ABD, Başbakan Erdoğan'ın Washington gezisinde ortaya attığı Büyük Ortadoğu Projesi'nin taşlarını döşüyor.
Daha önce ABD Başkan yardımcısı Condolaize Rice, Irak'ı işgal ederken Ortadoğu'da 22 ülkenin rejimlerini değiştireceğiz diyerek bunun sinyalini vermişti.
Irak'ta batağa saplanan ABD kısa vadede dikkatleri başka yere çekmek, orta vadede İsrail'in güvenliğini sağlamak, uzun vadede Arz-ı Mev'ud'u gerçekleştirerek, İslam ve petrol coğrafyasını kontrol altına almak için bu projeyi ortaya attı.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin görünen yüzünde hedef Ortadoğu'ya demokrasi, barış, özgürlük, eğitim, kadın hakları ve refah getirmek. Tıpkı Irak'ı işgal harekatının görünen yüzünde kitle imha silahları ve Saddam'ın teröre destek verdiği bahanesi olduğu gibi...
Oysa demokrasi getirmekten kasıt Irak ve Gürcistan örneğinde olduğu gibi işgal veya darbe yoluyla güdümlü rejimler kurmak. Bu nasıl demokrasidir ki proje, bölge ülkelerine sorulmuyor. Sorulmuyor çünkü ABD bu tip yapay operasyonlarla işgal ortamı hazırlamak istiyor. Tıpkı Irak'ta olduğu gibi.
Özgürlükten, kadın ve eğitim haklarından kasıt, İslam'ı Protestanlaştırıp İsrail ve ABD'nin hegemonyasına, dünya görüşüne uyumlu din projesine dönüştürmek. Clinton Cidde'de Hz. Muhammed yaşasaydı otomobil sektörünü kurardı ve başına da eşini getirirdi diyerek bunun ipucunu verdi. Diyanet İşleri Başkanı 1 hafta önce ABD'de gizli temaslar yürüttü. Bütün bu atraksiyonlar bu reform projesinin altyapısını oluşturmak için.
Refahtan kasıt; başıboş piyasa ekonomisi ve yabancı sermaye egemenliği ile enerji, petrol ve diğer zenginlikleri yağmalamak.
Barıştan ne kastettikleri ise Irak'ta ortada. Daha bir hafta önce Şiilere provokasyonlar düzenleyerek Sünnilerle çatıştırmak istediler.
Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi Irak'taki kaosu yayma projesidir. ABD alevler içinde Irak'ı istemekte. AB ve bölge ülkelerinin nüfuz alanına girmemesi için. Şii ile Sünniyi çatıştıracak ki Kuzeyde Kürtler bağımsız kalabilsin. İsrail'in güdümünde kukla Kürt devleti kurulabilsin. Arz-ı Mev'ud'un önü açılsın.
B.O.P. gerçekte Irak'taki askeri işgali tüm bölgeye yaygınlaştırmak için var.
Öyleyse B.O.P. bir barış ve refah değil kanlı bir işgal projesi.
Irak'ı işgalin maliyeti 100 milyar dolar. Binlerce can alacağına yakıp yıkacağına 100 milyar doları bölge halkının refahı için harcasaydı barış projesi olurdu.
Barış projesi ise neden barışın olduğu Kıbrıs'ı karıştırıyor da İsrail Filistin çatışmasını durdurmuyor.
Çünkü bu aynı zamanda bir din savaşı.
Bu projenin dayandığı inanç temeli "Arz-ı Mev'ud ve Armageddon-kıyamet savaşı inancı".
Fanatik Siyonist ve Yahudi yeni muhafazakar ekip bu bölgeyi inancı gereği ateşe veriyor. Bush haçlı seferi demedi mi?
Projenin bir hedefi de NATO'yu Ortadoğu'ya yönlendirmek. Türkiye'de yapılacak Hazirandaki NATO zirvesi ile bu hedefleniyor.Bu ne anlama geliyor ve Türkiye'ye biçilen rol ne?
