Çünkü, Türkiye'nin en büyük kenti olan İstanbul, devlet memurları için 'kaçış merkezi''ne dönüştü. Geçim sıkıntısına deprem korkusunun da eklenmesiyle birlikte devlet, İstanbul'da çalıştıracak memur bulmakta zorlanmaya başladı. Geçmişte memurlar için cazibe kenti olan ve birçok kamu kuruluşunda ihtiyacın çok üzerinde personel istihdam edilen İstanbul, son yıllarda bu özelliğini yitirdi.
Deprem korkusu 'GÖÇ'ertiyor
Ev kiralarının yüksekliği, ulaşım sorunu ve beraberinde getirdiği parasal yük, diğer zorunlu ihtiyaçların pahalı olması ile memur için yaşaması zor il haline gelen İstanbul, depremin de etkisiyle çok daha olumsuz bir çalışma mekanına dönüştü.
Sonuçta da yıllardır Hakkari, Siirt ve Ağrı gibi merkezlerde yaşanan memur açığı, İstanbul için de ciddi bir sorun olarak ortaya çıktı.
Mevcut kadrolar da boş
Devletin resmi verilerine göre, Ankara'da 214 bin 621, İzmir'de 101 bin 492 memur kadrosunun bulunduğu günümüzde, İstanbul'a tahsis edilen kadro sayısı 199 bin 151.
Nüfusu ve dolayısıyla hizmet götürülecek alanları hızla artan İstanbul'un ihtiyaç duyduğu memur sayısı ise 300 bine yaklaşıyor.
Ancak ihtiyaç bir yana devlet, şu anki memur kadrolarını bile doldurmakta zorlanıyor. İstanbul'da halen 40 bin dolayındaki memur kadrosunun boş olduğu belirtiliyor.
Devlet Personel Başkanlığı'na göre, İstanbul'un da aralarında bulunduğu taşrada 1 milyon 751 bin 390 memur kadrosu bulunuyor. Bunların 339 bin 296'sı ise boş duruyor.
Tazminat gündemde
İstanbul'daki memur açığı ciddi bir soruna dönüşürken, Maliye Bakanlığı yetkilileri de soruna nasıl çözüm getirileceği konusunu araştırıyor. Yapılan ön değerlendirmelerde, Güneydoğu'daki Olağanüstü Hal Tazminatına benzer bir ödemenin, İstanbul için de uygulamaya konulabileceği gündeme geldi.