Misyonerlik kabaca Hıristiyanların, inançlarını başkalarına yaymak, onları ikna etmek, ikna edemediklerini kendi inançlarından uzaklaştırmak, kimliksiz, milli ve manevi değerlerinden uzak toplumlar yaratmak ve faaliyet gösterdikleri ülkelerde yetiştirdikleri kadroları ile siyasete, ticarete, eğitime, sağlığa, medyaya hakim olmak diyebiliriz.
Dünden bugüne İslam dünyasındaki kardeş kanının, parçalanmanın, ihanetlerin ve İslam'a yabancı Müslümanların ortaya çıkışının temelinde hep bu misyonerlik çalışmaları vardır.
Bugünlerden malum zihniyetin dilinden düşürmediğimi 'Ecdadımız, Osmanlı' kavramları var ya! Osmanlı'yı ekonomi, siyasi, eğitim ve kültürel olarak bitiren misyonerlik faaliyetleriydi.
Anadolu'da 19. yüz ve 20. yüzyıl başı itibarıyla 1.500 civarında misyoner okulun varlığından bahsedilir.
Amerikan, Fransız, İngiliz ve Almanlar tarafından kurulmuş bu okullar, insanımıza İslam'ı öğretiyordu sanıyorsunuz?
Cevap Papa'dan
Hıristiyan Batının tarih boyunca uyguladığı bu siyaseti Papa II. Jean Paul şu sözleriyle özetliyordu:
"Birinci bin yılda Avrupa'yı Hıristiyanlaştırdık. İkinci bin yılda Amerika'yı Hıristiyanlaştırdık. Üçüncü bin yılda Asya'yı Hıristiyanlaştıralım."
Yahudi asıllı bir Amerikalı olan Samuel Huntington Medeniyetler Çatışması tezinde bu durumu şöyle ifade ediyor:
"Bu yeni dünyada mücadelelerin asıl kaynağı öncelikle ekonomik ve ideolojik olmayacak. Beşeriyet arasındaki büyük bölünmelerde hakim mücadele kaynağı kültürel olacaktır.
Artık milli devletler dünyadaki hadiselerin yine en güçlü kaynağı olacak, fakat global politikanın asıl mücadeleleri farklı medeniyetlere mensup grup ve milletler arasında olacak".
Günümüzde misyonerlik faaliyet ve taktik alanları
Misyonerler ki, bu kişileri kimi zaman vaaz kürsülerinde şalvarlı, sakallı, cübbeli, kimi zaman ekranlarda kravatlı, takım elbiseli, hatta gözü yaşlı, kimi zaman siyaset sahnesinde emperyalizm karşıtı, kimilerini sinemalarda kahramanlık rolünde vs. görebilirsiniz!
Misyonerler, hedef kitlelerinin yani bizim dilimizi, dinimizi bizden iyi öğrenerek, milli ve manevi değerlerimize bizden daha çok saygı göstererek, bizlerin güven ve takdirini kazanırlar.
Kazanılan bu güven ve takdir ile toplum ile direk teması olan başta eğitim olmak üzere camiler, televizyonlar, yazılı ve sosyal medya, dizi-film sektöründe yine yanı mukaddesatçı, milliyetçi hatta Atatürkçü profilleri ile milletin tamamına ulaşarak yavaş yavaş o zehirli fikirlerini enjekte ediyorlar.
Misyonerlerin hedef kitleleri
Misyonerler özellikle yoksul veya zor durumdaki insanlara yardım ederek onların güvenini kazanmaya çalışırlar.
Bu yardımlar arasında gıda, giyim, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi temel ihtiyaçların karşılanması yer alabilir.
Misyonerler özellikle okullar ve kurslar aracılığıyla zeki çocukları seçip, onların tüm ihtiyaçlarını karşılayıp, yetiştirip devlet ve özel sektörde kritik noktalara getirip kendi amaçları için kullanıyorlar.
