Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahri Öztürk, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde son günlerde artış gösteren kapkaç olaylarının birinci nedeninin af, ikinci nedeninin de ekonomik kriz olduğunu söyledi.
Öztürk, üniversitenin yaptığı "İnsanları kriminolojik suça iten nedenler" konulu araştırmada, çocuk ve gençlerin yağma, gasp ve hırsızlık suçlarına yönelmesinde artış olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Çocuk ve gençlerin, çeşitli sosyal nedenlerden dolayı bu gibi suçlara yöneldiğini kaydeden Öztürk, "Ailenin ilgisizliği, öğrenim durumlarının yetersizliği, okullarda gerekli ilginin gösterilmemesi gibi faktörler de saptadık" dedi. Öztürk, kapkaç suçunun yağma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu suçun da 15 yıl cezayı gerektirdiğini söyledi. "Kapkaç" suçunun ağır cezalık bir suç olduğunu belirten Öztürk, "Ancak yargılama sistemimiz sağlıklı çalışamadığı, somut delillere kolay ulaşılmadığı için adil bir yargılama mümkün olmuyor. Küçük, basit hırsızlık olarak nitelendiriliyor" diye konuştu.
Toplumsal çürüme, Kapkaç'ı getirdi
Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol da, yoksulluk, hızlı kentleşme, toplumsal çürüme, kapkaç ve hırsızlığın, köşe dönücülüğü getirdiğini dile getirdi.
Cezaların yetersizliği, yeterli denetim yapılmaması da bu gibi suçları körüklüyor.
Polislerin görüşü
Emniyet yetkilileri de, son günlerde artan kapkaç olaylarını değerlendirirken, insanların büyük şehirlerde yaşamaları için paraya ihtiyacı olduğunu, iş güç sıkıntısı içinde olanların, kolay yaşam biçimi olarak, kapkaç ve benzeri suçlara yöneldiklerini anlattılar.
Polisin işinin suçluyu yakalamak olduğunu kaydeden yetkililer, "Polisin işi yasaları uygulamaktır. Ancak bu tür suçlarda cezai karşılık yok. Kapkaç, hırsızlık, yankesicilik, gasp gibi olayların yüzde 70 failini yakalıyoruz. Ancak yasaların bize yol göstermesini de bekliyoruz. Aynı kişiyi sabah yakalıyoruz, öğlen salınıyor, akşam yeniden suç işliyor. Bu kısır döngüyü kırmak lazım" dediler.
Öztürk, üniversitenin yaptığı "İnsanları kriminolojik suça iten nedenler" konulu araştırmada, çocuk ve gençlerin yağma, gasp ve hırsızlık suçlarına yönelmesinde artış olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Çocuk ve gençlerin, çeşitli sosyal nedenlerden dolayı bu gibi suçlara yöneldiğini kaydeden Öztürk, "Ailenin ilgisizliği, öğrenim durumlarının yetersizliği, okullarda gerekli ilginin gösterilmemesi gibi faktörler de saptadık" dedi. Öztürk, kapkaç suçunun yağma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu suçun da 15 yıl cezayı gerektirdiğini söyledi. "Kapkaç" suçunun ağır cezalık bir suç olduğunu belirten Öztürk, "Ancak yargılama sistemimiz sağlıklı çalışamadığı, somut delillere kolay ulaşılmadığı için adil bir yargılama mümkün olmuyor. Küçük, basit hırsızlık olarak nitelendiriliyor" diye konuştu.
Toplumsal çürüme, Kapkaç'ı getirdi
Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol da, yoksulluk, hızlı kentleşme, toplumsal çürüme, kapkaç ve hırsızlığın, köşe dönücülüğü getirdiğini dile getirdi.
Cezaların yetersizliği, yeterli denetim yapılmaması da bu gibi suçları körüklüyor.
Polislerin görüşü
Emniyet yetkilileri de, son günlerde artan kapkaç olaylarını değerlendirirken, insanların büyük şehirlerde yaşamaları için paraya ihtiyacı olduğunu, iş güç sıkıntısı içinde olanların, kolay yaşam biçimi olarak, kapkaç ve benzeri suçlara yöneldiklerini anlattılar.
Polisin işinin suçluyu yakalamak olduğunu kaydeden yetkililer, "Polisin işi yasaları uygulamaktır. Ancak bu tür suçlarda cezai karşılık yok. Kapkaç, hırsızlık, yankesicilik, gasp gibi olayların yüzde 70 failini yakalıyoruz. Ancak yasaların bize yol göstermesini de bekliyoruz. Aynı kişiyi sabah yakalıyoruz, öğlen salınıyor, akşam yeniden suç işliyor. Bu kısır döngüyü kırmak lazım" dediler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.