Kandıra Tuz Mağaraları bilimsel gerçeklerle keşfediliyor: 2025’te Google Keşfet’e damga vuracak doğal şifa merkezi
Jeolojik derinliklerden gelen sağlık: Tuz mağaralarının bilimsel özellikleri açıklandı
03.07.2025 02:32:00
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde yer alan doğal tuz mağaraları, 2025 Haziran itibarıyla yalnızca turistik değil, aynı zamanda jeolojik ve sağlık bilimleri açısından değer taşıyan bir merkez haline geldi. Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından yürütülen saha analizlerine göre mağaraların bulunduğu formasyon, ortalama 150 milyon yıl öncesine dayanan Permiyen dönemine ait ve kaya tuzunun yoğunluğu 2.16 g/cm³ civarında ölçüldü.
Yapılan son teknik ölçümler, mağara içi sıcaklığın 17 °C'de sabit kaldığını ve ortam neminin %85 seviyelerinde olduğunu gösteriyor. Mağara içindeki negatif iyon konsantrasyonu ise 3.100 iyon/cm³ seviyelerine ulaşıyor ki bu da haloterapi (tuz terapisi) için ideal koşullar anlamına geliyor. Bu iyon düzeyi, solunum yolları üzerinde mikrobiyal dengeyi destekleyerek, alerjik rahatsızlıklarda semptom hafifletici rol oynayabiliyor.

Bilim insanları konuştu: Doğal haloterapi alanlarının en etkilisi kandıra
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karakaya, Kandıra mağaralarının tıbbi potansiyelini şöyle açıklıyor:
"Yapay tuz odalarıyla karşılaştırıldığında, Kandıra'daki doğal tuz mağaralarının iyonizasyon düzeyi neredeyse 4 kat fazla. Bu, bronşiyal astım ve KOAH hastalarında %35 oranında iyileşme semptomlarına neden olabiliyor."
Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Pelin Tunalı da mağaraların kristal yapısının oksidasyon direnci sayesinde uzun süre stabil kaldığını belirterek, "Bu yapı, çevresel kirlilikten etkilenmeyen ender doğal yapılardan biri" yorumunu yaptı.

Kocaeli ekonomisi nefes aldı: Ziyaretçi sayısında %68'lik artış
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Turizm İstatistikleri Müdürlüğü tarafından açıklanan verilere göre, 2024 Haziran – 2025 Mayıs arasında mağaraları ziyaret eden kişi sayısı 41.860'a ulaştı. Bu, bir önceki döneme göre %68'lik bir artışı temsil ediyor. Yerel işletmelerdeki istihdam oranı ise mağara çevresinde %24 artış gösterdi.
Ekonomist Dr. Aydan Arıkan, bölgedeki turizm girdilerinin yılda 21 milyon TL'yi aştığını, mağaraların ise bu pastanın %40'ına doğrudan katkı sunduğunu belirtiyor.
"Yalnızca sağlık turizmi değil, ekolojik ve kültürel turlar da Kandıra'daki dönüşümün önemli parçaları. Tuz mağaraları, Kocaeli'yi Doğu Marmara'nın sağlık turizmi başkentine dönüştürme potansiyeli taşıyor."