Yüz yıllardır yaşadığımız bu gerçeği Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocam şöyle özetliyordu:
"Bu rüzgâr bu topraklardan gelmedi. Bu rüzgâr çok ötelerden geldi. Onlar, şunun hesabını yaptılar; 'Biz bütün orduları bir araya getirdik, Türk milletinin sırtını yere getiremedik. O halde bunlarda biz öz var, onu almalıyız ki bunların da bizden farkı olmasın, geriye sadece posaları kalsın'.
İşte bu dinler arası diyalog, medeniyetler arası diyalog safsatası bundan sonra icat edildi. Bizim Müslüman olan kimliğimizi Türklüğümüzü elimizden almak için başlatılan bir Haçlı seferberliğidir. Haçlı bizi, meydanlarda mağlup edemedi. Şimdi kültür yoluyla, siyaset ve medeniyet yoluyla mağlup etmeye çalışıyor.'
Misyonerlerin hedefi Atatürk
Haçlı-emperyalist-Siyonist hedefleri durduran adamın adı Atatürk'tür. Aynı şekilde bütün etnik kimlikleri İslam mayası ile yoğurup Türk Milleti'ni yeniden ayağı kaldıran, 'ulus' devlet modeliyle içeriden ve dışarıdan milli kimliğimize saldırıları durduran adam da Atatürk'tür.
İşte Atatürk'ün 100 yıldır içerde Müslüman kılıklı kişi ve zihniyetlerin, dışarıda da bizzat emperyalistlerin hedefi olmasının sebebi budur.
Bakın ne diyorlar?
"Türk'ler mert, saf ve güvenilir insanlardır. Bilhassa dini ve manevi bahislerde kimsenin yalan söyleyeceğine asla ihtimal vermezler. Kandırmamız hiç zor olmadı..." İngiliz casusu Arminius Vambery ( Reşid Paşa )
"Türklerin yolları İslam ile kesilebilir. Bu milleti ne kadar karanlığa itersek, bölgedeki çıkarlarımıza o kadar hizmet etmiş oluruz." (Joseph Grew ABD eski Türkiye Büyükelçisi)
"Yapılması gereken Atatürk ün hem din, hem de Kürt düşmanı olduğu fikrinin yayılmasıdır." (Kurt Ziemke)
"Amerikan kontrolünde bir halife ile İslam dünyasını yönetmek bizim için en masrafsız yoldur." (Bill Clinton, ABD eski başkanı)
Atatürk'ün fotoğraflarını indirin
Avrupa Parlamentosu Milletvekili olan Andrew Duff, Eylül 2005'te yaptığı konuşmada şöyle diyordu:
"Türkiye, Avrupa'nın gerçek partneri olabilmek için klasik milliyetçi Kemalizm'le mücadele etmelidir. Devletin gücü azaltılmalıdır. Kemalizm reforme edilmeli ve bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarının duvarlarından indirilmelidir.
Türkiye, artık Kemalizm'de değişme gereğiyle yüzleşmeli. Sadece yasalar, anayasa değil Kemalizm kültürü ve felsefesi de değişmeli.
Türkiye'nin merkeziyetçi yönetim yapısından adem-i merkeziyetçi yapıya geçmeye ihtiyacı var. Diyarbakır'da bölgesel otonomiye varacak şekilde merkeziyetçi yapının değişmesi iyi olur. Bunu sadece Güneydoğu için değil, diğer bölgeler için de öneriyorum."
ABD'nin ünlü siyaset bilimcisi S.Huntington:
"Türkiye Atatürk'ün mirasını, Rusya'nın Lenin'in mirasını reddedişinden daha eksiksiz bir şekilde reddetmek zorundadır."
CIA ajanı, ABD'li siyasetçi Graham Fuller 1990 yılında 'Kemalizm miadını doldurdu. Artık piyasacı-küreselleşmeci İslam'ın ana belirleyici olduğu Osmanlı benzeri Yeni Türkiye'nin zamanı geldi' müjdesini veriyordu!
