Bugün 7 Aralık… Hem Kilis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı kutlanacak hem de Bağımsız Türkiye Partisi'nin 9. Olağan Büyük Kongresi gerçekleştirilecek. Dünkü yazımızda günün anlamına dair bazı değerlendirmelerde bulunmuştuk. Ancak bugün yaşananların Türk siyaseti açısından bir kırılma noktası olabileceğini bir kez daha vurgulamak gerekiyor.
Türk siyaseti uzun yıllardır tıkanmış durumda. Ne iktidar, iktidarın gereğini yerine getirebilmekte ne de ana muhalefet partisi gerçek anlamda muhalefet yapabilmektedir. Bu durumun temel sebebi, iktidarın hukuk sistemini siyasallaştırması kadar, ana muhalefet olan CHP'nin üzerine yapışmış ve hâlâ temizlenememiş kuşkulu algılardır. CHP kendini tam anlamıyla toparlamadıkça, vatandaşın iktidar değişimine güvenle yönelmesi zor görünmektedir. Bu tablo, sorunları artırmakta; bu da ülkemizi tehlikeli bir politik girdabın içine çekmektedir.
Muhalefetin etkisiz kaldığı bir ülkede siyaset kurumu çalışmaz, sistem nefes alamaz, toplum umutsuzluğa sürüklenir. İşte tam da bu kritik eşikte Bağımsız Türkiye Partisi'nin kongresi bir şifa gibi karşımıza çıkmaktadır. Kongre sloganı bu durumu en iyi özetleyen güçlü bir mesajdır: "İstikbal biziz, biz geleceğiz."
BTP'nin kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce yaptığı bir tespit bugün adeta tarihi bir öngörü olarak karşımızdadır. Kendisi, 'BTP'nin millet tarafından hemen anlaşılmamış olsa da muhtaç olduğu anda milletine iş ve aş dağıtacak olan "deprem çadırı" hükmünde olduğunu, ekonomik ve siyasi çöküş anında bile milletin çözümü bu çadırda bulacağını' söylemişti.
Bugün iktidarın da muhalefetin de kapitalist sistem içinde çözüm aramaktan öteye gidemediği açıkça görülüyor. Bu sistemin arızaları, iyi niyetli kadroların çabalarıyla dahi giderilemeyecek kadar derindir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın her fırsatta vurguladığı şu uyarı hafızalardadır:
"Bu sistem değişmediği sürece, isterseniz Cebrail'i getirin, yine de sorunlar çözülemez. Mutlaka Milli Ekonomi Modeli iktidar olmak zorundadır."
Bu kongre değişimin, Milli Ekonomi Modeli'ne geçişin kodlarını halkımıza sunacak, genç bir lider olan Hüseyin Baş ve yetişkin kadronun göreve hazır olduğunun halkımıza bir defa daha ilanı olacaktır.
Bugün yapılacak kongre, sadece bir siyasi toplantı değil; bir iddianın, bir vizyonun ve bir geleceğin ilanıdır. Yazımızı, kongrenin sloganı için kaleme aldığımız şiirle sonlandırıyoruz:
İSTİKBAL BİZİZ BİZ GELECEĞİZ
Yiğitler her yerden koşup geliyor
Kurtuluş burada bunu biliyor
Yardım etsin diye Hakk'tan diliyor
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Burada bulunan herkes mutludur
Çünkü davaları gayet kutludur
Bu sebeple millet çok umutludur
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Umutlar yeşerdi meyve veriyor
Milletim murada bugün eriyor
Dostlar cem olmuşlar selam veriyor
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Karanlıklar gidecek ışık gelecek
Haddini aşanlar haddin bilecek
Bu kara talihi gençler silecek
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Nazarî'yem bugün ben buradayım
Hüseyin nerdeyse hep oradayım
Ölümden korkmayız bak sıradayım
Tek istikbal biziz biz geleceğiz.
Türk siyaseti uzun yıllardır tıkanmış durumda. Ne iktidar, iktidarın gereğini yerine getirebilmekte ne de ana muhalefet partisi gerçek anlamda muhalefet yapabilmektedir. Bu durumun temel sebebi, iktidarın hukuk sistemini siyasallaştırması kadar, ana muhalefet olan CHP'nin üzerine yapışmış ve hâlâ temizlenememiş kuşkulu algılardır. CHP kendini tam anlamıyla toparlamadıkça, vatandaşın iktidar değişimine güvenle yönelmesi zor görünmektedir. Bu tablo, sorunları artırmakta; bu da ülkemizi tehlikeli bir politik girdabın içine çekmektedir.
Muhalefetin etkisiz kaldığı bir ülkede siyaset kurumu çalışmaz, sistem nefes alamaz, toplum umutsuzluğa sürüklenir. İşte tam da bu kritik eşikte Bağımsız Türkiye Partisi'nin kongresi bir şifa gibi karşımıza çıkmaktadır. Kongre sloganı bu durumu en iyi özetleyen güçlü bir mesajdır: "İstikbal biziz, biz geleceğiz."
BTP'nin kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce yaptığı bir tespit bugün adeta tarihi bir öngörü olarak karşımızdadır. Kendisi, 'BTP'nin millet tarafından hemen anlaşılmamış olsa da muhtaç olduğu anda milletine iş ve aş dağıtacak olan "deprem çadırı" hükmünde olduğunu, ekonomik ve siyasi çöküş anında bile milletin çözümü bu çadırda bulacağını' söylemişti.
Bugün iktidarın da muhalefetin de kapitalist sistem içinde çözüm aramaktan öteye gidemediği açıkça görülüyor. Bu sistemin arızaları, iyi niyetli kadroların çabalarıyla dahi giderilemeyecek kadar derindir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın her fırsatta vurguladığı şu uyarı hafızalardadır:
"Bu sistem değişmediği sürece, isterseniz Cebrail'i getirin, yine de sorunlar çözülemez. Mutlaka Milli Ekonomi Modeli iktidar olmak zorundadır."
Bu kongre değişimin, Milli Ekonomi Modeli'ne geçişin kodlarını halkımıza sunacak, genç bir lider olan Hüseyin Baş ve yetişkin kadronun göreve hazır olduğunun halkımıza bir defa daha ilanı olacaktır.
Bugün yapılacak kongre, sadece bir siyasi toplantı değil; bir iddianın, bir vizyonun ve bir geleceğin ilanıdır. Yazımızı, kongrenin sloganı için kaleme aldığımız şiirle sonlandırıyoruz:
İSTİKBAL BİZİZ BİZ GELECEĞİZ
Yiğitler her yerden koşup geliyor
Kurtuluş burada bunu biliyor
Yardım etsin diye Hakk'tan diliyor
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Burada bulunan herkes mutludur
Çünkü davaları gayet kutludur
Bu sebeple millet çok umutludur
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Umutlar yeşerdi meyve veriyor
Milletim murada bugün eriyor
Dostlar cem olmuşlar selam veriyor
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Karanlıklar gidecek ışık gelecek
Haddini aşanlar haddin bilecek
Bu kara talihi gençler silecek
Tek istikbal biziz biz geleceğiz
Nazarî'yem bugün ben buradayım
Hüseyin nerdeyse hep oradayım
Ölümden korkmayız bak sıradayım
Tek istikbal biziz biz geleceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 'İstikbal biziz, biz geleceğiz' / 07.12.2025
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- Açılım süreci ve Milli İrade tartışmaları derinleşiyor / 28.11.2025
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- Açılım süreci ve Milli İrade tartışmaları derinleşiyor / 28.11.2025














































































