İsrail, Türkiyeye postasını koydu

İsrail vahşeti vardı, devam ediyor ve o gün gelene kadar da devam edecek. Hangi gün, diyecek olursanız? Sosyal medyada yer alan bir paylaşımla cevaplayayım; 1986'daki Türkiye gazetesi haberine göre birileri zamanın İsrail cumhurbaşkanına, "Kur'an'a göre sizleri Müslümanlar yok edecek", diyor. O cumhurbaşkanı veciz bir cevap veriyor; "Kur'an'ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, bakarız?" Yani buradan şu sonucu da çıkarabiliriz? İsrail'in bu vahşete ve vahşi cesarete iten sebeplerden biri de Kur'an'ın tabir ve tasvir ettiği Müslümanları görememesinden kaynaklanıyor. Haksızlar mı? Cumartesi iftardan sonra TRT'den haberlere bir bakayım, dedim. TRT, İsrail'i haklı çıkardı. Objektifliği bir tarafa, bu kadar da olmaz, dedirttiriyor? TRT, yürütmenin başından başlıyor, bakanlar kurulunun sonuna kadar "İsrail için" ne dediler, sıralıyor. Sabırla dinledim. O, 86'daki İsrail cumhurbaşkanı haklı. Laf, kınama, beddua ve örneklendirme. Başka bir şey yok. Ama bu bedduaları, lafları açılama tabi tuttuğumuzda karşımıza AKP çıkıyor. Kızmayın hemen. Beraber bakalım?Erdoğan, İsrail'e veriştirdiği kadar veriştirdikten sonra kadim dostlarının, İsrail yanlısı açıklamalarını kastederek, "yeni bir haçlı ittifakı ile kaşı karşıya olduğumuzu" söylüyor. İyi de! Biz bunu senelerdir söylüyoruz ve sen de bu ittifakın eşbaşkanı olduğunu gururla söylüyordun.      Kızmak yok, dedim. Hem içerden, hem baba ocağınızdan belgelerim var. Fazilet Partisi diyor ki; Kürecik'i kapatın, İsrail kör kalsın." Yani İsrail'in gözü kulağı Türkiye'deymiş. Bu gözü kim açtı? Erdoğan'ın AKP'si. Başka! Bugün Erdoğan'ın "has" adamlarından olan Numan Kurtulmuş, kendi "HAS"lığında, Erdoğan ve partisini Firavunlaşmak, Karunlaşmak, Nemrutlaşmakla itham etmişti. Sadece o kadar mı? Yok. Kurtulmuş, Erdoğan'a kısaca "marifet otel lobilerinde "one münit" çekmek değil, BM'de, OECD'de "one münit" çekmektir" diyordu. Çünkü BM'nin Uluslararası Atom Enerjisi kurumunda İsrail'in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında, Türk delegasyonu çekimser kalmıştı. 2010'nun Mayıs ayında ise Türkiye, İsrail'in OECD üyeliğini onaylamıştı. Kurtulmuş, gömleğini çıkarıp, "ak"laştıktan sonra İsrail, Mavi Marmara katliamını gerçekleştirmiş, 9 vatandaşımızı öldürmüştü. İşte o şartlarda Erdoğan'ın hükümeti, NATO nezdinde İsrail'in tatbikatlara katılmasına izin vermişti. Acaba Numan Bey "HAS" olsaydı, ne derdi! Bir de "normalleşmeme" tehdidi var. Arkadaşlar! A-normal olan şeylerin normal olmayacağını, olmasına müsaade etmeyeceğinizi iddia edebilirsiniz. Veya normal olan ilişkiyi bitirdiğinizde bir daha normalleşmeyeceğini de iddia edebilirsiniz.  Ama normal ve çok iyi olan şeyleri aynen muhafaza edip, sonra da "normalleştirmemekle" tehdit etmek, akıl işi midir? Yoksa safları kandırma işi mi? Medya ve Meclis koridorlarında seslendirilen rakamlar, AKP'ye "siz normal misiniz ki, bu tehditte bulunuyorsunuz" sorusunu sorduracak cinsten. AKP, iş başına geldiğinde İsrail ile 1,2 milyar dolar olan ekonomik ilişkiler, 2013'te 4,8 milyar doları aşmış. 2014'te ise Erdoğan'ın oğluna ait gemicikleri İsrail limanlarında bolca görüntülendi. Kim normal? Kim anormal?Başta da dedik ya! AKP laf yapıyor. Bunlardan bir de seçimlerde "kedicikleriyle" ünlenen Enerji Bakanı. Sayın Bakan şimdi de İsrail vahşetini balina, yunus katliamlarıyla kıyaslandırarak, dünya nerdesiniz, diyor. Sayın Bakan! Allah (c.c) "Onların (Yahudi ve Hıristiyanların) birbirlerinin dostu olduklarını, bir millet olduklarını" beyan etmişti. Hiç okumadın mı? Yoksa dostlarınıza sitemde mi bulunuyorsunuz? Sonra o koltuklar laf üretme koltuğu mudur? Bırakın! Lafı biz yapalım. Buğzu vatandaş yapsın. Siz icraat yapın. Mesela? Elçinizi istişare için çağırın. İsrail elçisini çağırın, alçak koltuğa oturtun. Her türlü anlaşmaları askıya alın, dondurun? Hadi buyurun? Bakın! İsrail, ülkemize postasını koydu ve size bir şans daha tanıdı? Ülkemizdeki eylemler üzerine İsrail Dışişleri Bakanlığı, "diplomatik teamüllerin açık ihlali" ve Türk polisinin yeterince korumamasını sebep göstererek, İstanbul Konsolosluğu ve Ankara Büyükelçiliği'ndeki diplomat ailelerini geri çağırdı. Hadi? Buyurun?