Şimdi Atatürk'ün neden ve kimler tarafından hedef alındığını anladınız mı?
Dünden bugüne İslam dünyasındaki kardeş kanının, parçalanmanın, ihanetlerin ve İslam'a yabancı Müslümanların ortaya çıkışının temelinde hep bu misyonerlik çalışmaları vardır.
Bugünlerden malum zihniyetin dilinden düşürmediğimi 'Ecdadımız, Osmanlı' kavramları var ya! Osmanlı'yı ekonomi, siyasi, eğitim ve kültürel olarak bitiren misyonerlik faaliyetleriydi.
Anadolu'da 19. yüz ve 20. yüzyıl başı itibarıyla 1.500 civarında misyoner okulun varlığından bahsedilir.
Amerikan, Fransız, İngiliz ve Almanlar tarafından kurulmuş bu okullar, insanımıza İslam'ı öğretiyordu sanıyorsunuz?
Cevap Papa'dan
Hıristiyan Batının tarih boyunca uyguladığı bu siyaseti Papa II. Jean Paul şu sözleriyle özetliyordu:
"Birinci bin yılda Avrupa'yı Hıristiyanlaştırdık. İkinci bin yılda Amerika'yı Hıristiyanlaştırdık. Üçüncü bin yılda Asya'yı Hıristiyanlaştıralım."
Yahudi asıllı bir Amerikalı olan Samuel Huntington Medeniyetler Çatışması tezinde bu durumu şöyle ifade ediyor:
"Bu yeni dünyada mücadelelerin asıl kaynağı öncelikle ekonomik ve ideolojik olmayacak. Beşeriyet arasındaki büyük bölünmelerde hakim mücadele kaynağı kültürel olacaktır.
Artık milli devletler dünyadaki hadiselerin yine en güçlü kaynağı olacak, fakat global politikanın asıl mücadeleleri farklı medeniyetlere mensup grup ve milletler arasında olacak".
Günümüzde misyonerlik faaliyet ve taktik alanları
Misyonerler ki, bu kişileri kimi zaman vaaz kürsülerinde şalvarlı, sakallı, cübbeli, kimi zaman ekranlarda kravatlı, takım elbiseli, hatta gözü yaşlı, kimi zaman siyaset sahnesinde emperyalizm karşıtı, kimilerini sinemalarda kahramanlık rolünde vs. görebilirsiniz!
Misyonerler, hedef kitlelerinin yani bizim dilimizi, dinimizi bizden iyi öğrenerek, milli ve manevi değerlerimize bizden daha çok saygı göstererek, bizlerin güven ve takdirini kazanırlar.
Kazanılan bu güven ve takdir ile toplum ile direk teması olan başta eğitim olmak üzere camiler, televizyonlar, yazılı ve sosyal medya, dizi-film sektöründe yine yanı mukaddesatçı, milliyetçi hatta Atatürkçü profilleri ile milletin tamamına ulaşarak yavaş yavaş o zehirli fikirlerini enjekte ediyorlar.
Misyonerlerin hedef kitleleri
Misyonerler özellikle yoksul veya zor durumdaki insanlara yardım ederek onların güvenini kazanmaya çalışırlar.
Bu yardımlar arasında gıda, giyim, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi temel ihtiyaçların karşılanması yer alabilir.
Misyonerler özellikle okullar ve kurslar aracılığıyla zeki çocukları seçip, onların tüm ihtiyaçlarını karşılayıp, yetiştirip devlet ve özel sektörde kritik noktalara getirip kendi amaçları için kullanıyorlar.
Yüz yıllardır yaşadığımız bu gerçeği Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocam şöyle özetliyordu:
"Bu rüzgâr bu topraklardan gelmedi. Bu rüzgâr çok ötelerden geldi. Onlar, şunun hesabını yaptılar; 'Biz bütün orduları bir araya getirdik, Türk milletinin sırtını yere getiremedik. O halde bunlarda biz öz var, onu almalıyız ki bunların da bizden farkı olmasın, geriye sadece posaları kalsın'.
