Bilindiği gibi bu şaheser mısralar mehter marşlarımızdan birine ait.Ecdadımız, asırların derinliklerinden kıyamete kadar gelecek olan torunlarının kulaklarına küpe olacak şaşmaz ölçüyü fısıldıyor. İstiklal ve istikbalimiz için hayati önem taşıyan bu tembih özellikle ülkeyi yönetenlerin her an görebilecekleri bir yerde, gözlerinin önünde bulundurulmalıdır.Vatan, bir milletin can, mal, ırz, namus emniyetinin sağlandığı, bir milleti millet yapan bütün mukaddesatın muhafaza edildiği bir coğrafyanın adı olduğuna göre, vatan düşmanı aynı zamanda bütün bu değerlerin tamamının da düşmanıdır. Vatan düşmanı, o vatan toprağında yaşayan milletin de can düşmanı olduğuna göre, hiçbir millet can düşmanına müsamaha gösteremez.Vatan düşmanı her zaman ve zeminde, karada ve denizde, görüldüğü ve hissedildiği her yerde derhal kahredilmelidir. Ve düşmanlığının karşılığı olarak zilletin acısını tatmalıdır. Bir kişi ya da grup hem vatana düşmanlık yapıp hem de vatanın türlü nimetlerinden faydalanıyorsa; o vatanın sahiplerinin vatan anlayışlarında bir problem var demektir.Ecdadımızın bize miras bıraktığı vatan topraklarını nasıl muhafaza ve müdafaa edeceğimizin formülleri de onların hassasiyetlerinde, yazılı ve sözlü edebiyatlarında gizlidir.Mehter marşına ustalıkla yerleştirdikleri; "Kahret vatan düşmanının/Çeksin o melun zilleti" mısraları asırlar ötesinden bize şu ikazları yapıyor:Asla ve asla vatan düşmanlarına fırsat vermeyin, büyüyüp gelişmelerine zemin hazırlamayın hatta onları kahredin. Sizin yaşadığınız vatanın düşmanı iseler sizin ve tüm değerlerinizin de düşmanıdırlar, öyle ise bu durumda olanlar derhal zilleti tatmalıdırlar.Bugün yaşadığımız gerçekler, cennet vatanımızın karşı karşıya bırakıldığı tehlikeler düşünüldüğünde bugüne kadar bu ülkeyi yönetenlerin ecdadımızın bu ikazına kulak asmadıkları anlaşılmaktadır. Halbuki şanlı ecdadımız atasözleri olsun, halk türküleri olsun, mehter marşları olsun hepsinde ciltler dolusu ders ve ibretleri özetlemiştir. İçerde ve dışarıda çok ciddi sorunlarla boğuştuğumuz bu günlerde her zamankinden daha çok ecdadımızın hayati ikaz ve ölçülerine muhtaç olduğumuzun altını bir kez daha çiziyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024