İsrail, ABD ve Bartholomeos

İslam İşbirliği Teşkilatındaki konuşmasında Erdoğan: "İsrail'in güçlü bir tepki ve yaptırımla muhatap olmadan kısa vadede durmayacağını, işgal ve istikrarsızlık politikalarına hız vereceğini biliyoruz."

Demek ki 23 aydır İsrail'e güçlü tepkiler verilmemiş, yaptırımlar uygulanmamış.

Erdoğan: "İslam âlemi İsrail'in bu yayılmacı emellerini boşa çıkaracak dirayete ve imkâna Allah'ın izniyle sahiptir… Bölgenin güvenliğini el birliğiyle, kendimizin sağlayacağı somut adımları ve mekanizmaları hayata geçirebilmeliyiz'.

Demek ki imkan var, icraat yok, somut adım yok, bu mekanizmaları hayata geçirecek mekanizmaları harekete geçirecek irade yok.

Neden yok?

Çünkü bu soykırımı tek failli İsrail değil. İsrail bu soykırımı ABD ile beraber gerçekleştiriyor.

İslam ülkelerini tamamına yakın ABD ile dost. Ekonomilerine, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına, siyasetlerine ABD hükmediyor.

ABD'ye karşı ne yapabiliriz, sorusunu gündemlerine dahi almayanların bu vahşeti durdurma söylemleri sadece nefislerini, halklarını tatminden başka bir şey değildir.

ABD nasıl durduruluyor?

Trump koltuğa oturur oturmaz dünyayı ne ile tehdit ediyor? Gümrük vergileri ile. Neden? Kendi üretimini ve üreticini korumak için.

Peki, Merhum Prof. Dr. Haydar Baş ne demişti? ABD'yi ayakta tutan iki gücü var: Biri parası diğeri ordusu.

'Sessiz bir devrim ile kapitalizmi mezara gömdüm' sözleri kime aitti? Prof. Dr. Haydar Baş.

Peki, dünya enerji kaynaklarını üçte ikisine sahip İslam coğrafyasını yönetenler bu 'sessiz devrimi' sesli hakle getirip yani doları devre dışı bırakıp milli paralarla ticaret yapma kararı alsalar ABD durdurulur mu?

Allah (c.c) şahittir ki ABD bırak durmayı biter, biter.

Peki, 'Allah'tan başka güç ve kudret tanımıyoruz' iddiasında olanlar bu adımı neden atmıyor?

Rusya'nın, Çin'in yaptığını neden Türkiye, İran, Arabistan, katar, mısır yapmıyor? Yoksa (haşa) Allah mı izin vermiyor?

Gelelim işin gündem boyutuna

Sayın Erdoğan ve diğer İslam ülkelerini yönetenler peş peşe açıklamalar yapıyor. İcraat sıfır.

Diğer taraftan İspanya, İrlanda, Hollanda, Slovenya ve İzlanda, İsrail'in 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılımı durumunda yarışmadan çekilme kararı aldı veya bunu güçlü bir şekilde ima etti.

İspanya hükümeti, 2026'da ABD'de düzenlenecek Dünya Kupası'na İsrail'in katılım hakkı kazandığı taktirde İspanya Milli Takımını turnuvaya göndermeme kararı alacak.

Birçok Avrupa devletinin parlamentolarında konuşma yapan siyasetçiler, Gazze'de katledilen çocukların fotoğrafları ile kürsüye çıkıyor. Gözyaşları ile bu vahşete karşı çıkıyor.

Bir zamanların efsane futbolcusu Eric Cantona: "İsrail'i küresel futbol arenasından cezalandırma zamanı geldi. Rusya, Ukrayna'yı işgal ettikten 4 gün sonra FIFA ve UEFA onları cezalandırdı. Soykırım olarak tanımlanan bu saldırı başladığından bu yana 716 gün geçti, İsrail hala futbolun bir parçası."

Ülkemizde bu tip manzaraları, açıklamaları göremedik. Gördüklerimiz, bildiklerimiz ise:

Gazze için hükümeti eleştiren, İsrail ile ticareti protesto eden, İsrail'e silah satan firmaların ülkemizdeki fuarlara katılmasına karşı çıkan, bu firmalarla ortaklık yapanları eleştiren, somut adım atmayan Erdoğan hükümetine tepki gösteren ve eylem yapanlar anında gözaltına alındığı, başörtülerinin kesildiği, çıplak aramaya maruz bırakıldıkları gerçeğidir.

'Hesap görücü olarak Allah yeter.' (Ahzap 39)

Bartholomeos, ABD ziyareti

Recep Tayyip Erdoğan'ın en son Beyaz Saray ziyareti, 13 Kasım 2019 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği görüşmeydi.

O gündem bugüne Sayın Erdoğan defaatle Hem Joe Biden hem de Trump'ı ülkemizde ağırlama ve ABD'de ziyaret etme arzusunu dile getirdi. Ama ne geldiler ne de davet ettiler.

Fener Rum Patriği Bartholomeos'u ise bizzat ABD Başkanı Donald Trump davet etti.

Bartholomeos resmi karşılama ile karşılandı. Karşılamada, Amerika Yunan Ortodoks Başpiskoposu Elpidophoros, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Yunanistan ABD Büyükelçisi Ekaterini Nassika, Yunan Ortodoks Kilisesi yetkilileri, Ekümenik Patrikhane ruhani danışmanı Alexander Karloutsos ve Türkiye Washington Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Murat Uğurluoğlu vardı.

Bartholomeos, devlet ve milletimizi şikayet etti

Trump ile görüşen Bartholomeos yaptığı açıklamada kanunlarımıza aykırı olan 'ekümenik' vasfını kullanıp şunları söyledi:

"Bizi ilgilendiren konuları konuştuk; Ekümenik Patrikhane, Türkiye'de kalan az sayıdaki Hıristiyan, onların yaşadığı sıkıntılar, zorluklar, zulümler; ama aynı zamanda her şeye rağmen hayatta kalmamız ve misyonumuzu yerine getirmeye devam etmemiz gerçeğini de konuştuk" dedi.

"Ayrıca Ukrayna halkının trajedisini de ele aldık: Holodomor, maruz kaldıkları baskı, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sürdürdüğü mevcut savaş, binlerce kurban, yıkım, kaçırılan çocuklar; tüm bu trajik olaylar, insanlık vicdanını yaralıyor,"

Bebek katilini 'barış güvercini' olarak taltif edenler bu açıklamalara ne der, merak ediyorum?

Son not

Erdoğan'ın, Trump'ın oğlu ile İstanbul'da görüştüğü ve görüşmedeki konular hakkındaki iddialar doğru ise vah ki vah!