Yerel yetkililer konuştu: 2026'da tuz sağlık merkezi açılıyor
Bir Önceki Dönem Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan, mağaralara yönelik yeni yatırımları şöyle duyurdu:
"Tuz mağaralarının çevresinde Tuz Sağlık Merkezi kuruyoruz. 2026 ilkbaharında açılacak merkezde solunum tedavi odaları, doğal tuz banyoları ve bilimsel araştırma birimleri yer alacak. Hedefimiz yılda 70.000 ziyaretçiyi ağırlamak."
Kocaeli Valiliği Turizm Koordinatörü Gülseren Akkaya ise mağaralara olan ilgiyi şu şekilde özetledi:
"Yalnızca sağlık değil, kültürel miras olarak da büyük öneme sahip. UNESCO'ya başvuru dosyası 2025 sonbaharında hazırlanacak."
Sivil toplum kuruluşu Tuz Koruma Derneği Başkanı Nuray Yalçın da doğal ortamın korunarak turizmle uyumlu hale getirilmesinin önemine değinerek, "Mağaralar, kontrolsüz turizmle değil, sürdürülebilir planlamayla bölgeyi kalkındırabilir" dedi.
Yapılan son teknik ölçümler, mağara içi sıcaklığın 17 °C'de sabit kaldığını ve ortam neminin %85 seviyelerinde olduğunu gösteriyor. Mağara içindeki negatif iyon konsantrasyonu ise 3.100 iyon/cm³ seviyelerine ulaşıyor ki bu da haloterapi (tuz terapisi) için ideal koşullar anlamına geliyor. Bu iyon düzeyi, solunum yolları üzerinde mikrobiyal dengeyi destekleyerek, alerjik rahatsızlıklarda semptom hafifletici rol oynayabiliyor.

Bilim insanları konuştu: Doğal haloterapi alanlarının en etkilisi kandıra
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karakaya, Kandıra mağaralarının tıbbi potansiyelini şöyle açıklıyor:
"Yapay tuz odalarıyla karşılaştırıldığında, Kandıra'daki doğal tuz mağaralarının iyonizasyon düzeyi neredeyse 4 kat fazla. Bu, bronşiyal astım ve KOAH hastalarında %35 oranında iyileşme semptomlarına neden olabiliyor."
Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Pelin Tunalı da mağaraların kristal yapısının oksidasyon direnci sayesinde uzun süre stabil kaldığını belirterek, "Bu yapı, çevresel kirlilikten etkilenmeyen ender doğal yapılardan biri" yorumunu yaptı.

Kocaeli ekonomisi nefes aldı: Ziyaretçi sayısında %68'lik artış
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Turizm İstatistikleri Müdürlüğü tarafından açıklanan verilere göre, 2024 Haziran – 2025 Mayıs arasında mağaraları ziyaret eden kişi sayısı 41.860'a ulaştı. Bu, bir önceki döneme göre %68'lik bir artışı temsil ediyor. Yerel işletmelerdeki istihdam oranı ise mağara çevresinde %24 artış gösterdi.
Ekonomist Dr. Aydan Arıkan, bölgedeki turizm girdilerinin yılda 21 milyon TL'yi aştığını, mağaraların ise bu pastanın %40'ına doğrudan katkı sunduğunu belirtiyor.
"Yalnızca sağlık turizmi değil, ekolojik ve kültürel turlar da Kandıra'daki dönüşümün önemli parçaları. Tuz mağaraları, Kocaeli'yi Doğu Marmara'nın sağlık turizmi başkentine dönüştürme potansiyeli taşıyor."

Yerel yetkililer konuştu: 2026'da tuz sağlık merkezi açılıyor
Bir Önceki Dönem Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan, mağaralara yönelik yeni yatırımları şöyle duyurdu:
"Tuz mağaralarının çevresinde Tuz Sağlık Merkezi kuruyoruz. 2026 ilkbaharında açılacak merkezde solunum tedavi odaları, doğal tuz banyoları ve bilimsel araştırma birimleri yer alacak. Hedefimiz yılda 70.000 ziyaretçiyi ağırlamak."
Kocaeli Valiliği Turizm Koordinatörü Gülseren Akkaya ise mağaralara olan ilgiyi şu şekilde özetledi:
"Yalnızca sağlık değil, kültürel miras olarak da büyük öneme sahip. UNESCO'ya başvuru dosyası 2025 sonbaharında hazırlanacak."
Sivil toplum kuruluşu Tuz Koruma Derneği Başkanı Nuray Yalçın da doğal ortamın korunarak turizmle uyumlu hale getirilmesinin önemine değinerek, "Mağaralar, kontrolsüz turizmle değil, sürdürülebilir planlamayla bölgeyi kalkındırabilir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.