Kaçın! Demokrasi geliyor!

Bize az gelen demokratik marazları sayacağım!Meselâ biz, demokrasi sâyesinde; hayatında dere görmemiş adamın, kadrolu sâhil cankurtaranı olarak işe alındığını bilmiyor muyuz? Ama yetmez!Daha yapımı başlamamış olimpik bir havuza yüzme hocası olarak yüzme bilmeyen pehlivânın kadrolandığını da görmedik mi? Ama bize de isteriz, yetmez!Yabancı dili olmayan birinin 12 bin dolar maaşla ataşe atandığını, 6 bin dolar maaşlı tercümanla desteklendiği demokratlığını görmedik mi? Yemîn olsun yetmez!  Bu hizmetleriyle övünen Milletvekillerini de bilmiyor muyuz? Allah râzı olmasın!İleri Demokrasi sâyesinde; milletin içine salınan demokratik marazlardan 63 âkil (yiyici) adamı savunan Adâlet Bakanı'na, –hem de Diyarbakır'da–; "Teröristlere yardım ve yataklık suç değil midir?" diye yöneltilen soruya; "Evet suçtur ama biz çözüm üretiyoruz!" itirâfını ve ma'zeret uydurulmasını gördük, Allah râzı olmasın!Bu sistem diye dayatılan sistemsizlik marazı sâyesinde, üçüncü kere kazanan "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var" diyen Başbakan'ın en kurmayı Arınç; "Biz teröristle örgütle pazarlık yapacak namussuzlardan değiliz!" demişti şimdi; "İmralı'da öcalanla Kuzey Irak'ta örgütle pazarlıklar 4 – 5 yıldır sürüyor, yeni bir şey değil!" diyor ve seyrediyoruz!Bu "Demokrat marazlar"ı düzeltmek için, dört–beş yılda bir seçim de yaparız güya! Biri İmralı'da ağırlaştırılmış ömürboyu hapse mahkûm dört kişinin tespit edip listeye koyarak Yüksek Seçim Kurulu'na vizelettikleri 550 kişiyi, demokrasinin olmazsa olmazı sandıklarda "Evet" mührüyle noterce tasdikleriz!Bunu söylerken aklımda rakamlar uçuştu, uçuşurken de çarpıştı!Cumhuriyetin 90. yılındayız, 62. Hükümet görevde! Dört yılda bir seçim olsa Cumhûriyetin 244, beş yılda bir olsa 305 yaşında olması lazım ama 90 yaşında Cumhuriyet!"Tanzîmat ilan ettik olmadı, Meşrûtiyet ilan ettik olmadı, Cumhûriyet ilan ettik olmadı! Yahu! Biraz da ciddîyet ilan etsek!" diyen Sakallı Celâl'i hatırladım!90 yılın, 60 yılını yaşayanlardan biri olarak, susuz havuzda yüzme bilmeden cankurtaran edildiğimizin farkında bile olmadığımızı fark edince, canım acıdı!Nasıl seçmensek ve nasıl "Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletin" ise, hep seçtik ve seçtiklerimizin hükmüne girdik! Millete Vekil seçtik güya ve her seçimden sonra, daha sandık sayımı bitmeden, nasıl olduysa "Vekilin Milleti" olduk!Erdoğan'ı da, adsız "Azîz Millet"inin mensubu olmak için, huzûr ve istikrar sürsün diye üçüncü kere seçtik; "iki kişiden biri"nin oyunu alan Demokrat, ânında; "Al oyun senin olsun!" diyen İleri Demokrat diyen bir sultan oldu! Nasıl becerdiysek; "Dokunmak bile ibâdettendir" ya da; "Dokunan yanar!" tariflilerin teb'ası olduk! Ve Vekil milletin adını söylemeyince, 36 alt kimlikli etnisiteler olarak "azîiiz" lendik amma adsız kaldık!Kimlikliyken ne yapmışız ki? Adlı olmuşuz da ne olmuş ki?Türk Devleti'ni; Yedi Düvel adlı Haçlı'nın Tanzîmat ve Meşrûtiyetle bölüp çökerttiği bir imparatorluk molozlarından kuran Muhteşem Türk Atatürk'ün hemen sonrasında Türk Kimliğine saldırılmış, seyretmişiz! Sonra dîne sığınmaya niyetlenmişiz, Atatürkçü–Kemalist NATO Generalleri kızmış! Sonra bir daha demokrasiye niyetlenmişiz bu kere de İstiklâl Mahkemeleri'nin idam ettiği vatan hainlerinin torunları Hoca Efendiler kızmış! Kalmışız iki arada, bir derede!Nihâyet 80 yıl sonra "istikrârı–huzûru" yakalamışız! Üçüncü kere seçtiğimiz kişinin "Azîz millet"i, kulu, teb'ası; yok farz edilen, "Kabul edenler? Etmeyenler? Kabul edilmiştir!" komedisiyle Kanun Hükmünde Kararnâme'lerle gece yarıları anası ağlatılanlar olmuşuz!İki câmi arasında bî–nemâza dönmüşüz! Cuma günleri; "Gül'ün mü gözüne girelim, yoksa Erdoğan'ın mı ?" ikilemiyle Köşk ile Konut arasında koşturmaktan yorgun düşüp Cuma kılamamışız!1300 yıldır ikrâr ettiğimiz dînimiz, Haçlı keferenin 1.000 yıldır "Turqiya" dediği Anadolu'da 600 yıl sonra zorla kazandığımız Türk kimliğimiz, "Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan" tarifli Vatan elimizden kayıyor, gitti–gidiyor! "Küfr'ün karşısında susan dilsiz şeytandır" İslâmî öğretiyi unutup "Zalime gücün yetmiyorsa zûlmüne râzı ol!" Okyanus ötesi Meksika demokratlığına terfi etmişiz, nasıl olmuşsa!Amaç değil araç olan Demokrasi Tramvayına binemeyen % 52 için; "İleri Demokrasi" va'd eden BOP Eş Başkanı'na, ona propagandistlik eden âkillere ve ona –güya– muhalefet eden diğer "Demokrat!" âcizlerin aklına, güvenmeğe mecbûruz hâlâ!...KENDİ DÜŞEN –MİLLETLER– AĞLAMAZ vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...