İstanbul seçimleri gerçeklerin önünü tıkadı
22.06.2019 00:00:00
Evet, aynen öyle oldu. AKP iktidarı iyi bir siyasi taktik ile 3 aydır İstanbul seçimleri şemsiyesi altında ülkemizin ekonomik ve dış politikada düştüğü girdabı, çaresizliği millete göstermedi.
Nihayet geldik sona. Pazar günü seçim var. Sayım sonrası bir kişi seçimi kazanacak. Ya Türkiye ne olacak?
Sırf seçimler için 'beka, beka' deyip, milleti kindarlaştıranlar çok yakın zamanda beklenen ekonomik kriz, ABD ve AB'nin ambargoları karşısında milleti nasıl kaynaştıracaklar?
Ya son üç ayda fitneye boğulan, yalanlara ortak edilen ve kindarlaştırılan millet ne olacak?
Tarih ile nasıl yüzleşecekler ve de tarihi nasıl temizleyecekler?
Yıldırım veya İmamoğlu benim için pek fazla bir şey fark ettirmiyor. Çünkü bizler bu iki ismin çok üstünde projeleri, söylemleri hem de ispatlı olan kişi, lider ve siyasi anlayışı biliyor ve de tanıyoruz.
Ama ne yazık ki, koltuk için çok çirkin, adaletten, haktan, hukuktan uzak bir seçim süreci daha yaşadık.
Bir aday, bir ilin valisine 'şey' dediği için Cumhurbaşkanından sokaktaki kişiye kadar malzeme yapıldı, tehditler edildi.
Evet, ortada bir hakaret, aşağılama varsa yargı gereğini yapsın, hükümet takipçisi olsun.
Ama milletin gözüne bakarak, 'bu milletin … koyacağız' diyenler el üstünde tutuldu. Vatandaşa 'gavat' diyenler ödüllendirildi.
Bu devletin kurucusuna alenen hakaret edenlere bırakın gereğini yapmayı bir de alkış tutuldu.
Haliyle yargı neden görevini yapmadı? Hükümet neden takipçisi olmadı, diye soruyorum. Hak mı bu? Adalet mi bu?
Rum'muş! Yunan'mış! Yunan gazeteleri sevinmişmiş! Bu kadar ucuz siyaset olur mu?
Oysa Amerikan gazetelerine, Irak'taki Müslümanları katleden, kadınların ırzına geçen Conilere dua edenleri, biz çok iyi biliyoruz.
Bugün din, mezhep, ırk, soy-sop üzerinde oy devşirme gayretinde olanlara sesleniyorum;
Allah'tan korkmuyorsanız kuldan, geçmişinizden utanın!
Bu ülkeden Papa'ya, 'kutsiyetpenahları' hitabıyla davet mektubu yazıldı. Papa, devlet başkanı sıfatıyla geldi, uçak merdivenlerinde karşılandı ve Saray açılışı yaptı.
Buyurun! Ne diyeceksiniz?
Hani bugün, 'Sisi mi, Yıldırım mı' diye iki şık konuluyor ya! Bakın bu ülkede hiçbir siyasetçi Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl'in mezarı başında, eşiyle beraber saygı duruşunda bulunmadı. Tek kişi hariç!
Bu ülkede dün iktidara gelen solcu veya muhafazakar hiçbir iktidar, patriğe 'ekümenik' diyemedi, deme cesaretini göstermedi. Son iktidar ve yöneticileri hariç…
Van'da tecavüz adası olarak bilinen yerdeki Müslümanların katliam planlarının yapıldığı kiliseyi devlet parasıyla yaptırıp açmaya cesaret edemedi. Son iktidar ve yöneticileri hariç…
Ermenistan cumhurbaşkanı bu ülkede alkışlatıldı. Terörist başı Barzani ayakta alkışlandı. Diğer terörist başı ile görüşülmesinin eleştirilmesine, 'ben görevlendirdim, sıkıntısı olan bana söylesin' resti çekildi.
Kim tarafından?
Yunan çok seviniyormuş! Doğru. 17 yıldır Yunan sevinç içinde. Nasıl mı?
Hava sahamızı delik deşik ettiler, ediyorlar. Öyle ki Genel Kurmay bile artık Ege'de gerçekleşen hava sahası ihlallerini açıklamama kararı aldı.
O Yunanistan ki! Adalarımıza bayrağını çekti. Bakanları, bizim adalarımızda askerleri gözümüzün içine baka baka mangal partileri yaptı.
O Yunanistan ki! Uluslararası sularda gemimizi taradı.
O Yunanistan ki! Her fırsatta megalı idea'yı gündem etmekte ve bizleri işgalci göstermektedirler.
Daha birçok siyasi, sosyal ve askeri saldırıları olan bu Yunanistan'a karşı kurusıkı sözlerden başka hiçbir duruş gösteremiyoruz?
Ama nasıl bir bakış ise Yunan, İmamoğlu'nun kazanmasına sevinmiş.
Diyelim ki Pazar günü Ekrem İmamoğlu kazandı. Ne yapabilir? Ayasofya'yı kilise mi yapar?
Patriğe ekümenik mi, der. Ege adları Yunanistan'ın mıdır, der. Ne yapabilir?
Düzeltme:
Dünkü yazımda; "2003 hatırlayın! Egemen Bağış ne demişti: Irak'a ilk bomba düşer düşmez ABD, ülkemize 8,5 milyar dolar verecek." cümlesindeki adı geçen kişinin Egemen Bağış değil Ali Babacan olması gerekiyordu. Sehven yaptığım bu hatadan dolayı özür diler, bilgilerinize sunarım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Eğitimden, öğretmenlerden, tarım ve hayvancılığa / 10.12.2025
- İstiklal ve istikbal için Ankara’daydık / 09.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vurgularını bir hatırlayalım / 07.12.2025
- PKK: ‘Af maf istemiyoruz, teslim de olmuyoruz’ / 06.12.2025
- Tek çare Müslümanların, İslamlaşmasıdır / 05.12.2025
- Erdoğan, Ruhban okuluna da karşıydı / 03.12.2025
- Papa’nın ziyaretini görenler ve görmeyenler / 02.12.2025
- Ekümeniklik dinî bir unvan değil, siyasî bir silahtır / 01.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: ‘Ben ölürsem sakın ağlamayın ama’ / 30.11.2025
- II. Vatikan Konsilinde İslam’ın ölüm fermanı imzalanmıştır / 29.11.2025
- İstiklal ve istikbal için Ankara’daydık / 09.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vurgularını bir hatırlayalım / 07.12.2025
- PKK: ‘Af maf istemiyoruz, teslim de olmuyoruz’ / 06.12.2025
- Tek çare Müslümanların, İslamlaşmasıdır / 05.12.2025
- Erdoğan, Ruhban okuluna da karşıydı / 03.12.2025
- Papa’nın ziyaretini görenler ve görmeyenler / 02.12.2025
- Ekümeniklik dinî bir unvan değil, siyasî bir silahtır / 01.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: ‘Ben ölürsem sakın ağlamayın ama’ / 30.11.2025
- II. Vatikan Konsilinde İslam’ın ölüm fermanı imzalanmıştır / 29.11.2025
