Kağıtta bile ithalatçı olan Türkiye

Türkiye'de 1936'dan 2005'e kadar aralıksız kâğıt üretiminin yapıldığı SEKA Kâğıt Fabrikası yok pahasına özelleştirildi.

Bir zamanlar 30 ülkeye kağıt ihraç eden Türkiye bir anda kağıtta da ithalatçı oldu ve 2015 yılında bu güne 12 milyar dolar civarında bir rakamın kağıt ithalatına gittiği ifade ediliyor. 

2018 yılında kağıt krizi bile yaşanmış, 300'e yakın gazete ve matbaa, kâğıdı karşılayacak bütçeye sahip olmadığı için kapanmış, 11'e yakın yayınevi faaliyetlerine son vermişti. Kriz bitti mi? Bir top A4 kağıdı eğer 30 TL üzerindeyse kriz devam ediyor, demektir.

Peki, insan bindiği dalı keser mi? Hayır. Neden kestiler o zaman? SEKA'yı neden sattılar? Nasıl sattılar? Kime, kaça sattılar? 

Evet, Giresun SEKA Aksu İşletmesi, 2003 yılında özelleştirme kapsamına alındı ve MİLDA adlı firmaya 3 milyon 500 bin ABD Dolarına (2003 kuruyla 5 milyon TL) satıldı. Alan firma, fabrikayı en az beş yıl işletmek zorundaydı. 

Satış, mahkemelik oldu. Yerel mahkemeler ve Danıştay bu satıştan kamunun bir zararı yoktur, hukuka da uygundur, deyip onayladılar.

Artık SEKA, MİLDA'nın olmuştu. MİLDA kimin? Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın yakınları tarafından kurulmuş, Milli Gazete'nin yan kuruluşu olarak bilinen bir firma.

MİLDA, fabrikayı 5 yıl çalıştırmadı. İki yılda 40 milyon borç gösterip, fabrikayı kapattı. Çıkan haberlere göre bu firma, fabrikanın sadece makinelerini 11 milyon liraya hurdacıya satmış.

MİLDA, 2013 yılında fabrikanın arazisini de satışa çıkardı. Devletten alırken fiyat değerlendirmesi istemeyen ve yapmayanlar, bu satışta, bir firmaya 'ne kadar eder' sorusuna cevap bulmalarını istedi.

O firma 68 milyon eder, dedi. Yani 2003 yılında her şeyiyle 5 milyon eden fabrika, 10 yılda sadece arazi olarak 13 kat değer kazanmıştı.

Ve dönemin başbakanı Erdoğan'ın talimatıyla Giresun İl Özel İdaresi, Seka Kağıt Fabrikası'nın 684 dönümlük fabrika arazisini 68 milyon liraya MİLDA'dan satın aldı.

Ak Parti Giresun Milletvekili ve dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, gelen eleştirilere cevap verdi ve arazinin TOKİ tarafından alınmaması halinde bölgenin, 4 bin 500 konut yapılarak betonlaştırılacağını, TOKİ'nin bin 500 konut, stadyum, hastane ve büyük bölümü de park olmak üzere araziyi değerlendirdiğini söyledi.

Ne güzel dünya! Devletin, milletin malını satan razı, alan razı. Alan sonraki satıştan çok çok razı. Sattığını alanda razı. Peki, sen razı mısınız arkadaş?

İlaçtaki 'fahiş' fiyatları unuttuk!

Gerçekten çok erken unutuyoruz. Atıyorum bir liraya ithal edilen ilacın, yüz liraya üniversite hastanelerine satıldığını ve bu ilaçları genelde hep aynı firmalar tarafından yapıldığı ortaya çıktı.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Sayıştay'ın 2017'de hazırladığı ancak hala yayınlamadığı raporu ortaya çıkardık, dedi.

Neyi çıkarmışlar?

O tarihte ithal fiyatı en yüksek 2 bin 443 lira olan kalp pili, üniversite hastaneleri tarafından 11 bin 162 TL ile 14 bin 391 liradan alınmış.

En yüksek gümrük giriş fiyatı 7 bin 64 lira olan ithal tekli LED ameliyathane tavan lambası, kamu hastanelerine 50 bin 180 liraya (yüzde 610 kâr) satılmış.

Bu satışları yapan firmaların kârı yüzde 489 ile yüzde 1.549 lira arasında değişirken 12 ilacı ithal eden firmalar ile bu ilaçları satın alan firmaların yüzde 90'ının aynı firma olduğu belirtilmiş.

Zafer Havalimanını da unuttuk

'Biz yaptık' dedikleri aslında ise malum şirketlere 'yap-işlet-kar et, kar edemezsen devlet sana kar ettirir, sonra da devredersin' mantığıyla yaptırılan Zafer Havalimanı milletin parasını vakumlamaya devam ediyor.

2021 yılının ilk yedi ayı için garanti edilen yolcu: 768.677

Havalimanını kullanan yolcu sayısı: 2.937

Sapma oranı: % 99

Hazine'nin malum şirketlere ödemesi gereken tutar: 4.060.040 Euro (40 milyon TL)

Neden unutuyoruz?