Bugün 6 Ekim… İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 99'uncu yıldönümü. Bir zamanlar ne kadar şendik; 6 Ekimler bayram olarak kutlanırdı.
Şimdilerde Vahdettin artığı, emperyalist uşağı kafaların, işbirlikçilerin, "keşke Yunan galip gelseydi" diyebilen hainlerin sırtları sıvanmış, "asıl olan fetihdir" küçümsemesiyle kurtuluşun önemini hiçleştirenlerin ortalıkta kol gezdiği bir ahlaki çöküş sarmalı içindeyiz.
Oysa, İstanbul'un fethinden tastamam 465 yıl sonra 13 Kasım 1918'de fiilen, 16 Mart 1920'de resmen işgal edilen kentimiz 5 yıl düşman işgal eylemcilerinin zulmüne uğradıktan sonra 6 Ekim 1923'te kurtarılıp, yeniden vatan yapıldı.
9 Eylül 1922'de İstiklal Mücadelemiz büyük bir askeri zaferle sonuçlanıp, Yunanlılar denize döküldükten sonra bir başka alanda, diplomaside zaferler bizi bekliyordu.
Nitekim, Yunanlılar uğradıkları felaketin sorumlusu olarak gördükleri İngilizlerden yardım istediler. İngiltere'nin Büyük Millet Meclisi'mizden ateşkes talep etmeleri üzerine 3 Ekim 1922'de Mudanya Mütareke Konferansı toplandı.
11 Ekim 1922'de önemli diplomasi zaferimizle sonuçlanan Mütareke Doğu Trakya'yı bize kazandırmıştı ama İstanbul ve Boğazlar hâlâ işgal altındaydı. Mütareke hükümlerine göre Türk Birlikleri barış antlaşması (Lozan) imzalanıncaya kadar İstanbul'a giremeyecekti.
Bu koşullarda Mustafa Kemal Paşa barış antlaşmasını beklemeden bir oldubitti ile İstanbul'un yönetimini fiilen ele geçirmeyi denedi. Doğu Trakya'yı teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa, Trakya'ya geçerken 19 Ekim-25 Aralık tarihlerinde İstanbul'da kaldı.
4 Kasım 1922'de Tevfik Paşa kabinesinin (Saray hükûmeti) istifasından sonra ilginç bir durum yaşandı; usul ve teamüle göre istifa eden Tevfik Paşa'nın Saraya gidip mührü Padişaha teslim etmesi gerekirken, gidip teslim etmedi. Bunun nedeni kamuoyunda Vahdettin'in hain olduğu rüzgarı eserken, saraya gitmesi onu işbirlikçi durumuna düşürebilir endişesiydi.
Refet Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına İstanbul'un yönetimini fiilen ele geçirmek için çalışmaya başladı. Başarılı da oldu. İngilizler her geçen gün İstanbul'daki otoritelerini kaybetmeye başladılar.
Lozan görüşmeleri sırasında tahliye protokolü imzalandı. Buna göre antlaşmanın TBMM tarafından onaylanmasından sonra 6 hafta içinde İstanbul boşaltılacaktı.
TBMM 23 Ağustos 1923'de antlaşmayı onayladı. İtilaf devletlerinin son birlikleri 2 Ekim 1923'de Türk bayrağını selamlayarak İstanbul'dan ayrıldı.
6 Ekim 1923'de Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3.Kolordu birlikleri halkın alkışlarıyla İstanbul'a girdi.
Kurtuluşun 99'uncu yılında bayramımızı kutluyorum.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023