İşte bu dinler arası diyalog, medeniyetler arası diyalog safsatası bundan sonra icat edildi. Bizim Müslüman olan kimliğimizi Türklüğümüzü elimizden almak için başlatılan bir Haçlı seferberliğidir. Haçlı bizi, meydanlarda mağlup edemedi. Şimdi kültür yoluyla, siyaset ve medeniyet yoluyla mağlup etmeye çalışıyor.'
Misyonerlerin hedefi Atatürk
Haçlı-emperyalist-Siyonist hedefleri durduran adamın adı Atatürk'tür. Aynı şekilde bütün etnik kimlikleri İslam mayası ile yoğurup Türk Milleti'ni yeniden ayağı kaldıran, 'ulus' devlet modeliyle içeriden ve dışarıdan milli kimliğimize saldırıları durduran adam da Atatürk'tür.
İşte Atatürk'ün 100 yıldır içerde Müslüman kılıklı kişi ve zihniyetlerin, dışarıda da bizzat emperyalistlerin hedefi olmasının sebebi budur.
Bakın ne diyorlar?
"Türk'ler mert, saf ve güvenilir insanlardır. Bilhassa dini ve manevi bahislerde kimsenin yalan söyleyeceğine asla ihtimal vermezler. Kandırmamız hiç zor olmadı..." İngiliz casusu Arminius Vambery ( Reşid Paşa )
"Türklerin yolları İslam ile kesilebilir. Bu milleti ne kadar karanlığa itersek, bölgedeki çıkarlarımıza o kadar hizmet etmiş oluruz." (Joseph Grew ABD eski Türkiye Büyükelçisi)
"Yapılması gereken Atatürk ün hem din, hem de Kürt düşmanı olduğu fikrinin yayılmasıdır." (Kurt Ziemke)
"Amerikan kontrolünde bir halife ile İslam dünyasını yönetmek bizim için en masrafsız yoldur." (Bill Clinton, ABD eski başkanı)
Atatürk'ün fotoğraflarını indirin
Avrupa Parlamentosu Milletvekili olan Andrew Duff, Eylül 2005'te yaptığı konuşmada şöyle diyordu:
"Türkiye, Avrupa'nın gerçek partneri olabilmek için klasik milliyetçi Kemalizm'le mücadele etmelidir. Devletin gücü azaltılmalıdır. Kemalizm reforme edilmeli ve bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarının duvarlarından indirilmelidir.
Türkiye, artık Kemalizm'de değişme gereğiyle yüzleşmeli. Sadece yasalar, anayasa değil Kemalizm kültürü ve felsefesi de değişmeli.
Türkiye'nin merkeziyetçi yönetim yapısından adem-i merkeziyetçi yapıya geçmeye ihtiyacı var. Diyarbakır'da bölgesel otonomiye varacak şekilde merkeziyetçi yapının değişmesi iyi olur. Bunu sadece Güneydoğu için değil, diğer bölgeler için de öneriyorum."
ABD'nin ünlü siyaset bilimcisi S.Huntington:
"Türkiye Atatürk'ün mirasını, Rusya'nın Lenin'in mirasını reddedişinden daha eksiksiz bir şekilde reddetmek zorundadır."
CIA ajanı, ABD'li siyasetçi Graham Fuller 1990 yılında 'Kemalizm miadını doldurdu. Artık piyasacı-küreselleşmeci İslam'ın ana belirleyici olduğu Osmanlı benzeri Yeni Türkiye'nin zamanı geldi' müjdesini veriyordu!
Şimdi Atatürk'ün neden ve kimler tarafından hedef alındığını anladınız mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025
- Kılıç kınından kime karşı çıkacak? / 04.09.2025
- Peygamber Efendimizin doğum günü / 03.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025
- Kılıç kınından kime karşı çıkacak? / 04.09.2025
- Peygamber Efendimizin doğum günü / 03.09.2025