Türkiye, kısa vadede B.O.P'nin taşeronu, atlama taşı, orta ve uzun vadede hedefi haline getirilmek isteniyor..
Türkiye soğuk savaşta NATO'nun kanat ülkesiydi, B.O.P'nde ise Almanya gibi merkez ülke ve kilit taşı haline geliyor.
Bush, terörün hedef ülkesi Türkiye diyerek ateş hattına Türkiye'yi sürdü. Bu projede merkez olmak demek terörün, provokasyonların, işgalin hedefi olmak demektir. Soğuk savaş döneminde iki blok savaşmamak üzere denge kurmuştu. Oysa bugün ABD meydanı boş bulduğu için işgal mantığına oturtuyor. Almanya mukayesesi onun için yanıltıcı.
Türkiye kendi senaryosunun aktörü olmak yerine B.O.P'nin taşeronu olursa bölgesinde yalnızlaşır, komşuları ile düşman olur, milli devlet vasfını yitirir, komşularındaki istikrarsızlık toprağına sıçrar.
Hükümet bu projeye niçin balıklama atladı öyleyse? Bu soruya en yalın cevabı tezkere görüşmelerinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan verdi: "Tezkereyi geçirmek bizim misyonumuz".
ABD'ye mani olamayız öyleyse senaryosunda inisiyatif alalım anlayışı ile milletimiz bu kanlı projeye ikna edilmek isteniyor..
Aynı mantıkla Irak işgal ittifakına dahil olduk ne oldu. Kırmızı çizgilerimiz yok edildi. Başımıza çuval geçirildi.
Türkiye onlar ne yapacaklar değil ben ne yapacağım demeli.
Kaosun mu, düzenin mi müttefiki olacak bunu iyi ayırt etmeli.
Türkiye bunun için önce kendi içinde ittifak etmeli. Sivil-asker beraber olmalı. Aksi taktirde ABD'nin hedefi Irak'taki kaosu Türkiye'ye yaymaktır. Sinagog saldırılarından sonra Mason localarına yapılan saldırılar bu kanlı projeyi dayatmak için tezgahlanmış provokasyonlar.
Daha önce ABD Başkan yardımcısı Condolaize Rice, Irak'ı işgal ederken Ortadoğu'da 22 ülkenin rejimlerini değiştireceğiz diyerek bunun sinyalini vermişti.
Irak'ta batağa saplanan ABD kısa vadede dikkatleri başka yere çekmek, orta vadede İsrail'in güvenliğini sağlamak, uzun vadede Arz-ı Mev'ud'u gerçekleştirerek, İslam ve petrol coğrafyasını kontrol altına almak için bu projeyi ortaya attı.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin görünen yüzünde hedef Ortadoğu'ya demokrasi, barış, özgürlük, eğitim, kadın hakları ve refah getirmek. Tıpkı Irak'ı işgal harekatının görünen yüzünde kitle imha silahları ve Saddam'ın teröre destek verdiği bahanesi olduğu gibi...
Oysa demokrasi getirmekten kasıt Irak ve Gürcistan örneğinde olduğu gibi işgal veya darbe yoluyla güdümlü rejimler kurmak. Bu nasıl demokrasidir ki proje, bölge ülkelerine sorulmuyor. Sorulmuyor çünkü ABD bu tip yapay operasyonlarla işgal ortamı hazırlamak istiyor. Tıpkı Irak'ta olduğu gibi.
Özgürlükten, kadın ve eğitim haklarından kasıt, İslam'ı Protestanlaştırıp İsrail ve ABD'nin hegemonyasına, dünya görüşüne uyumlu din projesine dönüştürmek. Clinton Cidde'de Hz. Muhammed yaşasaydı otomobil sektörünü kurardı ve başına da eşini getirirdi diyerek bunun ipucunu verdi. Diyanet İşleri Başkanı 1 hafta önce ABD'de gizli temaslar yürüttü. Bütün bu atraksiyonlar bu reform projesinin altyapısını oluşturmak için.
