümüz temsilcileri mi?