Refahtan kasıt; başıboş piyasa ekonomisi ve yabancı sermaye egemenliği ile enerji, petrol ve diğer zenginlikleri yağmalamak.
Barıştan ne kastettikleri ise Irak'ta ortada. Daha bir hafta önce Şiilere provokasyonlar düzenleyerek Sünnilerle çatıştırmak istediler.
Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi Irak'taki kaosu yayma projesidir. ABD alevler içinde Irak'ı istemekte. AB ve bölge ülkelerinin nüfuz alanına girmemesi için. Şii ile Sünniyi çatıştıracak ki Kuzeyde Kürtler bağımsız kalabilsin. İsrail'in güdümünde kukla Kürt devleti kurulabilsin. Arz-ı Mev'ud'un önü açılsın.
B.O.P. gerçekte Irak'taki askeri işgali tüm bölgeye yaygınlaştırmak için var.
Öyleyse B.O.P. bir barış ve refah değil kanlı bir işgal projesi.
Irak'ı işgalin maliyeti 100 milyar dolar. Binlerce can alacağına yakıp yıkacağına 100 milyar doları bölge halkının refahı için harcasaydı barış projesi olurdu.
Barış projesi ise neden barışın olduğu Kıbrıs'ı karıştırıyor da İsrail Filistin çatışmasını durdurmuyor.
Çünkü bu aynı zamanda bir din savaşı.
Bu projenin dayandığı inanç temeli "Arz-ı Mev'ud ve Armageddon-kıyamet savaşı inancı".
Fanatik Siyonist ve Yahudi yeni muhafazakar ekip bu bölgeyi inancı gereği ateşe veriyor. Bush haçlı seferi demedi mi?
Projenin bir hedefi de NATO'yu Ortadoğu'ya yönlendirmek. Türkiye'de yapılacak Hazirandaki NATO zirvesi ile bu hedefleniyor.Bu ne anlama geliyor ve Türkiye'ye biçilen rol ne?
Türkiye, kısa vadede B.O.P'nin taşeronu, atlama taşı, orta ve uzun vadede hedefi haline getirilmek isteniyor..
Türkiye soğuk savaşta NATO'nun kanat ülkesiydi, B.O.P'nde ise Almanya gibi merkez ülke ve kilit taşı haline geliyor.
Bush, terörün hedef ülkesi Türkiye diyerek ateş hattına Türkiye'yi sürdü. Bu projede merkez olmak demek terörün, provokasyonların, işgalin hedefi olmak demektir. Soğuk savaş döneminde iki blok savaşmamak üzere denge kurmuştu. Oysa bugün ABD meydanı boş bulduğu için işgal mantığına oturtuyor. Almanya mukayesesi onun için yanıltıcı.
Türkiye kendi senaryosunun aktörü olmak yerine B.O.P'nin taşeronu olursa bölgesinde yalnızlaşır, komşuları ile düşman olur, milli devlet vasfını yitirir, komşularındaki istikrarsızlık toprağına sıçrar.
Hükümet bu projeye niçin balıklama atladı öyleyse? Bu soruya en yalın cevabı tezkere görüşmelerinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan verdi: "Tezkereyi geçirmek bizim misyonumuz".
ABD'ye mani olamayız öyleyse senaryosunda inisiyatif alalım anlayışı ile milletimiz bu kanlı projeye ikna edilmek isteniyor..
Aynı mantıkla Irak işgal ittifakına dahil olduk ne oldu. Kırmızı çizgilerimiz yok edildi. Başımıza çuval geçirildi.
Türkiye onlar ne yapacaklar değil ben ne yapacağım demeli.
Kaosun mu, düzenin mi müttefiki olacak bunu iyi ayırt etmeli.
Türkiye bunun için önce kendi içinde ittifak etmeli. Sivil-asker beraber olmalı. Aksi taktirde ABD'nin hedefi Irak'taki kaosu Türkiye'ye yaymaktır. Sinagog saldırılarından sonra Mason localarına yapılan saldırılar bu kanlı projeyi dayatmak için tezgahlanmış provokasyonlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014